ROMANTİZM ÖLMÜYOR İHMAL EDİLİYOR…


Pek çok çiftin belki kendi içinde , belki de bir Aile Danışmanına gittiği zaman dile getirdiği cümlelerden birisi “Artık eskisi gibi değiliz.” dir.
Romantik ilişkilerin henüz başlarında, ilk zamanlarında yaşanan heyecan, çiftlerin birbirine yaptığı küçük sürprizler, küçük jestler zamanla azalır. O ilk günlerdeki heyecana bakıp, bugünle kıyaslayan pek çok çift, “Bizim ilişkimiz bitti, artık eskisi gibi değiliz” diye düşünebilir.
Ama dile getirilmesi gereken bir gerçek vardır ki o da şu: Romantizm ölmez. Sadece ihmal edilir.
Neden İlk Zamanlar Daha Yoğun Hissediliyor?
Bu konuda yapılan bilimsel çalışmalar gösteriyor ki, ilişkinin ilk dönemlerinde beyin “aşk hormonu” olarak bilinen hormonları bol miktarda salgılar. Bu yüzden küçük ve tatlı kalp çarpıntıları, heyecanlar daha yoğun hissedilir ve sürekli değer verilen kişiyi düşünme hali yaşanır. Kişiler ilişki içinde oldukları kişilerin “ hatalarını” görmeme eğiliminde olurlar ki bu durumda o kişiye karşı tolerans artar, dış dünya ve diğer insanlara karşı ise düşer.
Zaman geçtikçe bu hormonlar doğal olarak dengelenir, olması gereken seviyeye geri döner. İşte tam bu noktada çiftler, bu durumu “aşkın bitişi” sanabilir. Ve ilişkilerinin ilk başlarında var olan romantizmin geri gelmeyeceğini düşünebilirler. Oysa aslında bu, ilişkinin yeni bir evreye geçişidir: alışkanlık ve bağlılık dönemi.
Romantizm Neden KAYBOLUR GİBİ Oluyor?
Romantizmin kaybolduğunun sanılmasının en önemli sebeplerinden biri, ilişkinin günlük hayatın getirdiği yoğunluğa mağlup olmasıdır.
- İş stresi
- Çocuk sahibi olan çiftler için çocukların sorumlulukları
- Maddi kaygılar
- Ev işleri
- Kök aileler ile ilgili problemler
- Sağlık problemleri
Gibi durumlarda , ilişkideki “biz” geri plana atılır “sorunlar” daha ön plana çıkar.
Romantizm bu noktada ölmez, ama görünmez olur. Çünkü dikkatimiz artık sevgiyi besleyen küçük kaynaklardan çok, yaşamın doğal akışı içinde beraberinde getirdiği diğer odak noktalarına kayar.
Romantizmi Diri Tutmak İçin Bazı Basit Öneriler
Romantizmi yeniden canlandırmak için büyük tatiller, pahalı hediyeler gibi şeylere pek te gerek olmayabilir. Yapılan çalışmalar romantik ilişkilerde mutluluğun küçük ve düzenli jestlerle daha taze kaldığını göstermektedir.
- Küçük Sürprizler :İş dönüşü alınan bir çiçek, sabah evden ayrılmadan bırakılan küçük bir not, beklenmedik, duygu dolu bir mesaj…
- Zaman Ayırın: Bazen haftada bir kez tekrarlanması bile çok faydalı olabilecek“sadece bize ait bir zaman” belirlemek, bağı yeniden güçlendirir. Bu esnada cep telefonları kapatılabilir, günlük yaşamın koşuşturmacalı sorunlarından uzak durulması tavsiye edilir.
- Fiziksel Temas: El ele tutuşmak, sarılmak, yan yana oturmak bile güven ve sevgiyi besler. Daha sağlıklı bir cinsel yaşamın kapılarını açabilir.
- Takdir Edin: “Teşekkür ederim” ya da “Sen olmasan yapamazdım” gibi sözler, değer gördüğünü hissettirir. Genelleme olmasa da ,çoğu kere kadınlar değer görme ve değerli hissetmeyle ilgili bir arzuya sahip iken , erkekler ise takdir edilme ve başarılarının övülmesi ile ilgili bir isteğe sahiptirler. Çiftlerin bunları birbirlerine hissettirmeleri romantizmi besleyecektir.
- Gülmeyi Hatırlayın: Beraber gülmek, ilişkinin bağlarını en çabuk hızlandıran davranışlardan biridir. Espri yapmak, başa gelen bazı olumsuz olayları bazen karikatirüze etmek te çiftlere iyi gelecektir.
Romantizm, biraz ilgi, biraz özen ve küçük dokunuşlarla yeniden canlanır. Kendi romantik yanınızı özel yaşantınızdaki kişiye göstermek için hayatın diğer sorunlarının hallolmasını işlerin yoluna girmesini beklememenizi öneririm. Siz zaten ikili ilişkinizde kendi duygularınızı ne kadar hisseder ve hissettirirseniz çoğu kere yaşamın geri kalan sorunlarıyla da daha iyi başedebileceğinizi göreceksiniz.