Psikolojide Etiketleme: Bir Sözcüğün Zihnimizde Yarattığı Zincir

Hepimiz zaman zaman kendimizi ya da başkalarını “tembel”, “korkak”, “zor insan”, “mükemmeliyetçi” gibi sözcüklerle tanımlayabiliyoruz.
Bu kelimeler masum görünse de, aslında psikolojide etiketleme (labeling) olarak bilinen bir bilişsel hatanın kapısını aralıyor.
💭
Etiketleme Nedir?
Etiketleme, bir kişinin davranışını ya da yaşadığı bir durumu genel bir kimliğe indirgeme eğilimidir.
Örneğin:
- “Bugün hata yaptım” yerine “Ben beceriksizim” demek,
- “Bir ilişkim bitti” yerine “Ben sevilmeye değer değilim” diye düşünmek,
etiketlemenin tipik örnekleridir.
Bu tür düşünceler, duygularımızı şekillendirir ve zamanla özsaygımızı zedeleyen bir iç sesin doğmasına neden olur.
⚙️
Zihinsel Etiketlerin Etkisi
Etiketler, beynin bilgiyi hızlıca kategorize etme isteğinden doğar. Ancak duygusal dünyada bu “hızlı yargılar”, bizi esnek düşünmeden uzaklaştırır.
Bir süre sonra kişi:
- Hatalarını kişiliğiyle karıştırır,
- Değişme ihtimalini görmez,
- Kendini sabit ve çaresiz hisseder.
Bu da özellikle depresif düşünceler, özgüven problemleri ve kaygı bozukluklarında sıkça görülür.
🌱
Etiketleri Fark Etmek ve Dönüştürmek
Etiketleme alışkanlığını bırakmak, kendimizle kurduğumuz dili dönüştürmekle mümkündür.
İşte birkaç küçük ama güçlü adım:
- Fark Et:
İç sesin seni nasıl tanımlıyor? “Ben zaten hep…” ile başlayan cümlelerine dikkat et. - Davranışı Ayır:
“Ben başarısızım” yerine “Bu sefer istediğim sonucu alamadım” demeyi dene.
Kişiliğini değil, davranışını değerlendir. - Yeni Bir Dil Kur:
“Yetersizim” yerine “Bu konuda gelişebilirim.”
“Kırılganım” yerine “Duygularımı fark ediyorum.” - Kendine Şefkat Göster:
Her hata, öğrenme sürecinin bir parçasıdır. İnsan olmak; mükemmel değil, tamamlanmaya açık olmaktır.
💬
Sonuç Olarak
Etiketleme, görünmez bir pranga gibidir. Kişinin kendine dair algısını daraltır ve potansiyelini sınırlayabilir.
Oysa kendimizi tanımladığımız kelimeler değiştiğinde, yaşadığımız gerçeklik de değişir.
Unutma:
🩵 Sen “yetersiz” değil, öğrenme sürecindesin.
🩵 Sen “hassas” değil, derin hissediyorsun.
🩵 Sen “zor” değil, anlaşılmayı bekliyorsun.
Kelimelerini seçmek, kendine nasıl davranacağını seçmektir.