D vitamini, yağda eriyen bir vitamindir. En önemli etkisi kalsiyum, fosfor metabolizması ve kemik dokusu üzerinedir. Bununla birlikte, D vitamini eksikliği ve yetersizliğinin enfeksiyöz ve otoimmun hastalıklar, yaygın kanserler, kardiyovasküler hastalıklar, metabolik sendrom gibi bir çok kronik hastalıkla bağlantılı olduğu bulunmuştur.
‘’ Yağ bakımından zengin olan balık çeşitleri (somon, uskumru, ton balığı, sardalye), süt ve süt ürünleri, yumurta, portakal suyu gibi doğal meyve suları, balık yağı, tahıl ürünleri, maydanoz gibi besinler yağda çözünen bir vitamin olan D vitaminin kaynaklarıdır. Ancak bu besinlerden D vitamini yeterli miktarda alabilmek mümkün değildir. Vücut için gerekli olan D vitaminin %95’ini güneşte bulunan ultraviyole ışınlar, geri kalan kısmını da yiyecekler sağlamaktadır. D vitamini için gün içerisinde saat 11-15.00 arasında güneş koruyucusuz olarak 15-20 dk yüz, el ve kollar açık olacak şekilde güneş ışınlarından faydalanmanız yeterli olacaktır. ‘’
D Vitamini Eksikliği Yürümede Zorlanmayı Etkiliyor
D vitamini eksikliği başta, osteoporoz, obezite, astım, depresyon, kronik yorgunluk, diyabet, kalp hastalıkları ile birebir ilişkilidir.’ Sağlıklı bir kilo veriminde de D vitamini seviyelerinin optimal seviyede olması çok önemlidir. Aynı zamanda hastalıklara karşı korunma da güçlü bağışıklık için D vitamini seviyesinin gereken aralıklarda olması gerekir. D vitamini yetersizlik seviyesi 25(oh) d seviyesinin 35 ng /ml den düşük olmasıdır. Genel vücut ağrısı, yorgunluk, yürümekte zorlanma (denge problemi), kemik ağrısı, kuvvet kaybı, saç dökülmesi, baş ağrısı, depresyon, değişken ruh hali, uykusuzluk, eklemlerde ve parmaklarda ağrı, gözaltı morlukları, kilo vermekte güçlük çekmektedir. Eğer bu belirtilere sahipseniz, bir uzman aracılığıyla D vitamini seviyelerine baktırılmalıdır. Yetersizlik durumunda uygun dozajda d vitamini takviyesi kullanılmalı ve güneş ışığından yeterli miktarda faydalanılmalıdır.’’
