SN
Sab*** N***28.08.2025
Zamanlama
★★★★★
5.0İlgi
★★★★★
5.0Ortam
★★★★★
5.0Onun adını söylediğimde aklıma ilk gelen kelime: “şeker”. Ve gerçekten de öyleydi — ruhu yumuşak, nazik, tatlı ve şifalı. Sanki kader, soyadına bir görev yazmış: umut yaymak, hastalarına en zorlu hastalıkların bile yenilebileceğine dair inanç vermek. Dr. Mesut’un enerjisi ilk andan itibaren yumuşacıktı. İçsel bir gücü vardı. Nadiren gülümsüyordu — sanki hastalarının acılarını kendi kalbine almış gibiydi. Ama biliyordum; o, nadir, değerli, gerçek insanlardandı. Sadece ilaçlarla değil, varlığıyla da iyileştirirdi. Hastalarının yanında olduğunda, zamana karşı yarışır, her hastasına aynı özeni gösterirdi. Sessizce, reklamsız, övünmeden… Tıpkı Mostar Köprüsü gibi — dimdik, onurlu ve sevgiyle. O köprü, tıpkı onun varlığı gibi, iki yakayı birleştirir — umutsuzluğu ve umudu, korkuyu ve güveni. “Gel, elimi tut. Birlikte geçeceğiz. ” der gibi. . . Onun içtenliği, bilgisi ve vicdanı… Bunlar onu sadece bir profesör doktor değil, bir iyileştirici, bir insan, bir dost kılıyor.