Bilindiği üzere aşırı şişmanlık-OBEZİTE çağımızın hastalığıdır ve bir sürü başka hastalığa sebep olması nedeniyle dünya gündemindeki üst sıralarını korumaya devam etmektedir. Aşırı yeme dürtüsü ve hareketsizlik sonucunda yılların birikimiyle alınan kaloriler vücudumuzun saklama ihtiyacı nedeniyle yağ olarak depolanır. Obezitede alınan maddelerin (karbonhidrat / yağ / protein) vücut tarafından enerji veya yapı taşı olarak kullanılmaması sonucunda vücudun değişik bölgelerinde (karın, basen, kol-bacak vb.) yağ olarak depolanması söz konusudur. Dolayısıyla vücuda gıda ne kadar girerse ve o gıda enerji olarak kullanılmazsa o kadar obeziteye neden olur. Çünkü vücudumuz ya da mide-barsak sistemimiz içine giren her şeyi öğütmek ve emilip (tabii ki emilebilenleri) kana karıştırmakla ve karaciğere ulaştırmakla mükelleftir. Yani mide ve barsak sistemimiz “ben şunu işleyip emilimini sağlıyayım diğerini beğenmedim almayayım işleme” diyemez. Biz ne yiyorsak “o” yuz aslında.
Bu yüzden mide hacmini daraltacak ya da emilim yüzeyini azaltacak ameliyatlar son 20-30 yıldır uygulanagelen obezite cerrahisi (bariatrik cerrahi) işlemleridir.
Mideye botox uygulaması işlemini ilk duyduğumda “hadi ordan böyle şey mi olur?” demiştim. Ancak akademisyenliğimizin verdiği dürtü ile literatür karşılığı var mı acaba diye baktığımda da birçok çalışmanın yapılıp yayınlandığını hatta çalışmaların topluca değerlendirildiği analizlerin (meta-analiz) dahi yapıldığını hayretle gördüm. Hatta öyle ki etkinliğinin beklediğimden oldukça fazla olduğuna hayret ettim.
Olayın mekanizması; midenin boşalmasını geciktirmek ve boş olan midenin Ghrelin dediğimiz açlık hormonunu salgılamasını ötelemekten ibaret. Normalde mide, yediklerimizin içeriği ile ilintili olarak 4-5 saatte boşalır. Boşalması sonrasında Ghrelin salgısı uyarılır ve yeniden yemek yeme refleksi oluşur. İşte tam da bu noktada midenin boşalmasının gecikmesi ile bu salgılanmanın ötelenmesi ve 24 saatlik dilimde alınan kalorinin azaltılması sözkonusu olmaktadır. Bu sayede aç kalmadan, açlık hissetmeden ve vücut yemek açısından “alert” pozisyona geçmeden kilo vermek mümkün olabilmektedir.
Sık diyet yapan kilolu bir şahıs çok iyi bilir ki, düşük kalorili diyet listelerinin kişiyi tam manasıyla doyurmaması ve yemek yeme ihtiyacının giderilememesi nedeniyle diyet listelerine uyum zordur. Mideye botoks uygulanma işlemi ile bu uyum daha kolay tolere edilebilir boyutta olur.
Mideye botoks nasıl mı uygulanıyor?
Endoskopik yöntemle midenin uygun yerlerine uygun dozlarda botoks enjeksiyonu yapılarak işlem tamamlanıyor. İşlem ameliyatsız olması nedeniyle cazip, endoskopi yapılırken uyuyor olmanız nedeniyle ağrısız ve komplikasyon gelişim oranı yok denecek kadar az.
Hani bilgilendireyim dedim…
SAĞLICAKLA…