Tinnitus (Kulak Çınlaması) ve Psikolojik Yönü

Tinnitus (kulak çınlaması) ortamda herhangi bir ses yokken kişinin sadece kendisinin duyabildiği çınlama, uğultu, vızıldama vb. sesler olarak tanımlanmaktadır. Sesin şiddeti, türü ve lokasyonu kişiden kişiye değişebilmektedir. Tinnitus objektif ve sübjektif olarak ikiye ayrılmaktadır. Objektif formu vücut kaynaklı bir sesin kulağa ulaşmasıyla hissedilirken sübjektif formda ise duyulan ses fiziksel kaynaklı değildir ve dışarıdan bir başkası duyamaz.Kulak çınlaması tüm dünyadaki yetişkinlerin yaklaşık %10’unda görülmektedir. Tüm yaşlarda ve her türlü sosyal çevrede görülebilmekle birlikte özellikle ileri yaş, aşırı kilo (obezite) ve uzun süre yüksek sese yoğun bir şekilde maruz kalma risk oluşturur.

Eşlik Eden Psikolojik Sorunlar

Tinnitus; kişinin yaşam kalitesini birçok yönden olumsuz biçimde etkilemektedir. Tinnitus’un depresyon, anksiyete, sosyal geri çekilme, intihar düşünceleri gibi birçok psikolojik soruna yol açtığını gösteren birçok çalışma mevcuttur. Ayrıca uykuya dalmada güçlük, uyku kalitesinin düşmesi, hafıza, dikkat, muhakeme, problem çözme gibi birçok işlevin tinnitusu olan bireylerde daha kötü olduğu gösterilmiştir. Tinnitusa eşlik eden tüm bu sorunlara bakıldığında kişinin genel yaşam kalitesini düşürdüğü sonucuna varılmaktadır. Bu yüzden tinnitus şikayetiyle başvuran kişilerin ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi ve uygun tedavinin gecikmeden başlanması oldukça önemlidir.

Tinnitus Tedavisinde TMS Kullanımı

Farmakolojik  (ilaç) tedavi ile kısmen yanıt alınan tinnitus tedavisinde son zamanlarda Transkraniyal Manyetik Stimülasyon (TMS) gibi nöromodülasyon yöntemleri kullanılmaya başlanmış ve tedavi etkililiği çalışmalarla gösterilmiştir. Kulak çınlaması olan kişilerin beynindeki işitme merkezindeki nöronlarda artmış elektriksel aktivitenin olduğunu gösteren çalışmalar vardır. TMS tedavisi ile bu alandaki artmış aktivite baskılanmakta ve böylece tedavi edici etki oluşmaktadır.