Doktorsitesi.com

Aşk ve İlişkiler: Psikolojik Perspektifler

Klinik Psikolog Damla Kankaya
Klinik Psikolog Damla Kankaya
25 Temmuz 202436 görüntülenme
Randevu Al
Aşk, insanlık tarihinin en derin ve en karmaşık duygusal deneyimlerinden biridir. Psikoloji bilimi, aşkı ve romantik ilişkileri anlamak için çeşitli teoriler ve yaklaşımlar geliştirmiştir. Bu makalede aşkın psikolojik temelleri, romantik ilişkilerin oluşumu ve sürdürülmesi üzerine bazı önemli noktalara odaklanacağız.
Aşk ve İlişkiler: Psikolojik Perspektifler

Aşk, insanlık tarihinin en derin ve en karmaşık duygusal deneyimlerinden biridir. Psikoloji bilimi, aşkı ve romantik ilişkileri anlamak için çeşitli teoriler ve yaklaşımlar geliştirmiştir. Bu makalede aşkın psikolojik temelleri, romantik ilişkilerin oluşumu ve sürdürülmesi üzerine bazı önemli noktalara odaklanacağız.

Aşkın Psikolojik Temelleri

Aşk, yalnızca bir duygusal durum değil, aynı zamanda biyolojik ve psikolojik bir süreçtir. Psikolog Robert Sternberg’in geliştirdiği Üç Aşamalı Aşk Teorisi, aşkı üç temel basamağa ayırır: aşk, yakınlık ve karar. Sternberg, bu basamakların bir araya gelmesinin romantik aşkı oluşturduğunu öne sürer.

Aşk bileşeni, yoğun bir çekim ve cinsel arzu.

Yakınlık bileşeni, duygusal bağ ve bağlılık hissini ifade eder.

Karar bileşeni, ilişkinin devamlılığına yönelik bilinçli bir çabayı temsil eder.

Beyinde dopamin, oksitosin ve serotonin gibi nörotransmitterlerin rolü, aşkın biyolojik temellerini anlamamıza yardımcı olur:

Dopamin: Aşk sırasında beynin ödül merkezlerinde artış gösterir, bu da aşkın heyecan verici ve tatmin edici bir deneyim olmasını sağlar.

Oksitosin: “Aşk hormonu” olarak bilinir ve bağlanma, güven ve samimiyet duygularını destekler.

Serotonin: Aşkın ilk dönemlerinde düşük seviyeleri, romantik obsiyonu ve yoğun duygusal bağlılıkları açıklayabilir.

 

Romantik İlişkilerin Oluşumu

Romantik ilişkilerin başlangıcı genellikle çekim ve beğenme ile başlar. Sosyal Psikologlar, bu çekimin temelinde fiziksel çekicilik, yakınlık ve benzerlik gibi faktörlerin olduğunu belirtir.

Fiziksel çekicilik, bireylerin diğer kişilere duyduğu ilginin ilk aşamasında önemli bir rol oynar.

Yakınlık, kişinin sürekli etkileşimde bulunduğu bireylerle ilişki kurma eğiliminde olduğunu ifade eder.

Benzerlik ise ortak ilgi alanları ve değerlerin paylaşılmasının ilişkileri güçlendirdiğini ortaya koyar.

Bir ilişkinin derinleşmesi ise genellikle bağlanma teorisi ile açıklanabilir. Bu teoriye göre, bireylerin çocukluk döneminde ebeveynleriyle geliştirdikleri bağlanma stilleri, romantik ilişkilerdeki bağlanma biçimlerini etkiler.

Güvenli bağlanma, bireylerin ilişkilerde daha tatmin edici ve destekleyici bir davranış sergilemesini sağlar.

 Kaygılı bağlanma ise bireylerin ilişkilere karşı daha bağımlı ve endişeli yaklaşmalarına yol açar.

Romantik İlişkilerin Sürdürülmesi

Bir ilişkide uzun süreli tatmin ve mutluluk, yalnızca çekim ve başlangıç aşamasının ötesine geçmeyi gerektirir. İlişki teorileri, ilişki memnuniyetini sürdürmek için iletişim, empati ve çatışma çözme gibi becerilerin önemli olduğunu vurgular. Pozitif Psikoloji bu bağlamda, bireylerin ilişkilerde olumlu duygular yaratmak için küçük günlük eylemlerin (örneğin, teşekkür etme, destek olma) önemini belirtir. Ayrıca, dengeli beklentiler ve ortak hedefler oluşturmak, ilişkinin sağlıklı bir şekilde devam etmesini destekler.

Sonuç

Aşkın çeşitli psikolojik bileşenleri, ilişkilerin nasıl kurulduğu ve sürdürüldüğü konusundaki anlayışımızı derinleştirmekte önemli bir rol oynar. Sternberg’in aşk teorisinden bağlanma kuramına kadar, bu teoriler ve yaklaşımlar, aşkın karmaşıklığını anlamamıza ve ilişkilerde daha tatmin edici deneyimler yaşamamıza yardımcı olabilir. Aşkın hem bireysel hem de toplumsal düzeydeki etkileri, psikolojinin en ilgi çekici ve kapsamlı alanlarından biridir.

 

Yazar Hakkında

Klinik Psikolog Damla Kankaya

Klinik Psikolog Damla Kankaya

Uzm. Psk. Damla KANKAYA, Almanya doğmuştur . PsikoTerap-İST Eğitim ve Danışmanlık Merkezi`nin İstanbul ve Antalya şubelerinin kurucusudur.
Lisans öncesi eğitimini (ilk, orta ve lise) Nürnberg'de tamamlamıştır. Ardından başlamış olduğu Beykent Üniversitesi Psikoloji Bölümünden "Onur Öğrencisi" olarak mezun olmuş ve Psk. unvanı almıştır. Üniversite eğitimi süresince birçok ulusal kongre ve üniversite seminerlerine katılım göstermiştir. Birçok sosyal sorumluluk projesinde ve Beykent Üniversitesi Psikoloji Kulübünde asil üye olarak aktif görev yapmıştır. Ve Lisans eğitimi sırasında, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Sana Klinik Hastanesi (Almanya) stajyer psikolog olarak birçok kurum ve hastanede staj yapmış ve kendini geliştirmeyi hedeflemiştir.
Mezuniyetini takiben aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Klinik Psikoloji yüksek lisans eğitimine başlamış ve "Klinik Psikolog" olarak yüksek lisans derecesini tamamlamış ve "Evli bireylerde Cinsel Doyum Ve Aldatma Eğiliminin İlişkisi" adlı tez çalışmasını yayınlamıştır. Okan Üniversitesi Klinik Psikoloji Doktora Programının Tez aşamasındadır.
2014 yılında Özel Olimpos Hastanesi- Antalya'da Psikolog olarak görev yapmıştır. Kurumsal Şirketlere yönelik Endüstriyel Psikoloji alanında danışmanlık vermektedir. Birçok Yurtiçi ve Yurtdışı Eğitimlerde Sunum ve Kongrelere Konuşmacı ve katılımcı olarak çalışmalarına devam etmektedirPsikoTerap-İST Eğitim ve Danışmanlık Danışmanlık Merkezi’nde yetişkinlere yönelik; Bireysel, Cinsel, Aile ve Çift Terapileri alanlarında hizmet sunmaktadır. İyi derecede Almanca, İngilizce ve Fransızca bilmektedir. Türk Psikologlar Derneği (TPD) üyesidir.
Ayrıca lisans eğitimi esnasında, Goodenough Harris Bir İnsan Çiz Testi, Bender Gestalt Görsel Motor Algılama Testi, Luisa Duss Psikanalitik Öykü Tamamlama Testi, Peabody Resim- Kelime Testi, Metropolitan Okul Olgunluğu Testi, Kent E.G.Y Testi, Catel 2A Zeka Testi, Cinsel Terapi Eğitimi, MMPI, WISC-R, BDT Eğitimi (Prof. Dr. Hakan TÜRKÇAPAR) , Temel Hipnoz ve İleri Hipnoz Eğitimi (Dr.Mehmet KARAV),Rorschach Eğitimi (Prof. Dr. Kadir ÖZER) ve Aile ve Çift Terapisi Eğitimlerini tamamlamıştır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.