Aşırı madde kaybına uğramış dişlerin korunması için, oklüzyonun yükseltilmesi ve düzenlenmesi için veya bazı estetik problemlerin giderilmesi için dişlerin kaplanması gerekebilir. Kaplama yapılırken dişin her yüzeyi 1-1.5 mm aşındırılır ve küçültülür. Daha sonra labaratuvar ortamında üretilen porselen kaplamalar diş üzerine yapıştırılarak sabitlenir.
Bu işlemler yapılırken kullanılan malzemeler çok çeşitlidir. Eskiden porselen kaplamalardan önce altın kaplamalar ve metal kaplamalar kullanılırdı.
Daha sonra metal işlendikten sonra dişin görüntüsünü ve rengini taklit etmek için metal üzerine porselen işlenmeye başlandı.Metal altyapılı porselen kaplamaların bazı dezavantajları vardır. Bunlardan en önemlileri;
-metal toksisitesi ve alerjisi
-metal yansıması
-ışık geçirgenliği olmadığı için doğal görünmemesi.
Günümüzde ise teknolojinin ilerlemesiyle zirkonyum alt yapılar ve güçlendirilmiş seramikler kullanılmaya başlandı. Zirkonyum biyouyumlu bir malzeme olduğu için dişetlerinde herhangi bir toksisiteye ve çekilmeye sebep olmamaktadır. Rengi diş rengi ile aynı olduğu için bir yansıma olmamaktadır ve ışık geçirgenliği oluduğu için gayet doğal durmaktadır. Ayrıca bilgisayarlı tarayıcılar ile ölçü taranıp, özel kazıyıcı makineler ile kazınır. Bu makineler çok hassas olduğu için gözle görülemeyen detaylara kadar inebilir.
Ancak günümüzde diş üzerine yapılan kaplamaların en estetik ve doğal olanı zirkonyum değil güçlendirilmiş seramik kaplamalardır. Bunların alt yapıları tamamen seramiktir ve 0.2 mm inceliğe kadar yapılabilmektedir. Ön dişlerin estetik tedavisinde mükemmel bir doğallık sağlar.
Bu kaplamalar EMAX ve EMPRESS kaplamalardır. Diş üzerinden neredeyse sıfıra yakın madde kaldırarak yani dişi çok az aşındırarak yapılabilir. O özenerek baktığımız ünlülerin ve Hollywood yıldızlarının dişleri full seramik restorasyonlardır.
