Şanssız grupta mısınız? “Su İçsem Yarıyor...” diyenlerden misiniz? Hani hayatlarının her dönemi diyetle geçen ve her sohbette “su içsem yarıyor” diyen şanssız grupta mısınız? Fazla kilolarınızı vermek için denemediğiniz yöntem, başvurmadığınız diyetisyen kalmadı mı? Üstelik spor salonundan da çıkmıyor musunuz? Kilo veremeyişinizin elbette bir sebebi var...

Bazal Metabolizma hızı, vücudumuzun istirahat halinde ve aç iken , sadece yaşamsal faaliyetleri sürdürebilmek için harcadığı minimum enerji düzeyidir. Her bireyin metabolizma hızı birbirinden farklıdır. Kimisinin metabolizması çok hızlı çalışır.”Şanslı Grup” deriz onlara... Masada ne var ne yok silip süpürseler de , sofradan hep en son kalkan olsalar da hep zayıf kalır “şanslı grup” . Bir de “şanssız bir grup” vardır ki hayatlarının her dönemi diyetle geçmiştir. Denemedikleri yöntem, başvurmadıkları diyetisyen kalmamıştır. Spor salonlarının yolları aşındırılmıştır. Ama sonuç hüsran...

İşte bireyler arasındaki bu metabolik farkı yaratan başlıca faktörler; genlerimizdeki farklılık ve hormonlarımızdır. Taktik değiştiriyoruz Eğer siz metabolizması yavaş çalışan gruba dahilseniz ve bu satırları okurken “ben de şanssız gruptanım” diyorsanız bu sefer taktik değiştirin.

Boşa kürek çekmek yerine yeniden başlayın; ilk olarak kilo veremeyişinizin altında yatan nedeni tespit edin. Metabolizmanız çeşitli sebeplerden dolayı yavaş çalışıyor olabilir. Glukoz metabolizmanızda bir sorun , reaktif hipoglisemi , insülin direnci , troid yetmezliği ya da başka hormonal problemler, gıda intoleransı , yumurtalıklarda kist, kalsiyum, magnezyum, selenyum gibi mineral yetersizliğiniz varsa metabolizmanız yavaş çalışır ve kilo vermeniz neredeyse imkansız hale gelebilir. Bir de yaş ve menapoz faktörü de buna eklenince kilo vermek gerçekten çin işkencesine dönüşür.

Bulmacanın eksik parçaları... Stres, sigara, şişmanlık. Tüm hastalıkların çıkış noktasıdır. Biraz stres yönetimi, meditasyon, sigarayı bırakmak ve kilo vermek sizi birçok kronik hastalıktan koruyacak, daha sağlıklı ve uzun bir yaşamın kapılarını açacaktır. Ancak bu yolculuğa başlamadan önce yaptırmanız gereken bazı hormonal ve biyokimyasal tetkikler vardır.

Bulmacanın eksik parçalarını tamamlamadan, alttaki eksik tuğlaları yerine koymadan kilo vermeye çalışmanız sadece başarısızlık duygusuna kapılmanıza ve pes etmenize neden olacaktır. Öyleyse ilk olarak yapmanız gereken bir endokrinoloji uzmanına başvurup tahlillerinizi yaptırmak , daha sonra beslenme ve diyet uzmanınızdan yardım almaktır. Her bireyin metabolizması, kişisel özellikleri farklıdır. Aynı parmak izi gibi...

Tedavinin tüm basamaklarını dikkatlice yaptıktan sonra ,size özel hazırlanmış diyet programları ve öneriler ile kilo verememeniz neredeyse imkansızdır... Yola çıkarken yapılması gereken tetkik ve testler Özellikle ailede hipotroid öyküsü varsa çok kiloluysanız mutlaka TSH, serbest T4 adlı troid bezi ve prolaktin hormonu testi yaptırılmalıdır. Açlık kan şekeri , tokluk kan şekeri (2.saat) ,şeker yükleme testi (OGTT) ve kanda insülin hormonuna bakılmalıdır. Total kolesterol ,trigliserit, LDL, HDL kolesterol ölçümü, karaciğer yağlanmasını tespit etmek için SGOT, SGPT, GGT, alkalen fosfataz gibi testler, kanda ürik asit ölçümü, böbrek üstü bezinizin aşırı çalışmasından şüphe duyulursa ,24 saatlik idrarda serbest kortizol veya kandaki kortizol ile ACTH hormon tetkiki, tam idrar tetkiki, tam kan sayımı, kalsiyum, magnezyum, selenyum ölçümü ,erkeklerde testosteron hormonu ölçümü, EKG (kalp elektrosu), aşırı kilolar aile mirası ise kanda leptin hormonu ölçümü, polikistik over sendromu olduğundan kuşkulanılırsa şişman bayanlarda FSH, LH hormon ölçümü, santral tip obez iseniz (göbek yağlanmanız fazla ise )karaciğer yağlanmasını saptamak için tüm batın ultrasonu yapılmalıdır. Ve son olarak gıda intolerans testi.