“Ben Yetersizim” Şemasının Yetişkinlikteki Yankıları


Bu şemaya sahip bireyler, başarılarını küçümserken hatalarını büyütme eğilimindedir. Bir görevi tamamladıklarında dahi “aslında bu kadar kolaydı” ya da “herkes yapabilirdi” gibi içsel söylemlerle başarılarını geçersiz kılarlar. Sosyal ilişkilerde ise kendilerini diğerlerinden daha az değerli ya da daha az yeterli görerek geri planda kalabilirler.
İş yaşamında da “ben yetersizim” şeması bireyi kronik bir tatminsizlik ve tükenmişlik döngüsüne sokabilir. Sürekli olarak daha fazlasını yapmaya çalışır; ancak hiçbir zaman “yeterince iyi” hissetmez. Bu da mükemmeliyetçilik, aşırı çalışkanlık ya da tam tersi olarak kaçınma davranışlarına neden olabilir.
Romantik ilişkilerde bu şema, bireyin sürekli kendini kanıtlama ihtiyacı duymasına, partnerinden onay ve takdir beklemesine yol açar. Eleştirilere aşırı hassasiyet gösterme, ilişkilerde yoğun güvensizlik ve kıskançlık gibi dinamikler bu şemanın yansımalarıdır.
Terapötik süreçte bu şemanın fark edilmesi, bireyin kendine dair daha şefkatli ve objektif bir bakış geliştirmesini sağlar. Şema terapi, bilişsel yeniden yapılandırma ve öz-şefkat çalışmaları, bu inanç kalıbının esnemesine yardımcı olabilir. Ayrıca, geçmiş yaşantıların bugünkü düşünce ve davranışlara nasıl yön verdiğini görmek; bireyin içsel özgürlüğünü yeniden kazanmasına katkı sunar.
Sonuç olarak, “ben yetersizim” şeması; bireyin potansiyelini bastıran, ilişkilerini zedeleyen ve iç huzurunu bozan güçlü bir inançtır. Ancak farkındalık, kabul ve içsel dönüşümle bu inanç yeniden yapılandırılabilir ve bireyin yaşamına daha sağlıklı bir yön verilebilir.
Hazırlayan: Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz