Doktorsitesi.com

TÜKENMİŞLİK SENDROMU

Uzm. Kl. Psk. Tuğba Masalcı
Uzm. Kl. Psk. Tuğba Masalcı
20 Mart 202344 görüntülenme
Randevu Al
“Tükenmişlik sendromu nedir? Duygusal dayanıklılığımızı arttırarak bu sendromun etkilerini nasıl azaltabiliriz?” sorularına yanıt bulmaya çalışacağız.
TÜKENMİŞLİK SENDROMU

Tükenmişlik Sendromu Nedir?

Tükenmişlik sendromu, modern yaşamın hızına ve yüksek iş temposuna ayak uydurmaya çalışırken birçok kişinin karşılaştığı bir durumdur. Sabahları uyanmakta zorluk çekmek, gün boyunca sürekli yorgun hissetmek, günlük görevleri yerine getirirken isteksizlik yaşamak, insanlardan uzak durma arzusu ve hiçbir şey yapmak istememe gibi belirtiler, tükenmişlik sendromunun tipik işaretleridir. Genellikle iş yükü, yüksek beklentiler ve kişisel yaşamın getirdiği zorluklar bu duruma katkıda bulunur. Kişi, kendini her alanda yetersiz hissetmeye başladığında ve başa çıkma becerileri zayıfladığında, tükenmişlik hissi artar.

"Tükenmişlik" terimi, ilk olarak 1974 yılında Herbert Freudenberger tarafından ortaya atıldı. Freudenberger, tükenmişliği, "kişinin bir amaca ya da ilişkiye olan bağlılığının beklenen sonuçları vermemesi durumunda motivasyonun ya da teşvikin yok olması" olarak tanımlamıştır. Bu durum, bireyin enerji kaynaklarının tükenmesine, duygu ve fiziksel açıdan tükenmiş hissetmesine yol açar.

Tükenmişlik Sendromunun Psikolojik Temeli

Psikolog Abraham Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisi modeli, tükenmişliği anlamada önemli bir çerçeve sunar. Maslow'a göre, bireyler kendini gerçekleştirme arzusu taşır; yani, en yüksek potansiyellerini ortaya koymak ve dünyaya anlamlı bir katkıda bulunmak isterler. Ancak bu potansiyelin ortaya çıkması, temel ihtiyaçlar (beslenme, güvenlik, barınma gibi) karşılanmadan mümkün değildir. Kişi, yaşamını sadece temel ihtiyaçlarla sürdürüyor ve daha yüksek bir anlam bulamıyorsa, tükenmişlik duygusuna kapılabilir. Tükenmişlik sendromu yaşayan insanlar, kendilerini yalnızca hayatta kalmaya çalışıyor gibi hissedebilirler ve bu durum yaşamın anlamsız ve doyumsuz bir döngüye girmesine neden olur.

Maslow’un teorisine göre, bireyler yaşamları boyunca sadece temel ihtiyaçlarını karşılamakla yetinmek zorunda kaldıklarında, psikolojik olarak olgunlaşma ve manevi doyuma ulaşma süreçleri sekteye uğrar. Bu da uzun vadede tükenmişliğe yol açabilir.

Tükenmişlik Sendromuna Karşı Ruhsal Dayanıklılığı Artırma Yolları

Tükenmişlik sendromunu aşmak ve ruhsal dayanıklılığı artırmak için çeşitli stratejiler vardır. Bu stratejiler, bireyin hem fiziksel hem de zihinsel olarak yenilenmesine yardımcı olabilir:

  1. Hayatınızın Önceliklerini Belirleyin: Bireyin hayatında en önemli gördüğü şeyler netleştirilmelidir. Aile, kariyer, sağlık gibi alanlarda belirlenen öncelikler doğrultusunda zaman yönetimi yapılmalıdır. Örneğin, ailenizi öncelik olarak belirlediğinizde, işinize fazla zaman ayırmak yerine ailenizle daha fazla vakit geçirmek sizi daha mutlu ve tatmin olmuş hissettirebilir.

  2. Aktif Olun: Günlük rutininizin dışına çıkarak sizi heyecanlandıran ve harekete geçiren yeni aktiviteler keşfedin. Müzik, spor, el sanatları gibi ilgi alanları, zihinsel yorgunluğu hafifletebilir ve tükenmişlik hissini azaltabilir.

  3. Teknoloji Kullanımını Sınırlayın: Teknoloji verimliliği artırırken, aynı zamanda sosyal yaşamı tehdit eden bir stres kaynağı olabilir. Teknoloji kullanımına sınır koyarak, kendinize daha fazla zaman ayırabilir ve suçluluk hissinden kurtulabilirsiniz.

  4. Ruhunuzu Dinlendirin: Ruhsal dinlenme, herkes için farklı olabilir. Bazıları sessizlikte, bazıları kitap okuyarak ya da yazarak, bazıları ise sosyalleşerek dinlenir. Kendinizi tanıyın ve ruhunuzu besleyecek aktivitelere odaklanın.

  5. Sınırları Kaldırın: Kendi kendinize koyduğunuz sınırları gözden geçirin. Ne zaman son kez bir hafta sonunu iş düşünmeden geçirdiğinizi hatırlıyor musunuz? Kendi ihtiyaçlarınıza zaman ayırarak kendinize özgürlük tanıyın.

  6. Seçim Yapma Özgürlüğünüzü Kullanın: Viktor Frankl'ın da belirttiği gibi, ne kadar zor durumda olursanız olun, her zaman bir seçim yapma özgürlüğünüz vardır. Yaşamınızın kontrolünü elinize almak ve her gün kim olduğunuzu, neyi başarmak istediğinizi yeniden seçmek sizi özgürleştirir.

Kendinizi Güçlendirmek İçin Sorabileceğiniz Sorular

Tükenmişlik sendromunu aşmak ve ruhsal dayanıklılığınızı artırmak için kendinize şu soruları sorabilirsiniz:

  • Hayatımın hikayesini yaşarken yeteneklerimi ve deneyimlerimi nasıl kullanabilirim?
  • Hangi güçlü yönlerimle yaşamımdaki sorunların üstesinden gelebilirim?
  • Şu ana kadar dünyaya ve kendime sunduğum hediyeler neler? Daha fazlasını nasıl sunabilirim?
  • Kendi potansiyelimi tam olarak kullanabiliyor muyum?
  • Şu anki adımım ne olmalı?

Bu sorulara verdiğiniz yanıtlar, doğru bir yaşam planı oluşturmanıza ve ruhsal dayanıklılığınızı güçlendirmenize yardımcı olacaktır. Yaşamınızda yaptığınız her bilinçli seçim, duygusal dayanıklılığınızı artıracak ve tükenmişlik hissini önlemeye yardımcı olacaktır.

Sonuç

Tükenmişlik sendromu, modern hayatın getirdiği stres ve baskılar sonucunda ortaya çıkabilir. Ancak ruhsal dayanıklılığı artırarak ve yaşamın önceliklerine odaklanarak bu sendromun etkileri azaltılabilir. Yaşamın her anında bilinçli seçimler yapmak, kişisel hikayenizi güçlü bir şekilde yazmanıza ve tükenmişliği yenmenize yardımcı olacaktır.

Etiketler

Tükenmişlik Sendromu#TükenmişlikSendromu #Burnout #RuhsalDayanıklılık #Motivasyon #PsikolojikDestek #KendiniGerçekleştirme #MaslowİhtiyaçlarHiyerarşisi #RuhSağlığı #ZihinselSağlık #KişiselGelişim #TerapideBaşarı #ViktorFrankl #YaşamDengesi #StresYönetimi #Psikoterapi

Yazar Hakkında

Uzm. Kl. Psk. Tuğba Masalcı

Uzm. Kl. Psk. Tuğba Masalcı

Uzman Klinik Psikolog Tuğba Masalcı, lisans eğitimini Polonya’nın önde gelen üniversitelerinden SWPS University of Social Sciences and Humanities’te İngilizce Psikoloji bölümünde tamamlamıştır. Ardından Türkiye’ye dönerek Ufuk Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisans Programı’ndan mezun olmuş ve "Uzman Psikolog" unvanını almaya hak kazanmıştır. Akademik kariyerini daha da ileri taşıyan Masalcı, İstanbul Gelişim Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı’nı onur belgesiyle tamamlayarak "Klinik Psikolog" unvanını almıştır.
Eğitim hayatı boyunca klinikler, hastaneler, araştırma merkezleri ve okullarda görev alarak çok sayıda danışanla birebir çalışma deneyimi kazanmıştır. Şu anda kendi özel kliniğinde, bireysel, çift ve aile terapileri alanında aktif olarak psikoterapi hizmeti vermektedir.
Aldığı Psikoterapi Eğitimleri
Klinik pratiğini bilimsel temellere dayandıran Tuğba Masalcı, psikoterapi alanında çok sayıda eğitim alarak uzmanlık alanlarını derinleştirmiştir:
• Bilişsel Davranışçı Terapi (CBT)
• Şema Terapi
• Duygu Odaklı Terapi (EFT)
• EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme)
• Cinsel Terapi
• Evlilik -Çift Terapi
• Aile Danışmanlığı
• Çocuk ve Ergen Terapisi
• Oyun Terapisi
• Travma Temelli Grup Psikoterapisi

Çalışma Alanları
Depresyon ve Duygudurum Bozuklukları:
Sürekli mutsuzluk, hayattan keyif alamama, enerji kaybı, suçluluk düşünceleri, isteksizlik gibi belirtilerle seyreden depresyon; bireyin yaşam kalitesini ciddi anlamda etkileyebilir. Depresyonun altında yatan nedenlerin keşfi ve baş etme becerilerinin geliştirilmesi hedeflenir.
Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları:
Geleceğe dair sürekli endişe, panik ataklar, sosyal ortamlarda aşırı kaygı, bedensel belirtiler (çarpıntı, nefes darlığı, titreme) gibi şikayetlerle kendini gösteren anksiyete bozukluklarında, hem duygusal hem bedensel rahatlama sağlanması için bütüncül bir terapi süreci yürütülür.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) ve Yas Süreci:
Kaza, kayıp, şiddet, istismar, afet gibi travmatik deneyimler sonrası ortaya çıkan kabuslar, tetiklenmeler, ani öfke patlamaları ya da donakalma gibi tepkiler EMDR ve travma odaklı terapi teknikleriyle ele alınır. Yas sürecinde ise kişinin kaybıyla sağlıklı şekilde vedalaşması hedeflenir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB):
Tekrarlayan düşünceler (obsesyonlar) ve bu düşünceleri yatıştırmak için yapılan davranışlar (kompulsiyonlar) kişiye ciddi düzeyde zaman ve enerji kaybettirir. OKB’nin bilişsel ve davranışçı temelleri çalışılarak semptomların azaltılması amaçlanır.
Cinsel İşlev Bozuklukları:
Kadınlarda vajinismus, cinsel isteksizlik; erkeklerde erken boşalma, sertleşme sorunları gibi işlevsel cinsel problemler çift terapisi kapsamında çalışılır. Güvenli ve yargılayıcı olmayan bir ortamda terapi süreci yürütülür.
Evlilik ve İlişki Problemleri:
İletişim sorunları, aldatma, güven kaybı, duygusal uzaklık, ortak hedeflerin çatışması gibi nedenlerle ilişkiler zedelenebilir. Çift terapisi ile karşılıklı anlayışın, empati kurmanın ve ortak çözümlerin geliştirilmesi desteklenir.
Aile Danışmanlığı:
Anne-baba-çocuk arasındaki iletişim sorunları, sınır problemleri, kardeş çatışmaları ve kuşaklar arası anlaşmazlıklar aile sistemi içinde değerlendirilir ve işlevsel bir aile yapısına ulaşmak hedeflenir.
Ergenlik Dönemi Problemleri:
Kimlik arayışı, akademik motivasyon eksikliği, arkadaş ilişkilerinde zorlanma, duygudurum dalgalanmaları, öfke kontrolü ve teknoloji bağımlılığı gibi gençlik dönemine özgü problemler, ergenin iç dünyasını anlayan bir yaklaşımla ele alınır.
Düşük Özsaygı ve Yetersizlik Hissi:
“Kendimi yetersiz hissediyorum”, “Kimse beni beğenmiyor”, “Başarısızım” gibi içsel söylemlerin değişmesi için bireyle çalışılarak daha güçlü bir benlik algısı oluşturulması sağlanır.
Sınav Kaygısı ve Akademik Başarısızlık:
TYT/AYT, LGS, YDS gibi sınavlara hazırlanan bireylerde görülen yoğun kaygı, odaklanma güçlüğü, motivasyon eksikliği ve performans baskısıyla baş etme yolları geliştirilir.
Yeme Davranışı Bozuklukları ve Beden Algısı Problemleri:
Duygusal yeme, aşırı kısıtlama, bulimia, anoreksiya ve beden algısıyla ilgili sorunlar psikolojik ve duygusal kökenleriyle birlikte çalışılır. Bireyin kendine karşı şefkatli bir ilişki geliştirmesi hedeflenir.
Özgüven ve Karar Verme Problemleri:
Kararsızlık, başkalarının onayına göre hareket etme, kendini değersiz hissetme gibi durumlar terapide bireyin içsel rehberini güçlendirme çalışmalarıyla ele alınır.
Bağımlılıklar (İlişki, Teknoloji, Alkol):
İlişkisel bağımlılıklar, sosyal medya bağımlılığı ya da madde/alkol kullanımı gibi davranış örüntülerinde kişinin bağımlılık davranışı yerine sağlıklı başa çıkma yollarını geliştirmesi desteklenir.
Duygu Düzenleme Problemleri ve Öfke Kontrolü:
Ani öfke patlamaları, aşırı tepkiler ya da duygularını bastırma eğilimleri, kişinin duygularını tanıması, anlaması ve uygun şekilde ifade etmesi üzerine yapılan duygusal düzenleme çalışmalarıyla ele alınır.

Uyguladığı Psikolojik Testler
Uzman Klinik Psikolog Tuğba Masalcı, danışan değerlendirmelerini çok boyutlu yapabilmek adına geniş bir yelpazede psikolojik test uygulama yetkinliğine sahiptir. Bunlar arasında:
• MMPI (Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri)
• SCL-90 (Belirti Tarama Listesi)
• Rorschach Testi
• Beck Depresyon ve Anksiyete Envanterleri
• Hamilton Depresyon ve Anksiyete Ölçekleri
• Mini Mental Test, D2 Dikkat Testi, Burdon Dikkat Testi, Frankfurter Testi
• Travma Sonrası Stres Bozukluğu Ölçeği (CAPS)
• Yeme Tutumu Ölçeği, Sınav Kaygısı Ölçeği, Pozitif-Negatif Duygu Durum Ölçeği
• Çocuklar için Gelişim ve Zeka Testleri (Stanford-Binet, AGTE, Metropolitan, Peabody, Louisa Duss, CATELL 2-A

 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.