Günde ortalama 100 saç teli kaybı varsa nedeni incelenmelidir!
Günümüz insanı artık dış görünüşüne çok daha fazla önem veriyor. Sağlıklı saçlara sahip olmak da kadınların ve erkeklerin dış görünüşleriyle ilgili en önemli öncelikleri arasında yer alıyor. Bu nedenle saç dökülmesi kimileri için önemli bir sorun oluşturabiliyor. Günümüzde dermatoloji kliniklerine en sık başvuru nedenlerinden birini de saç sorunları oluşturuyor!
Günde 100 teli aşan bir saç kaybı varsa hekim tarafından mutlaka bir değerlendirme yapılması gerekmektedir, aksi halde kalıcı saç kaybı yaşanabilir. Bu nedenle hekim tarafından yapılan erken ve doğru teşhis saçları kurtarır.
Saç tellerinin de belli bir ömrü var!
Normalde başımızdaki saçların belli bir döngüsü vardır. Bu döngü, genetik kod gereği uzama evresi, geçiş evresi ve dinlenme evresi zincirini takip eder. Başımızdaki saçların yaklaşık yüzde 80'i uzama evresinde olup, bu süre ortalama 2-6 yıl sürmektedir. Bu süreyi tamamlayan saçlar kısa bir geçiş aşamasından sonra dinlenme evresine geçer ki bu oran yüzde 19 civarındadır. Dinlenme aşamasında olan saçlar, 3-4 ay kadar kalır ve ardından saç dökülmesi başlarken bir yandan da yeni saç çıkışı başlamış olur. Saçların bu düzenini etkileyen herhangi bir olay saç dökülmesiyle sonuçlanabilmektedir. Dökülme şikâyeti olan hastaya mutlaka dökülen saç sayısı sorulmalıdır. Günde 100 teli aşan bir saç kaybı varsa mutlaka değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Gebelik sonrası saç dökülebiliyor.
Saç dökülmeleri kadınlarda ve erkeklerde hemen hemen eşit oranda görülmektedir. Kadınlarda ve erkeklerde genetik faktörler, mevsim değişiklikleri, hormonlar, stres faktörleri, beslenme ve diyet, geçmiş ameliyat öyküleri ve çeşitli nedenlerle kullanılan ilaç tedavileri saç dökülmesinde etken olabilmektedir. Özellikle kadınlarda mevsim değişiklikleri, hamilelik sonrası emzirme dönemi, sıkı yapılan diyetler sonucunda gelişen yoğun kalori ve protein kaybı, kansızlık (demir eksikliği), çinko eksikliği, biotin (Vitamin H) eksikliği saç dökülmesi nedeni olarak karşımıza çıkıyor.
Erkekte genetik saç dökülmesi ergenlikte başlıyor, sonra fark ediliyor
Erkeklerde genetiğe bağlı saç dökülmeleri aslında ergenlikle beraber başlarken, klinik olarak gözle görülebilir saç kaybı ancak 20'li yaşlardan itibaren fark edilebilmektedir. Bu konuda kadınlar biraz daha şanslıdır. Kadınlarda saç dökülmeleri genellikle, eğer kronik bir hastalık veya devamlı ilaç kullanımı öyküsü yoksa, hamilelik sonrası emzirme dönemine kadar şikayet sebebi olmuyor. Hamilelikte yükselen hormon düzeyleri saçların aktif uzama evresinde takılmasına yol açıyor ve dinlenme evresine geçişini durduruyor. Doğumdan sonra hormonların tekrar eski seviyelerine gerilemeye başlamasıyla beraber, doğumdan yaklaşık 2-4 ay sonra, yoğun bir saç kaybı dönemi başlıyor ve ortalama 4 ay devam edip kendiliğinden durabiliyor. Genetik sebepli saç kayıpları kadınlarda 30'lu yaşlarda başlayıp, klinik olarak ancak 60'lı yaşlardan sonra belirgin hale geliyor. Stres faktörleri her iki cinste de yaş kaç olursa olsun, stresli dönemin başlamasından yaklaşık 3-4 ay sonra ortaya çıkıyor ve günde 100 teli aşan saç kaybı şeklinde kendini gösteriyor.
Saç dökülmesinin birçok nedeni olabilir
Geçirilen cerrahi operasyonlar, kazalar, ciddi kalori kaybıyla sonuçlanan sıkı diyetler saç dökülmelerini tetikleyebilmekte olup, saç dökülmesine neden olabilecek diğer etkenleri de şöyle sıralayabiliriz;
- Kansızlık (anemi)
- Vitamin veya mineral eksikliği (biotin, çinko, B vitaminleri, folik asit vb.)
- Tiroid beziyle ilgili hastalıklar (tiroid bezinin az veya çok çalışması)
- Ateşli hastalıklar
- Romatizmal hastalıklar
- Bağ dokusu hastalıkları (lupus vb.)
- Radyoterapi
- Saç kıran hastalığı
- Saçlı deri yanıkları
- Hormon bozuklukları (prolaktin yüksekliği, polikistik over sendromu, androjen yüksekliği)
- Kanser tedavisi için uygulanan bazı kemoterapi ilaçları
Tedavi nedene yönelik uygulanıyor
Saç dökülmesi tedavilerinin nedene yönelik olarak yapılması çok önemlidir. İlaçlarla demir, çinko, biotin eksiklikleri giderilerek saç dökülmesi durdurulabiliyor. Hormon tetkiklerinde bir anormallik varsa kişi endokrinolojik veya jinekolojik yönden değerlendirilmesi için ilgili hekimlere (iç hastalıkları endokrinoloji bölümü ve kadın hastalıkları ve doğum uzmanı) yönlendirilmelidir. Hormonlarla ilgili asıl tedaviye ek olarak saçlı derinin kan dolaşımını hızlandıran ve beslenmesini artıran, harici uygulanabilen ilaçlardan destek sağlanabiliyor.
Baştaki tamamen açılmış alana saç ekimi şart
Saç dökülme hızını kesmek, cansız görünümü engellemek ve beslenmesini arttırmak amacıyla saçlı deriye mezoterapi uygulaması yapılabilmektedir. Günümüzde en popüler saç mezoterapi yöntemi ise ‘PRP’ mezoterapi yöntemidir. Bu yöntemde kişiden ortalama 8-10 cc kan alınıyor. Alınan kan örneği özel bir işlemden geçirilerek içinde bulunan büyüme faktörleri ayrıştırılıyor ve elde edilen hücreler saç dökülmesi olan bölgelere mikro enjeksiyonla enjekte ediliyor. Bu tedavinin süresi ve sıklığı kişinin ihtiyacına göre doktor tarafından ayarlanıyor. Ancak unutulmamalıdır ki tamamen çıplak, hiç saç içermeyen kel bölgelerden saç ekimi haricinde hiç bir tıbbi tedavi yöntemi ile saç çıkması mümkün olmuyor.
