Doktorsitesi.com

Psikolojik Travma Nedir?

Klinik Psikolog Nur Güngör
Klinik Psikolog Nur Güngör
16 Eylül 20257 görüntülenme
Randevu Al
Psikolojik travma, kişinin güvenlik duygusunu sarsan ve ruhsal dengesini bozan olayların yarattığı derin etkidir. Her birey aynı olaya farklı tepkiler verebilir; kimi kısa sürede toparlanırken, kimi uzun süre kaygı, kabus ya da bedensel sıkıntılar yaşayabilir. Travma yalnızca büyük felaketlerden değil, tekrarlayan ihmal, şiddet veya küçümsenmeden de kaynaklanabilir. Uzun vadede ilişkileri, işlevselliği ve yaşam kalitesini zedeleyebilir. Psikoterapi desteğiyle travmatik anılar sağlıklı biçimde işlenebilir ve kişi yeniden güçlenerek hayatına devam edebilir.
Psikolojik Travma Nedir?

Psikolojik Travma Nedir?

Psikolojik travma, yalnızca büyük felaketlerle sınırlı olmayan, insanın güvenlik duygusunu, anlam dünyasını ve yaşamla kurduğu bağı derinden sarsan bir deneyimdir. Günlük yaşamımızda “travma” kelimesini sık duymaya başlamış olsak da aslında bu kavram, çok daha geniş ve bireysel bir alanı kapsar.

Bir trafik kazası, deprem, sel, yangın gibi doğal afetler, taciz ya da şiddet gibi doğrudan tehditler kadar; uzun yıllar süren bir ilişkide yaşanan ilk tokat, küçümsenme ya da güvensizlik duygusu da travmatik etki yaratabilir. Yani travmayı belirleyen şey, olayın büyüklüğünden çok kişinin olayı nasıl algıladığı ve ruhsal dünyasında nasıl işlediğidir.

Travmatik Olayların Ortak Özellikleri

Bir olay travmatik sayılabilir, eğer kişi:

  • Yaşamına yönelik tehdit algılamışsa,
  • Beden bütünlüğüne yönelik bir risk hissetmişse,
  • Sevdiklerinin zarar göreceğine dair korku yaşamışsa,
  • İnanç ve değer sisteminin sarsıldığını deneyimlemişse.

Travmatik yaşantılar genellikle şu duyguları beraberinde getirir:

  • Çaresizlik ve güçsüzlük
  • Güvene ihanet edilmesi
  • Kaygı, panik ve kafa karışıklığı
  • Acı ve kayıp duygusu

Travma Herkeste Aynı Etkiyi Yaratır mı?

Hayır. Aynı olayı yaşayan iki kişi, çok farklı tepkiler gösterebilir. Örneğin aynı trafik kazasında bulunan kişilerden biri olayı kısa süreli bir stres olarak deneyimlerken, diğeri uzun süreli kaygı, uyku bozukluğu ve travma sonrası stres belirtileri geliştirebilir.

Bu durum, travmanın öznel yönünü gösterir. Travma, olayın kendisinden çok kişinin olayı nasıl anlamlandırdığı ve yorumladığı ile ilgilidir.

Travma Sonrası Normal Tepkiler

Araştırmalar, travma sonrası verilen tepkilerin genellikle beş aşamada geliştiğini göstermektedir:

  1. İlk Etki Aşaması: Şok, yoğun kaygı, korku ve çaresizlik.
  2. Kahramanlık Aşaması: Kişinin olayın sonuçlarıyla başa çıkmak için zihinsel ve bedensel olarak kendini tüketmesi.
  3. Balayı Aşaması: Hayatta kalındığı için duyulan minnettarlık, yardım ve desteklerin güçlendirici etkisi.
  4. Uyanış Aşaması: Beklentilerin karşılanmamasıyla birlikte öfke, engellenmişlik hissi, yalnızlık.
  5. Yeniden Yapılanma Aşaması: Gerçekçi bakış açısı kazanma, yaşananları anlamlandırma, kişisel sorumluluk alma ve hayatı yeniden inşa etme.

Bu aşamalar kişiden kişiye farklı sürelerde yaşanabilir. Bazı bireyler kısa sürede toparlanabilirken, bazılarında travmatik etkiler uzun yıllar devam edebilir.

Travmaya Zemin Hazırlayan Durumlar

Travmatik etkiler yalnızca tek seferlik felaketlerden değil, tekrarlayıcı ve süreğen yaşantılardan da kaynaklanabilir:

  • Çocukluk döneminde ihmal veya istismar
  • Aile içi şiddet
  • Savaş ve göç deneyimleri
  • Zorbalık, sürekli küçümsenme veya değersiz hissettirilme
  • Sürekli kayıp, yas ya da belirsizlik içeren yaşam olayları

Bu tür deneyimler, kişinin ruhsal dayanıklılığını zayıflatır ve ilerleyen yaşam dönemlerinde travmaya daha açık hale getirir.

Psikolojik Travmanın Sonuçları

Travmatik deneyimler hem bedensel hem de psikolojik düzeyde sonuçlar doğurabilir:

  • Psikolojik belirtiler: Kaygı, panik atak, kabuslar, uykusuzluk, irritabilite (sinirlilik), konsantrasyon güçlüğü, depresif duygu durum.
  • Davranışsal belirtiler: Kaçınma, içe kapanma, öfke patlamaları, sosyal ilişkilerden uzaklaşma.
  • Bedensel belirtiler: Çarpıntı, mide ağrısı, baş dönmesi, kas gerginliği, yorgunluk.

Travmanın uzun vadeli etkileri, kişinin işlevselliğini, ilişkilerini ve yaşam kalitesini ciddi şekilde bozabilir.

Psikoterapinin Önemi

Travma sonrası verilen tepkiler bir zayıflık değil, beynin olağan savunma biçimleridir. Ancak bu tepkiler uzun sürüyor ve günlük yaşamı etkilemeye başlıyorsa psikolojik destek almak büyük önem taşır.

  • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Olumsuz düşünceleri yeniden yapılandırarak kaygıyı azaltmayı hedefler.
  • EMDR Terapisi: İşlenmemiş travmatik anıların beynin doğal işlemleme mekanizmasıyla bütünleştirilmesine yardımcı olur.
  • Travma Odaklı Terapi: Danışanın yaşadığı travmatik deneyimi güvenli bir ortamda ele almasını sağlar.

Doğru terapi yöntemiyle, kişi yalnızca semptomlardan kurtulmaz, aynı zamanda daha güçlü bir benlik inşa ederek yaşamına devam edebilir.

Psikolojik travma, insanın iç dünyasında derin izler bırakabilir. Ancak unutulmamalıdır ki travmadan sonra da iyileşme mümkündür. Doğru destekle, travmatik anılar yalnızca acı kaynağı olmaktan çıkar, kişisel gelişim ve yeniden yapılanmanın bir parçası haline gelebilir.

Travma sizi tanımlar gibi görünse de, aslında yeniden inşa edebileceğiniz bir geleceğin başlangıç noktası olabilir

Etiketler

EmdrEmdr terapisiEmdr ile travma terapisiklinik psikolog nur güngörTRAVMA

Yazar Hakkında

Klinik Psikolog Nur Güngör

Klinik Psikolog Nur Güngör

Klinik Psikolog Nur Güngör, 2010 yılından bu yana bireylerin içsel kaynaklarını keşfetmelerine, duygusal zorluklarıyla baş etmelerine ve yaşamlarında denge kurmalarına destek olmaktadır. Psikolojik danışmanlık sürecinde her bireyin kendi yolculuğuna saygı duyarak; güven, empati ve etik ilkeler çerçevesinde profesyonel bir alan sunmayı önemsemektedir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.