Saç Yolma (Trikotillomani): Bir Alışkanlık mı, Duygusal Düzenleme Çabası mı?

Trikotillomani olarak adlandırılan bu durum, genellikle yoğun stres, kaygı, sıkıntı ya da duygusal baskı dönemlerinde artış gösterir. Kişi saçını yolmadan önce belirgin bir içsel gerginlik yaşar; yolma davranışı sonrasında ise kısa süreli bir rahatlama hissi ortaya çıkar. Ancak bu rahatlama kalıcı değildir ve çoğu zaman suçluluk, utanç ya da kendine öfke duyguları ile yer değiştirir.
Saç yolma davranışı yalnızca saçla sınırlı olmayabilir. Kaş, kirpik ya da vücudun farklı bölgelerindeki kıllar da bu döngünün parçası haline gelebilir. Davranışın gizlenmeye çalışılması, sosyal ortamlardan kaçınma ve benlik algısında bozulma, sürecin ruhsal yükünü daha da ağırlaştırır.
Bu noktada önemli bir gerçek şudur: Saç yolma davranışı, kişinin kendine zarar verme niyetiyle değil; tam tersine, duygusal bir yükten kurtulma çabasıyla ortaya çıkar. Kişi çoğu zaman “neden yaptığını” tam olarak açıklayamaz. Çünkü bu davranış bilinçli bir karar olmaktan çok, otomatikleşmiş bir düzenleme mekanizmasıdır.
Psikolojik danışmanlık sürecinde amaç, yalnızca saç yolma davranışını durdurmak değildir. Asıl hedef, bu davranışa eşlik eden duygusal tetikleyicileri fark edebilmek ve kişinin gerilimini daha sağlıklı yollarla düzenleyebilmesini sağlamaktır. Kişi ne zaman, hangi duygusal durumda bu davranışa yöneldiğini fark ettikçe; kontrol hissi de yavaş yavaş yeniden inşa edilir.
Saç yolma ile çalışırken yargılayıcı ya da baskılayıcı yaklaşımlar genellikle işe yaramaz. “Yapmamaya çalışmak” çoğu zaman içsel gerilimi artırır ve davranışı daha da pekiştirir. Terapötik süreç, kişinin kendini suçlamadan gözlemleyebildiği ve duygularıyla temas kurabildiği bir alan sunduğunda, değişim mümkün hale gelir.
Unutulmamalıdır ki saç yolma, kişinin kimliği değil; baş etmeye çalıştığı bir içsel sürecin dışavurumudur. Bu sürecin anlaşılması, hem davranışın şiddetini azaltır hem de kişinin kendisiyle kurduğu ilişkiyi onarıcı bir noktaya taşır.
Hazırlayan:
Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

