Op. Dr. Cavit Hamzaoğlu

Kendileri tam bir profesyonel sıcakkanlı espirili güzer yüzlü ve işinin ehli insanı (hastayı) ilk görüşte psikolojik olarak rahatlatıyor kötü bir doktordan sonra kendisiyle rabbim beni karşılaştırdı çok iyi bir hekim ve insan gibi insan alçak gönüllü bir kişiliği var Allah ömrünüzü uzun makamınızı yüksek ve daim etsin hocam iyiki varsınız harikas bir hekimsiniz size sürekli dua ediyorum

“BİR DOKTOR BİR HASTANEYİ SEVDİRİR.” “Hekimlerin yaptığı en büyük hata, ruhu düşünmeden yalnız bedeni tedaviye teşebbüs etmeleridir,” demiş, Eflatun. Ünlü düşünür Demokritos ise “Hekimlik; bedenin hastalıklarını iyileştirir, bilgelik; ruhun hastalıklarını iyileştirir,” demiş. Operatör Doktor CAVİT HAMZAOĞLU hoca ise sadece bedeni değil ruhu da iyileştiren bir kıymetli hekimdir efendim. Ayrıca ünlü düşünür Voltaire'in; “Her şeyden önce insan olunmalı; ondan sonra doktor,” dediği gibi yirmi dört ayarında altın kıymetinde bir hekimdir Doktor CAVİT HAMZAOĞLU. Ünlü yazar Stefan Zweig’in şu sözü de tıpatıp uymaktadır bu altın değerindeki hekime: “Gerçek doktor, her hasta ile yaşayıp ölendir.” Bir can kurtarmak, derdine derman olmak nasıl bir yüceliktir, nasıl büyük bir kıymettir bunu ancak yaşayanlar bilir. Dostoyevski’nin bir sözü vardır; “Bir insan bazen bir şehri sevdirir.” Bazen de bir insan bir hastaneyi sevdirir. Ben ömrünü Türk edebiyatına vermiş, sanat elçisi olmaktan ve yazmaktan başka bir şey bilmeyen bir yazarım. Bu yılbaşında ikinci baskısı yayınlanan TELKADIN romanımın birinci baskısı 2009 yılında çıktığında çok kısa süre içinde tükendi, o zaman rahmetli Yaşar Kemal ve Türk Edebiyatının ünlü yazarları ve edebiyatçılarının çoğu TELKADIN romanının Dünya klasikleri arasına girebilecek nitelikte büyük bir eser, bir edebiyat şaheseri olduğunu yazdılar, söylediler. Fakat ben yine de yetinmedim ve birinci baskısını dört yılda yazdığım TELKADIN romanıma üç yıl daha emek vererek 50 sayfa daha fazlalaştırdım, daha zenginleştirdim ve ikinci baskısına öyle izin verdim. Yakında TELKADIN romanım bütün dünyada yayınlanacak ve okunacak. Dostoyoveski’nin, “Bir insan bir şehri sevdirir,” sözü nasıl bir özdeyişe dönüşmüşse dünyada. Belki de benim de bu sözümde ilerde bir özdeyişe dönüşecek. “Bir doktor bir hastaneyi sevdirir.” Ben bu sözü, çilekeş, iyi yürekli kız kardeşim Hülya Özdemir ve onun kıymetli eşi, kötülük bilmeden yaşamış iyi yürekli Ali Özdemir’in hayatını kurtaran, derdine, acısına derman olan Operatör Doktor CAVİT HAMZAOĞLU için yürekten söylüyorum. Kızkardeşim Hülya Özdemir’in anlattığına göre, bu iyi yürekli, güler yüzlü, insaniyetli altın kıymetindeki hekim için söylüyorum. İnsanlığıyla, hiç yüzünde gülümseme eksik olmadan hasta yakınının her türlü sorusunu yanıtlaması, hiç surat asmadan gülümseyerek insanlara yardımcı olmasıyla tanımış ve çok etkilenerek bana anlattı kızkardeşim bu asil ruhlu doktoru ve ben onu görmeden sevdim. O asil ruhlu doktorun çalıştığı TÜRKİYE HASTANESİ’ni ve orada bulunan ve kızkardeşim ve eşi adına gönülden teşekkür ettiğim tüm çalışanlarını, hemşirelerini, doktorlarını, profesörlerini, tüm sağlık personelini de sevdim. Ve tüm onların nezdinde, hayalimde, kız kardeşimin eşinin hayatını kurtaran o asil ruhlu doktorun o güler yüzlü insan olduğunu hissettiren kişiliğini görmek için hayalen de olsa TÜRKİYE HASTANESİ’NE gittim ve Doktor CAVİT HAMZAOĞLU hocanın elini sıktım. Kendisine ve onun nezdinde tüm Türkiye Hastanesi sağlık personeline, Ayvalık’tan selam sevgi ve saygılarımı sunuyorum efendim. Dediğim gibi: “Bir doktor bir hastaneyi sevdirir.” Çok teşekkürler. Gazeteci-Yazar HASAN BARAN