Çağımızın En Salgını: OBEZİTE !
Obezite çağımızın salgın hastalığıdır. Yaşam tarzlarımız, aldığımız gıdalar, yetersiz hareket, çok çalışmak ve ailemizin geçimini sağlamak için girdiğimiz günlük sıkıntılar sağlıksız yaşamamıza neden olmaktadır. Avucumuzdan yavaşça kayıp giden sağlığımızı ve ömrümüzü yeniden kazanmak gerekir.
Obezite şimdilerde sevdiklerimizin çoğunu ele geçirdiği için sayılar son derece sarsıcıdır. Amerika Birleşik Devletleri halkının %65'inden fazlası aşırı kiloludur. 50 milyon obez ve 12 milyon morbid obez olduğu düşünülmektedir. Bu bireylerin çoğu da artmış tıbbi sorunlar ve ölüm riskiyle karşı karşıyadır. Diyabet, astım, uyku apnesi, kanser, kalp-damar ve akciğer hastalıkları, safra kesesinde taş, mide yanması, yüksek tansiyon, kısırlık, eklem iltihabı, idrar kaçırma, sırt ve eklem ağrısı sorunlarının da arasında olduğu 30'dan fazla tıbbi sorun mevcuttur.
Bariatrik cerrahi, morbid obezlerin hayatlarını ve sağlıklarını geri kazanarak yaşamlarını tehdit eden hastalıklardan kurtulmalarını sağlayan bir araç olarak kabul edilmektedir.
Obezite günümüzde tüm dünyada epidemik oranlara ulaşmaktadır. Amerikan nüfusunun %65'inden fazlası fazla kilolu veya obezdir ve bu bireylerin fazla kilo ile ilişkili hastalıklar sonucu ölüm riski artmıştır. Benzer şekilde, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'nun verilerine göre, toplam nüfusumuzun %20'si obez, %64,9'u fazla kilolu veya obezdir. Kadınlarda daha sık karşılaşılan obezitenin bir önceki yıla göre %31 arttığı görülmektedir. Türkiye'de morbid obezlerin oranı ise %3'e yakındır. Kilo arttıkça, obezite ile ilişkili tıbbi komplikasyonların ve ölümlerin sıklığı da artmaktadır.
Aşırı kilo ve aşırı kiloların neden olduğu tıbbi durumlar nedeniyle ayakkabı bağlarının bağlanması, yürüme, merdiven basamaklarının çıkılması, yere doğru eğilme ve çocuklarla ve torunlarla yerde oyun oynama, uçak koltuğuna sığma, eğlenmek üzere gezintiye çıkma, bir sinema koltuğuna rahatça oturma, evcil hayvanla koşma ve oynama gibi günlük aktiviteler dahi zorlaşır. Kilo verme cerrahisi yoluyla, sağlığınıza yeniden kavuşur ve yaşamdan tad almanızı engelleyen tıbbi sorunları düzelterek hayatınızı yeniden keyifli bir hale getirebilirsiniz.
Obezite, çok sayıda hastalık için bir risk faktörüdür. Örnek olarak, vücut kitle indeksi 40 olan bir bireyin diyabete yakalanma riski 53 kat, koroner arter hastalığına yakalanma riski ise 6 kat artar. Obezite ile sıklıkla ilişkili tıbbi durumlara "komorbiditeler" denir. Bu hastalıkların kilo verme cerrahisi sonrasında ya tamamen kaybolduğu ya da büyük oranda iyileştiği bilinmektedir.
Yapılan araştırmalar bir hastanın, cerrahi sonrasındaki 5 yıllık süre boyunca verdiği aşırı kiloların %60-80 kadarını geri almadan kilosunu koruyabildiğini göstermiştir. Uygulamakta olduğumuz kapsamlı program, kişiye özel ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak, her hasta için özel olarak hazırlanır.
Vücut Kitle İndeksi(VKİ),boy değerinizin karesine bölünmesiyle(kg/m²)hesaplanan Vücut Kitle İndeksi sonuçlarına göre 30'un üzeri obez,40'ın üzeri morbi obez, 50'nin üzeri süper obez olarak isimlendirilir.
Erişkin erkek ve kadınların boy ve kilolarına bağlı olarak vücut yağ oranlarının bir ölçüsü olan vücut kitle indeksi (VKİ), bariatrik cerrahi ameliyatı olmak isyen bir hastanın bu ameliyata uygunluğunun belirlenmesinde kullanılır. Obezite derecesi sıklıkla bu matematik formülü kullanılarak belirlenir ve elde edilen skor hastalık riski veya ölüm ile doğrudan ilişkilidir. VKİ kilogram cinsinden vücut ağırlığınızın metre cinsinden boy uzunluğunuzun karesine bölünmesiyle hesaplanır.
Obezite cerrahisinde en sık uygulanan yöntem olan Tüp Mide ameliyatı Laparoskopik(kapalı) olarak midenin boyutlarını küçülterek yaklaşık bir muz ebatlarında küçük ve tüp şekilli bir midenin stapler kullanılarak oluşturulması ile gerçekleştirilir. Midenin bir kısmının alınması, hastanın daha az açlık hissetmesini ve daha az besin tüketerek tokluk hissini sağlar. Bu işlem sindirim ve besin emiliminde herhangi bir soruna yol açmaz. Tüketilen besin, sindirim sisteminin farklı bölgelerinden her zamanki doğal sırasında geçer ve böylece vücut içinde tamamen emilir. Besinlerin vücudunuzun mideden sonraki kısımlara boşalmasını kontrol eden kendi doğal pilor valfinizden faydalanılan bu işlemde, ortalama bir hasta yaklaşık olarak fazla kilolarının %70'inden kurtulur.
Ayrıca Tüp Mide ameliyatında açlığı düzenleyen bir hormon olan ghrelin hormon düzeylerinin azalması, toplam komplikasyon riskinin daha düşük olması, Gastrik bypass ameliyatından daha az radikal (daha hafif) bir cerrahi işlem olması önemli avantajlarıdır. Tüm besin öğeleri iyi emilir ve emilim ile ilgili sorunların gelişme olasılığı son derece düşüktür.