Söz dinleyen değil, duyulan çocuk yetiştirmek

Bugün birçok ebeveynin içten içe sorduğu bir soru var: “Neden çocuğum beni dinlemiyor?” Belki sesini yükselttin, belki güzelce anlattın, hatta bazen sustun… ama yine de seni duymamış gibi davrandı. Oysa çocuklar çoğu zaman söyleneni değil, hissedileni duyarlar. İşte burada devreye çocuğu anlama sanatı, yani pedagojik yaklaşım girer. Çünkü çocuk eğitimi, bir komut zincirinden ibaret değil; duygusal bağ kurmanın, güven inşa etmenin ve ilişki kurmanın sanatıdır.

Söz dinleyen değil, duyulan çocuk yetiştirmek

Söz Dinlemeyen Değil, Duygusu Duyulmayan Çocuk

Çocuklar çoğu zaman “Hayır!” dediğinizde aslında neye hayır dediğinizi değil, neden hayır dediğinizi anlamak isterler.

“Tableti bırak!” demek kolaydır. Ama “Bu kadar uzun süre ekran karşısında kalman seni çok yoruyor gibi görünüyor. Gözlerin bile kızardı, biraz birlikte nefes alalım mı?” demek hem bağ kurar hem öğretir.

Bir çocuk, kendini görülmüş ve duyulmuş hissettiğinde sizi daha çok duyar. Bu yüzden önce bağ, sonra davranış. Çünkü bağ varsa etki vardır.

3 Temel Pedagojik Duruş: Dinlemek – Anlamak – Sınır Koymak

Dinlemek:

Sadece sessiz kalmak değil, gerçekten “onun dünyasına” kulak vermektir.

“Okula gitmek istemiyorum.” dediğinde, hemen çözüm üretmeden önce “Ne seni bu kadar zorladı?” diye sormak bir pedagojik devrimdir.

Anlamak:

Çocuklar çoğu zaman davranışlarıyla konuşur. Öfke, ağlama, inat… Bunlar hep bir çağrıdır: “Beni fark et!”

Sınır koymak:

Kurallar cezayla değil, ilişkiyle işler. “Bu davranışına izin veremem çünkü canını acıtıyor” demek, hem sevgiyi hem sınırı aynı anda sunar.

Disiplin = Sevgi + Sınır

Disiplin kelimesi kulağa soğuk gelse de, kökeninde öğretmek vardır. Ceza vermek değil, davranışı şekillendirmektir. Ve bu da ancak sevgi dolu bir tutarlılıkla mümkündür.

Unutmayın, çocuklar yalnızca söylediklerinizi değil, nasıl söylediğinizi, ne hissettiğinizi ve onlar hakkında ne düşündüğünüzü de hissederler. Çocuk eğitimi bir ikna süreci değil, bir bağ kurma sürecidir.

Kapanış: Çocuklar Kulaklarıyla Değil, Kalpleriyle Dinler

Çocuğunuzun sizi duyması için önce siz onu duymalısınız. Davranışlarının ardındaki duyguyu görmek, pedagojik gücünüzü artırır. Bu sadece çocuğu büyütmek değil, aynı zamanda bir ilişkiyi inşa etmektir.

Ve inanın, sizi gerçekten duyan bir çocuk, sadece sözünüzü değil, değerlerinizi de taşır.

Bu makale 29 Mayıs 2025 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Mustafa Cem Oğuz 29/08/1983  tarihinde Ankara'da doğdu. İlkokul – Orta ve   Lise eğitimlerini Ankarada tamamladı. Psikoloji bilimininden aldığı ilhamla  ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacı ile yola çıkan  Mustafa Cem Oğuz  Rusya Fedarasyonunda Psikoloji ve Pedagoji Çift anadal  bölümünden mezun olmuştur.Türkiyede Pedagoji diplomalı nadir pedagoglardandır. Sonrasında gene Rusya Fedarasyonunda Genel psikoloji alanında Yüksek Lisansını tamamlamıştır.  Ankara'da yaşamaktadır. Üniversitede okuduğu disiplin içerisinde Türkiye’den Farklı olarak her yıl staj görmüştür. ilk yılında anaokul ve eğitim kurumlarında  – ikinci yılında huzurevi üçüncü yılında hastahane dördüncü yılında Hastanede ruh ve sinir hastalıkları alanında tamamlamıştır. Mustafa Cem Oğuz bu süreçte Bilişsel Davranışçı Terapi ,Hipnoz ,Oyun Terapi ve  Evlilik ve Aile Dan ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
instagram
instagram
youtube
linkedin
instagram
whatsapp
Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube