Doktorsitesi.com

Sürekli Yorgun Hissetmenin Psikolojik Nedenleri

Uzm. Psk. Elif Sevim
Uzm. Psk. Elif Sevim
26 Aralık 20255 görüntülenme
Randevu Al
“Dinleniyorum ama yine de yorgunum.” Bu cümle, günümüzde birçok kişinin ortak deneyimi. Fiziksel nedenler dışlandıktan sonra, süregelen yorgunluğun arkasında çoğu zaman psikolojik süreçler yer alır. Zihin yorulduğunda, beden de bunu taşımakta zorlanır. 1. Bastırılmış Duygular ve Duygusal Yük Üzüntü, öfke, hayal kırıklığı ya da kaygı ifade edilmediğinde ortadan kaybolmaz; bedende taşınır. Sürekli güçlü durmaya çalışmak, duyguları ertelemek ya da “şimdi zamanı değil” diyerek bastırmak zihinsel enerjiyi tüketir. Bastırılan her duygu, bedende yorgunluk olarak geri dönebilir. ⸻ 2. Kronik Stres ve Sürekli Alarm Hali Uzun süreli stres altında olan bireylerin sinir sistemi “tehlike var” modundan çıkamaz. Bu durum: • Kas gerginliği • Uyku kalitesinde bozulma • Sabahları dinlenememiş uyanma şeklinde kendini gösterir. Beden sürekli tetikteyken gerçek anlamda dinlenemez. ⸻ 3. Depresif Duygulanım Depresyon her zaman yoğun üzüntüyle seyretmez. Bazen sadece: • Enerji düşüklüğü • İsteksizlik • Hayata karşı “ağırlık” hissi olarak yaşanır. Kişi bir şey yapmak ister ama başlayacak gücü bulamaz; bu da suçluluk ve daha fazla yorgunluk yaratır. ⸻ 4. Anlam ve Amaç Kaybı Hayatta bir yön duygusu olmadığında, kişi fiziksel olarak ayakta olsa bile psikolojik olarak tükenmiş hissedebilir. Sevmeden yapılan işler, zorunlulukla sürdürülen ilişkiler ve “mecburiyet hayatı” zihni sessizce yorar. ⸻ 5. Aşırı Sorumluluk Alma ve Sınır Koyamama Herkesi idare etmeye çalışmak, “hayır” diyememek ve kendi ihtiyaçlarını sürekli ertelemek, kişiyi içten içe tüketir. Bu kişiler genellikle: • Çok verici • Çok anlayışlı • Ama çok yorgundur. ⸻ 6. Mükemmeliyetçilik ve İçsel Eleştirmen Zihin sürekli “daha iyi olmalıydım” dediğinde, kişi dinlenirken bile zihinsel olarak çalışmaya devam eder. Bu durum zihinsel yorgunluğun bedensel yorgunluk gibi hissedilmesine yol açar. ⸻ Ne Yapılabilir? (Psikolojik Öneriler) • Duygularını fark et ve adlandır: “Yorgunum” demek yerine ne hissediyorum? • Kendine yüklediğin sorumlulukları gözden geçir • Gün içinde gerçekten dinlendiğin anlar yarat (telefonla değil, zihinsel olarak) • Sınır koymayı öğren: Her şey senin görevin değil • Yorgunluğun uzun süredir devam ediyorsa, bir ruh sağlığı uzmanından destek al ⸻ Sürekli yorgunluk, çoğu zaman bedenin değil, ruhun dinlenmeye ihtiyacı olduğunun bir işaretidir. Dinlenmek sadece uyumak değil; bazen hissetmek, bazen durmak, bazen de destek almaktır.
Sürekli Yorgun Hissetmenin Psikolojik Nedenleri

“Dinleniyorum ama yine de yorgunum.”

Bu cümle, günümüzde birçok kişinin ortak deneyimi. Fiziksel nedenler dışlandıktan sonra, süregelen yorgunluğun arkasında çoğu zaman psikolojik süreçler yer alır. Zihin yorulduğunda, beden de bunu taşımakta zorlanır.

 

 

1. Bastırılmış Duygular ve Duygusal Yük

 

 

Üzüntü, öfke, hayal kırıklığı ya da kaygı ifade edilmediğinde ortadan kaybolmaz; bedende taşınır.

Sürekli güçlü durmaya çalışmak, duyguları ertelemek ya da “şimdi zamanı değil” diyerek bastırmak zihinsel enerjiyi tüketir.

 

Bastırılan her duygu, bedende yorgunluk olarak geri dönebilir.

 

 

 

 

2. Kronik Stres ve Sürekli Alarm Hali

 

 

Uzun süreli stres altında olan bireylerin sinir sistemi “tehlike var” modundan çıkamaz. Bu durum:

 

  • Kas gerginliği
  • Uyku kalitesinde bozulma
  • Sabahları dinlenememiş uyanma
    şeklinde kendini gösterir.

 

 

Beden sürekli tetikteyken gerçek anlamda dinlenemez.

 

 

 

 

3. Depresif Duygulanım

 

 

Depresyon her zaman yoğun üzüntüyle seyretmez.

Bazen sadece:

 

  • Enerji düşüklüğü
  • İsteksizlik
  • Hayata karşı “ağırlık” hissi
    olarak yaşanır.

 

 

Kişi bir şey yapmak ister ama başlayacak gücü bulamaz; bu da suçluluk ve daha fazla yorgunluk yaratır.

 

 

 

 

4. Anlam ve Amaç Kaybı

 

 

Hayatta bir yön duygusu olmadığında, kişi fiziksel olarak ayakta olsa bile psikolojik olarak tükenmiş hissedebilir.

Sevmeden yapılan işler, zorunlulukla sürdürülen ilişkiler ve “mecburiyet hayatı” zihni sessizce yorar.

 

 

 

 

5. Aşırı Sorumluluk Alma ve Sınır Koyamama

 

 

Herkesi idare etmeye çalışmak, “hayır” diyememek ve kendi ihtiyaçlarını sürekli ertelemek, kişiyi içten içe tüketir.

Bu kişiler genellikle:

 

  • Çok verici
  • Çok anlayışlı
  • Ama çok yorgundur.

 

 

 

 

 

6. Mükemmeliyetçilik ve İçsel Eleştirmen

 

 

Zihin sürekli “daha iyi olmalıydım” dediğinde, kişi dinlenirken bile zihinsel olarak çalışmaya devam eder.

Bu durum zihinsel yorgunluğun bedensel yorgunluk gibi hissedilmesine yol açar.

 

 

 

 

Ne Yapılabilir? (Psikolojik Öneriler)

 

 

  • Duygularını fark et ve adlandır: “Yorgunum” demek yerine ne hissediyorum?
  • Kendine yüklediğin sorumlulukları gözden geçir
  • Gün içinde gerçekten dinlendiğin anlar yarat (telefonla değil, zihinsel olarak)
  • Sınır koymayı öğren: Her şey senin görevin değil
  • Yorgunluğun uzun süredir devam ediyorsa, bir ruh sağlığı uzmanından destek al

 

 

 

 

 

 

Sürekli yorgunluk, çoğu zaman bedenin değil, ruhun dinlenmeye ihtiyacı olduğunun bir işaretidir.

Dinlenmek sadece uyumak değil; bazen hissetmek, bazen durmak, bazen de destek almaktır.

Etiketler

PsikologPsikoterapi

Yazar Hakkında

Uzm. Psk. Elif Sevim

Uzm. Psk. Elif Sevim

Uzman Psikolog Elif Sevim, psikoloji lisansını başarı belgesi ile tamamladıktan sonra yüksek lisansını da üstün başarı belgesiyle tamamlayarak uzmanlığını almaya hak kazanmıştır. Bakanlıkta, kliniklerde ve üniversitelerde hem terapist hem de eğitmen olarak çalışmalarda bulunmuştur. Şu anda Üsküdar Üniversitesi Pozitif Psikoloji Laboratuvarında araştırmacı olarak çalışmakta ve kurucusu olduğu Jüpiter Psikoloji Eğitim ve Danışmanlık Merkezinde danışan görmeye devam etmektedir.

Bireysel, Ergen ve Çift terapisi vermektedir. Ayrıca, SCL-90, Beck Depresyon Ölçeği, Beck Anksiyete Ölçeği, Hamilton Depresyon Ölçeği ve Hamilton Anksiyete Ölçeğini terapilerinde aktif olarak kullanmaktadır. Psikolog Elif Sevim bir çok eğitime katılmıştır ve katılmaya devam etmektedir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.