İnsan, hayvan, bitki gibi canlı varlıkların içinde yaşadığı; hava su, ısı, ışık gibi cansız varlıkları da içerisinde bulunduran yaşam alanına doğa denilmektedir. Bu canlı varlıklardan olan insan, doğada vakit geçirerek yaşam enerjisini artırabilmekte, fiziksel ve bilişsel yorgunluğunu azaltabilmektedir. Doğanın bireyin yaşam niteliğini artırıcı etkisi; fiziksel ve psikolojik yönden incelenmekte, açıklanmaktadır. İnsanlar; bir parkta oturarak, ormanlık bir alanda piknik yaparak, denizde yüzerek, ormanlık bir alanda ya da sahilde yürüyüş yaparak ve çeşitli spor dallarında aktiviteler yaparken doğada vakit geçirebilmektedir. Bu süreçte bireyler hem hareket etmekte hem de bireylerin stres düzeyleri azalmaktadır; egzersiz ya da sporla vücutta salgılanan serotonin, dopamin gibi hormonlar bireyi daha mutlu kılmakta ve bireyin yaşam enerjisini artırmaktadır.

Doğanın kullanım sonucunda sağladığı faydaların yanı sıra; yalnızca seyretme ile de bireye rahatlama, huzur ve mutluluk hissini sağlayabildiği araştırmalarla kanıtlanmıştır. Ayrıca renklerin psikolojik etkileri düşünüldüğünde doğa denildiğinde akla ilk gelen renk olan yeşilin canlı, ferah bir etki yarattığı görüşüne bağlı olarak doğanın var olduğunun bilinmesi ya da seyredilmesi dolaylı olarak ruh sağlığında da iyileştirici bir unsur olarak yer almaktadır. Doğa, yalnızca yetişkinler için değil çocuklar için de oldukça faydalı unsurları içerisinde barındırmaktadır; doğada vakit geçiren çocukların fiziksel ya da bilişsel gelişimsel özelliklerinin hızlı bir seyre sahip olduğu, daha özgüvenli bireyler olarak gelişim gösterdiği doğrulanmaktadır. Tüm bu özellikler ile doğanın her yaştan bireyin yaşamını daha nitelikli hale getirebileceği gerçeği ispatlanmış olmaktadır.