SEANS ODASINDA KAÇ KİŞİ VAR?


SEANS ODASINDA KAÇ KİŞİ VAR?
İlk bakışta sadece iki kişi vardır: danışan ve danışman . Ancak zamanla odaya başkaları da katılır: anne, baba, çocukluk parçalarımız, , içselleştirdiğimiz farklı onlarca ilişki kurma biçimleri… Psikolojik Danışman de kendi geçmişinden parçalar getirir; farkı, bu parçaların farkında olması ve terapiye bulaştırmamasıdır. Beynimiz olayları geçmişte öğrendiği kalıplarla anlamlandırır. Çocuklukta tekrar tekrar maruz kaldığımız ilişki biçimleri, beynimizdeki nöronal yolları oluşturur ve güçlendirir. Örneğin çatışmalı bir anne-baba ilişkisinde çocuk hem aşağılanan hem de aşağılayan rolleri içselleştirir. Bu da iç dünyamızda madalyonun iki yüzü gibi işler. Bir tarafı deneyimliyorsak diğer taraf da kesinlikle bizde vardır. Bu parçaları tüm ilişkilerimizde karşı tarafa ya bir şekilde yansıtırız ya da kendi içimizde deneyimleriz. Örneğin danışanın ben tercih ettiğim şeyi söylersem aşağılanırım gibi annesi ile onlarca kere deneyimlediği bir örüntüsü var.Seans odasında danışan aşağılayan parçayı terapiste yansıtıp ya kendi tercihini söyleyemez çünkü aşağılanmak istemez, uyumlanıcı bir davranış içerisine girer ya da terapisti bir şekilde aşağılayarak kendi aşağılanmışlık duygusundan kurtulmaya çalışır. Çünkü aşağılayan olmazsa aşağılanmış hissedecektir. Bu ikili parçalar bizim bebekliğimizden beri maruz kaldığımız tüm ilişki sistemlerinde içe aldığımız sonrasında kendimize ait olduğunu zannettiğimiz parçalardır. Seans odasında da hem danışan hem danışman bu içselleştirdiği parçalarla ilişki kurar. Bu parçaları fark etmek, gözlemlemek, hangi parçanın ne zaman aktif olduğunu görmek değişim için ilk aşamadır. Seans odası tüm bu parçalarınızı görebileceğiniz, o parçaların ne zaman nasıl sizin iç dünyanızda yer ettiğini anladığınız, size ait olanı ve olmayanı ayrıştırdığınız, kendi özünüzü keşfettiğiniz bir yer. Tüm bu parçalara temas ettikçe iç dünyanızı çok sesli ve kaotik değil tek sesli ve bir bütün halinde deneyimlersiniz.
Psk. Dan. Ayşenur AK 27 Mayıs 2025