Sessiz tükeniş: sosyal medyada başarı illüzyonunun psikolojik yansımaları

Her gün parmaklarımız ekran üzerinde kayarken, karşımıza çıkan hayatlar parlak, mutlu, başarılı. Ancak o ekran ışığı kapandığında çoğumuz yalnızlıkla, yetersizlik hissiyle ve içten içe artan bir tükenmişlikle baş başa kalıyoruz. Modern insanın en büyük çelişkilerinden biri burada başlıyor: Görünen ile yaşanan arasındaki uçurum.

Sessiz tükeniş: sosyal medyada başarı illüzyonunun psikolojik yansımaları

Başarı İllüzyonu Nedir?

Sosyal medya, özellikle Instagram, TikTok ve LinkedIn gibi platformlar, başarıyı görsel hikâyelere dönüştürüyor. Genç bir girişimcinin paylaştığı “sıfırdan zirveye” yolculuğu, bir psikoloğun danışan dolu ajandası ya da bir gezginin ayda 3 ülke dolaşması… Bu anlatılar, çoğunlukla gerçeğin sadece parlatılmış bir yüzüdür.

Başarı illüzyonu, bireylerin kendi yaşamlarını, başkalarının özenle seçilmiş anlarıyla kıyaslaması sonucu ortaya çıkan yanılsamadır. Bu illüzyon, bireyde kronik yetersizlik duygusu, özgüven kaybı ve motivasyon düşüklüğü yaratabilir.

Z Kuşağı ve Görünmez Tükenmişlik

Z kuşağı, dijital dünyada doğdu ve orada büyüdü. Ancak bu kuşağın iç dünyasında büyük bir sessizlik var. Dışarıdan “özgüvenli”, “yaratıcı” ve “bağımsız” olarak tanımlanan bu gençler, aslında ciddi bir içsel baskı altında yaşıyor. Sosyal medyada görünür olma zorunluluğu, sürekli üretme baskısı ve onay alma ihtiyacı, bu kuşağı erken yaşta tükenmişlikle tanıştırıyor.
 

Ruh Sağlığı Üzerine Etkileri

Kronik yetersizlik hissi
Sosyal kıyaslama sonucu özgüven düşüşü
Hayatın gerçek hızını unutma
Anksiyete ve depresyona yatkınlıkta artış
Boşluk duygusu: “Bunca şeye rağmen neden hâlâ tatmin olamıyorum?”
 

Çözüm: Sessizliği Normalleştirmek

Dijital detoks önerisiyle değil, dijital farkındalıkla: Sosyal medyayı bırakmak yerine, onu bilinçli kullanmak öğretici olabilir.

Görünmeyeni görünür kılmak: Danışanlarımızla sadece başarıları değil, mücadeleleri de konuşmalıyız.

Kendilik değerini dış değil, iç kaynaklara dayandırmak: Bu, psikoterapinin temel hedeflerinden biridir.

“Yeterince iyi” kavramını yeniden hatırlatmak: Mükemmeliyetçilik çağında, “ortalama” kalabilmek büyük bir cesarettir.

Sonuç

Dijital çağda yaşıyoruz, evet. Ancak bu çağda ruh sağlığını korumak için sadece filtreleri değil, algılarımızı da yönetmemiz gerekiyor. Başarıya değil, sürece; görünene değil, gerçeğe odaklandığımızda sessiz tükenişin yerini sağlıklı bir benlik algısı alabilir.

Bu makale 23 Mayıs 2025 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Mustafa Cem Oğuz 29/08/1983  tarihinde Ankara'da doğdu. İlkokul – Orta ve   Lise eğitimlerini Ankarada tamamladı. Psikoloji bilimininden aldığı ilhamla  ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacı ile yola çıkan  Mustafa Cem Oğuz  Rusya Fedarasyonunda Psikoloji ve Pedagoji Çift anadal  bölümünden mezun olmuştur.Türkiyede Pedagoji diplomalı nadir pedagoglardandır. Sonrasında gene Rusya Fedarasyonunda Genel psikoloji alanında Yüksek Lisansını tamamlamıştır.  Ankara'da yaşamaktadır. Üniversitede okuduğu disiplin içerisinde Türkiye’den Farklı olarak her yıl staj görmüştür. ilk yılında anaokul ve eğitim kurumlarında  – ikinci yılında huzurevi üçüncü yılında hastahane dördüncü yılında Hastanede ruh ve sinir hastalıkları alanında tamamlamıştır. Mustafa Cem Oğuz bu süreçte Bilişsel Davranışçı Terapi ,Hipnoz ,Oyun Terapi ve  Evlilik ve Aile Dan ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
instagram
instagram
youtube
linkedin
instagram
whatsapp
Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube