Obsesif Kompulsif Bozukluk; obsesyon adı verilen takıntılı düşünce, fikir ve dürtüler ile kompulsiyon adı verilen yineleyici davranışlar ve zihinsel eylemlerden oluşan, takıntılı düşüncelerin günlük yaşamı etkileyecek, günlük aktiviteleri kısıtlayacak düzeye gelmesidir.
Obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişiler, kontrol edemedikleri yinelenen ve stres yaratan düşünceler, korkular veya görüntüler (obsesyonlar) nedeniyle huzursuz olurlar. Bu düşüncelerin yarattığı anksiyete bazı hareketleri ya da rutinleri acil olarak gerçekleştirme ihtiyacına (kompülsiyonlar) neden olur. Ritüeller takıntılı düşünceleri önleme veya akıldan uzaklaştırma girişimiyle yapılır.
Tekrarlanan hareketler gerginliği geçici olarak durdurur, obsesif düşünceler tekrar oluştuğunda kişinin bu hareketleri hemen tekrar etmesi gerekir. Obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişiler saplantılarının ve takıntılarının gerçek dışı veya manasız olduğunun farkında olabilirler, fakat kendilerini durduramazlar.
Okb (Obsesif Kompülsif Bozukluk) Belirtileri
Obsesyon ve kompulsiyonlar toplumdan topluma, kültürden kültüre değişiklik gösterebilir. Ülkemizde ve tüm dünya toplumlarında en sık görülen obsesyon ve kompulsiyon türleri aşağıda örnekler verilerek sıralanmıştır.
Yaygın obsesyon belirtileri:
Pislik veya mikrop bulaşmasından korkma
Başkasına zarar vermekten korkma
Hata yapmaktan korkma
Rezil olmaktan veya sosyal açıdan kabul edilemez bir şekilde davranmaktan korkma
Günahkar düşünmekten korkma
Düzen, simetri, kusursuzluk ihtiyacı
Aşırı kuşku ve sürekli güvence ihtiyacı
Yaygın kompülsiyon belirtileri:
Tekrar tekrar yıkanma, duş alma veya ellerini yıkama
El sıkışmayı veya kapı koluna dokunmayı reddetme
Kilit, ocak gibi şeyleri sürekli kontrol etme
Rutin işleri yaparken içinden veya yüksek sesle sürekli sayı sayma
Sürekli bir şeyleri belli bir biçimde düzenleme
Belirli bir sıraya göre yemek yeme
Genellikle rahatsız edici olan, akıldan çıkmayan ve uykuyu bölen kelimelere, görüntülere veya düşüncelere takılıp kalma
Belirli kelimeleri, cümleleri veya duaları tekrarlama
İşleri belirli bir sayıda yapma ihtiyacı
Değeri olmayan şeyleri toplama veya biriktirme
Tıbbi açıdan bu şekildeki düşünce ve davranışların hastalık sayılabilmesi için günlük işlevlerimizi etkileyecek, kısıtlayacak, bozacak kadar şiddetli ve yoğun olmalıdır.
Bilişsel-davranışçı destek
Obsesif kişiler kaygı verici düşünceler ile bu düşüncelerden kaçarak ve kaçınarak başa çıkmaya çalışırlar. Ne var ki düşüncelerden kaçmaya çalıştıkça bu düşünceler daha da artmakta ve böylelikle kısır bir döngü oluşmaktadır. Davranış terapilerinde amaç danışanı kaygı veren ve kaygı oluşturduğu için kaçma ve kaçınma davranışlarına neden olan düşüncelerle [obsesyonlar] karşı karşıya getirmek ve bu karşılaştırmanın oluşturduğu kaygıyı azaltmak için devreye giren tekrarlayıcı davranışları [kompulsiyonlar] engellemektir. Bilişsel - davranışçı terapiler tekrarlamaların önlenmesinde çok önemli bir yer tutmakta, bazen tek başlarına bazen de ilaç tedavileri ile birlikte kullanılabilmektedirler. Bilişsel davranışçı terapiler destek seçenekleri arasında en önemli yeri tutmaktadır.