Psikolojik Eşikler: Değişimin Hemen Öncesindeki Zihinsel Durum

Psikolojik eşikler, bireyin mevcut düzenle vedalaşmak üzere olduğu anlardır. Bu düzen her ne kadar işlevsiz, acı verici ya da tatmin edici olmaktan uzak olsa da tanıdıktır. Zihin için tanıdık olan çoğu zaman güvenli olarak algılanır. Değişim ise belirsizlik içerir ve kontrol duygusunu tehdit eder. Bu nedenle birey değişime çok yaklaşmışken ani bir duraksama yaşayabilir.
Bu duraksama çoğu zaman “kendimi sabote ediyorum”, “hazır değilim”, “yine başaramadım” şeklinde yorumlanır. Oysa psikolojik açıdan bakıldığında bu durum bir başarısızlık değil, korunma tepkisidir. Zihin, henüz hazır olmadığı bir belirsizliğe karşı fren mekanizmasını devreye sokar. Bu tepki, bireyin zayıflığından değil; sistemin kendini koruma eğiliminden kaynaklanır.
Psikodinamik perspektiften bakıldığında psikolojik eşikler, yas süreçleriyle yakından ilişkilidir. Değişim yalnızca yeni bir şey kazanmak anlamına gelmez; aynı zamanda eski bir kimliği, ilişki biçimini ya da yaşam düzenini kaybetmeyi de içerir. Bu kayıp fark edilmediğinde, birey eşikte takılı kalabilir. Çünkü yas tutulmayan her kayıp, değişimin önünde görünmez bir engel oluşturur.
Bu eşiklerde kaygı, suçluluk ve ambivalans sıklıkla bir arada görülür. Birey hem değişmek ister hem de değişmemek için güçlü gerekçeler üretir. Bu içsel çatışma, dışarıdan kararsızlık gibi algılansa da aslında derin bir iç müzakerenin göstergesidir.
Terapötik süreçte psikolojik eşiklerin fark edilmesi, danışanın kendine karşı daha şefkatli bir tutum geliştirmesini sağlar. Değişimin doğrusal bir çizgi izlemediğini, geri adımların sürecin doğal bir parçası olduğunu kabul etmek, ilerlemeyi sürdürülebilir hâle getirir. Terapide amaç bireyi eşikten zorla geçirmek değil; eşikte kalabilme, duygularla temas edebilme ve belirsizliğe tahammül edebilme kapasitesini artırmaktır.
Sonuç olarak psikolojik eşikler, değişimin önündeki engeller değil; onun en güçlü habercileridir. Bu eşikleri tanımak ve anlamlandırmak, bireyin dönüşüm sürecini daha bilinçli, daha gerçekçi ve daha insani bir şekilde yönetmesine olanak tanır.
Hazırlayan:
Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

