Doktorsitesi.com

Zihnin Zaman Yolculuğu: Geleceğe Kaygı, Geçmişe Pişmanlık

Psk. Mustafa Cem Oğuz
Psk. Mustafa Cem Oğuz
21 Ekim 202527 görüntülenme
Randevu Al
İnsan zihni, yalnızca mevcut anı deneyimleyen bir yapı değildir; geçmiş olayları yeniden canlandırma ve gelecekteki olasılıkları simüle etme becerisine sahiptir. Bu süreç, psikolojide mental time travel (zihinsel zaman yolculuğu) olarak tanımlanır. Tulving (2002), bu kavramı “epizodik hafıza” ile ilişkilendirerek, bireyin geçmiş deneyimleri zihninde yeniden yaşama ve geleceğe yönelik olayları zihinsel olarak kurgulama yeteneği olarak açıklamıştır. Bu bilişsel kapasite, insana planlama, öğrenme ve öngörü sağlarken; aşırı ya da işlevsiz biçimde kullanıldığında psikolojik sıkıntıların temel kaynağı hâline gelebilir.
Zihnin Zaman Yolculuğu: Geleceğe Kaygı, Geçmişe Pişmanlık

Geçmiş Odaklı Düşünme: Ruminasyon ve Pişmanlık
Zihnin geçmişe yönelimi genellikle ruminasyon kavramı ile açıklanır. Ruminasyon, bireyin
geçmiş olaylar üzerine tekrarlayıcı, olumsuz ve çözüm üretmeyen biçimde düşünmesi
olarak tanımlanır (Nolen-Hoeksema, 2000). Bu düşünce biçimi, depresyon ve anksiyete
bozukluklarıyla güçlü bir ilişki içindedir. Nörogörüntüleme araştırmaları, ruminatif
düşünme sırasında default mode network (varsayılan ağ) olarak adlandırılan beyin
bölgelerinin — özellikle medial prefrontal korteks ve posterior singulat korteksin — yüksek
düzeyde aktif olduğunu göstermektedir (Raichle et al., 2001). Bu ağ, geçmişe dönük
benlik odaklı düşünmenin nörobiyolojik temeli olarak kabul edilir.
Pişmanlık duygusu da bu süreçte önemli bir rol oynar. Coricelli ve ark. (2005), pişmanlığın
yalnızca bir duygusal tepki değil, aynı zamanda bireyin karar verme süreçlerinde
hatalardan öğrenmeyi sağlayan bilişsel bir mekanizma olduğunu vurgulamıştır. Ancak
aşırı pişmanlık, öğrenmeden ziyade öz eleştiri döngüsüne yol açar ve duygusal tükenmeyi
besler.

Gelecek Odaklı Düşünme: Kaygı ve Bilişsel Simülasyon
Zihnin geleceğe yönelimi, belirsizlikle ilişkilidir. Anticipatory anxiety (beklenti kaygısı),
kişinin gelecekteki olası tehditleri zihninde canlandırmasıyla oluşur. Bu durumda
amigdala, bedensel stres yanıtlarını başlatır; kortizol salınımı artar ve bedensel bir
“tehlike hâli” deneyimlenir (LeDoux, 2012). Oysa bu tehdit çoğu zaman somut değil,
zihinseldir. Bu nedenle kaygı, var olmayan bir geleceğin duygusal bedelini bugünde
ödemeye dönüşür.
Ayrıca, Gilbert ve Wilson (2007) insanların geleceği öngörme süreçlerinde sistematik
hatalar yaptığını göstermiştir. “Affective forecasting error” olarak bilinen bu eğilim,
kişilerin gelecekteki duygusal tepkilerini olduğundan daha yoğun veya uzun süreli tahmin
etmelerine neden olur. Bu bilişsel yanılgı, kaygı ve stresin sürdürülmesinde önemli bir rol
oynar.

Zihinsel Denge: Şimdiye Dönmek
Modern psikoterapi yaklaşımları, özellikle Mindfulness Temelli Bilişsel Terapi (MBCT) ve
Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT), zihnin bu zaman yolculuğuna düzen getirmeyi amaçlar.
Kabat-Zinn (1990), farkındalığı “şu ana kasıtlı, yargısız bir dikkat yöneltme” olarak
tanımlamış ve bunun stres, kaygı ve depresyon semptomlarını azalttığını göstermiştir.
Farkındalık uygulamaları, bireyin düşüncelerini durdurmaya değil, onları gözlemlemeye
odaklanır. Böylece zihin geçmişteki olaylara ya da gelecekteki olasılıklara sürüklendiğinde
kişi, bilişsel farkındalıkla şimdiye geri dönebilir. Bu, duygusal düzenleme kapasitesini
artırır ve psychological flexibility — yani psikolojik esneklik — geliştirir (Hayes et al., 2006).

Sonuç
Zihinsel zaman yolculuğu, insan bilişinin temel bir özelliğidir. Ancak geçmişin ruminatif
analizi ve geleceğin kaygılı simülasyonu, zihni kronik stres hâline sokabilir. Bu nedenle
psikolojik iyilik hâli, zihni durdurmakla değil, onun zamanlar arası hareketini fark edip
yönlendirmekle mümkündür. Geçmişten öğrenmek, gelecek için plan yapmak ve tüm
bunları “şu anda farkında olarak” sürdürebilmek, zihinsel sağlığın en işlevsel biçimidir.

Hazırlayan:
Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

Yazar Hakkında

Psk. Mustafa Cem Oğuz

Psk. Mustafa Cem Oğuz

Mustafa Cem Oğuz, 1983 yılında Ankara’da doğmuştur. Psikoloji alanındaki eğitimini tamamlayarak Türkiye’de pedagojik diplomaya sahip nadir uzmanlardan biri olmuştur. Genel psikoloji alanında yüksek lisans yapmış, eğitim sürecinde okul, huzurevi ve hastane gibi farklı kurumlarda stajlar gerçekleştirmiştir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.