Bilimsel veriler 5 yıl kadar önce örneğin anksiyete bozukluğu sıklığının yetişkin bireylerde % 30 civarlarında olduğunu söylüyordu. Şu anda bunun oranını söyleyecek maalesef güvenilir kaynak bulmak kolay değil.
Hatta bazı mutlulukla ilgili yapılan araştırmalarda çıkan verileri görünce hem şaşırıyorum hem gülüyorum. Gazetelerdeki ya da internet sitelerindeki güvenirliği ve geçerliliği düşük, çok kolay ulaşılan basit anket testleri saymıyorum bile. Akademik çalışmalardaki metotlar da düşündürüyor insanı.
Bir taraftan iyi niyetli -bazıları da pek iyi niyetli olmadan- bir şekilde ama işlevi sınırlı hatta bazen olumsuz, patolojik olarak kabullenilmeye, avutmaya yönlendirilmeye çalışılıyor.
Her şeyin sayısı tutulurken niye ruh sağlığı açısından veriler güvenilir değil. Ama pek çok kişi bunu hissediyor. Ve boş bir his değil. İçinde sezgi ve mantık da olan bir hisle hem de.
Türkiye'de ruh sağlığını korumak
Bilimsel veriler 5 yıl kadar önce örneğin anksiyete bozukluğu sıklığının yetişkin bireylerde % 30 civarlarında olduğunu söylüyordu. Şu anda bunun oranını söyleyecek maalesef güvenilir kaynak bulmak kolay değil.
