Psikolojik travmalar: erişkinlik dönemindeki sorunların temel nedeni!

Psikolojik travmalar: erişkinlik dönemindeki sorunların temel nedeni!

Psikolojik Travmalar: Erişkinlik Dönemindeki Sorunların Temel Nedeni!

İnsanlar, durduk yere psikolojik problem geliştiremezler. Mutlaka bu problemin altında anlamlı bir sebep yatmaktadır. Tabii kişinin bunun farkında olması her zaman mümkün değildir… Yani, sıkıntımızın nedenlerinin farkında olamamamız, sıkıntımızın nedenleri olmadığını göstermez. Genellikle sıkıntımızın kaynağı ile ilgili bilgiler bilincimizden çıksa da durumun duygusal etkilerini yaşamaya devam ederiz.

Geçmişte yaşanan duygusal, fiziksel ve cinsel taciz, işkence, ölüm, maddi zorluklar, borç, uzun süren işsizlik, boşanma, erişkinlikte aşırı olaylara maruz kalma, deprem gibi doğal afetler, savaşta veya çatışmada bulunma, arkadaş kaybı, ceset görmek, ayrılık, ölüm, iş yükünün fazla ya da az olması, eş aileleriyle ilgili yaşanan sıkıntılar, aşırı eleştiri, aşırı müdahale erişkinlik travmaları arasında yer alan bir çok durumdan bazılarıdır.

Bu süreçlerde kişi farklı savunma mekanizmalarıyla hareket edebilir.

Psikolojik sıkıntıdan muzdarip bir kişi kendisini travmalarına bağlı olarak kendini kötü hissetmesine rağmen, hayatında her şeyin iyi olduğunu dolayısıyla da yardıma ihtiyacı olmadığını savunabilir. Tabi durumun kendisi ve çevresi tarafından fark edilmemiş olması çeşitli ilişki sorunlarına yol açar. Ama sorun olduğu ısrarla reddedilir.. Böyle bir durumda kişi elbette iyileşme şansını da yitirmiş olur.

Oysa unutmamamız gereken şu: sorun bizi etkileyen bir geçmişimizin olması değil, bu geçmişin olumsuz etkisinden kurtulamıyor olmamızdır.

 “Geçmişte yaşadığım olumsuz olay ya da durumun bugünümü etkilemesini engelleyebilir miyim?” sorusu kişinin psikolojik sağlığı için çok önemli bir sorudur ve cevabı “Travma terapisi”  ile evettir. Bunu yapabiliyoruz... Şimdiki zamanda meydana gelen bir takım tetikleyici olaylar ya da durumlar, geçmişte olan ve kişi için halen bir sıkıntı kaynağı olan olumsuz düşünceleri, sahneleri, duyguları ve beden duyumsamalarını harekete geçirebilir ve psikolojik sıkıntı veya ilişki sorunu şiddetlenebilir ya da ilk defa ortaya çıkabilir.

Burada önemli olan nokta şudur: Geçmişimizi değiştiremeyiz ama o geçmiş yaşantıların bizim üzerimizdeki travmatik olumsuz etkilerini azaltabilir hatta ortadan kaldırabiliriz.

EMDR ile ilgili 20 yılı aşkın klinik pratiğe bakıldığında, uygulamalar sonucunda, psikolojik sorunların çözülmesinde son derece hızlı ve etkili sonuçlar alındığı görülmektedir.

Yrd.Doç.Dr. Klinik Psikolog Ercüment DOĞAN

Bu makale 12 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Klinik Psikolog Dr. Ercüment Doğan, Ph.D.

Y. Doç. Dr. Ercüment DOĞAN,  lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde başladığı Lisans eğitimini 1994 yılında tamamlamıştır.  1999 yılında Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde Klinik Psikoloji Yüksek Lisansını “Negatif Duygulanım, Pozitif Duygulanım ve Somatik Bileşen Temelinde Depresyon ve Anksiyete (Kaygı) Arasındaki Farklılıklar” başlıklı çalışması ile tamamlamış ve lisansüstü derecesini alarak Klinik Psikolog uzmanlığını almıştır.   2005-2007 yılları arasında Chicago Psikanaliz Enstitüsü‘nün düzenlediği 2 yıllık Analitik Psikoterapiler eğitimlerini tamamlamıştır.   2004 yılında merkezi Avrupa’da bulunan “EMDR Institute” tarafından verilen eğitimleri almış ve EMDR uygulayıcısı Psikoterapist olmuştur.   Doktora derecesini 2001 yılında “Çalışanın İşine Cezbolması: Dönüştürücü Liderlik ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
youtube
facebook
twitter
linkedin
instagram
Etiketler
Emdr psikoterapisi
Klinik Psikolog Dr. Ercüment Doğan, Ph.D.
Klinik Psikolog Dr. Ercüment Doğan, Ph.D.
İstanbul - Klinik Psikolog
Facebook Twitter Instagram Youtube