Son yıllarda PRP (=Platelet Rich Plasma; ya da Türkçesi platelet/trombosit yönünden zengin plasma kan sıvısı) saç dökülme tedavilerinde hem ülkemizde hem de tüm dünyada sıkça kullanılan, sunulan tedavilerden birisi olmaya başladı. Hastalarmız da bizlere bu yöntem hakkında pek çok soru sormakta ve haklı olarak tedavinin geçerliği konusunda bilgilenmeye çalışmakta. İlk önce şunu belirtmekte fayda var, bu teknikte insanın kendi kanı kullanılır ve sadece bir ya da birkaç tüp kan alınarak dakikalar içinde, özel tüpler içinde ve belli muamelelerden geçirilerek hazırlanır. Sözünü ettiğimiz PRP hazırlama aşaması, dünyada henüz bir standart haline gel(e)medi. Yani değişik uzmanlar tarafından değişik PRP kitleri/tüpleri kullanılıyor ve değişik konsantrasyonlarda platelet elde ediliyor. Platelet dediğimiz kan hücrelerinin işe yaraması ve büyüme faktörlerini ortama salarak canlandırıcı etki etmesi için aktive edilmesi gerekli ve henüz bu konuda da dünyada bir konsensüs oluşmuş değil .
PRP uygulamalarının hangi aralıklarla ve kaç seans uygulanması gerektiği de biraz muamma; fakat bu gün dünyadaki otörlerin önerisi, saç zayıflamasını durdurmak için 3-9 ay aralıklarla en az 2-3 seans olmak üzere birkaç seans şeklinde uygulamak ve saçları gürleştirici etkisini sürdürmesi için bu tedavinin sürdürülmesi gerektiği.
Fakat PRP konusunda hemen hemen herkesin kabul ettiği ve üzerinde fikir birliği oluşmuş taraflar da var: Saçlarında tam olarak dökülme/kellik oluşmamış ve sadece incelme safhasında olan kadın ve erkek hastalarda işe yaradığı bir gerçek. Hastaların %70-90 kadarında saç kalınlığında hafif artış ve saçlarda canlanma görülürken, yaklaşık %20 hasta grubunda beklenen sonuç alınamıyor. Genel olarak yüksek bir memnuniyet oranı da biz cerrahları ve saç ekimi uzmanların sevindirmekte tabii ki .
Saçlardaki kalite artışı, ortalama olarak PRP uygulamalarından 2- 6 ay sonra görülmeye başlanıyor ve tedavi devam ettirildiği ve destek uygulamaları alındığı sürece bu etkiyi korumak mümkün.
PRP uygulamaları, plateletlerin büyüme faktörlerini ortama salmaları sayesinde saçı üreten dermal papilla saç hücreleri gelişmesini sağlamakta. Ayrıca bölgesel kanlanmayı indükleyerek saç foliküllerini canlandırıcı ve saç büyümesine pozitif etki eden bir uygulama.
Günümüzde PRP tedavisi saçların kuvvetlendirilmesi için elimizdeki önemli ve henüz sınırlı sayıda silahtan birisi. Özellikle medikal tedavi olmak istemeyen yani günlük spreyler ya da tablet kullanmak istemeyen kişiler için bir umut. Ayrıca biz genellikle medikal tedaviye devam eden ve destek tedavi almak isteyen hastalarımıza ya da uzun zaman medikal tedavi uygulamış ve bir sonuç alamamış olan kişilere de kesinlikle PRP öneriyoruz. Saç dökülmesi çok erken yaşlarda başlayan ve saç ekimi için çok erken olduğunu düşündüğümüz genç hastalarımıza PRP öneriyoruz. Bunun dışında bir de medikal tedavisinden çabuk sıkılan ve tedavisine düzgün bir şekilde devam edemeyeceğini bize bildiren hastalarımız var bu kişilere de PRP uygulamak mantıklı.
Akıldan çıkarılmaması gereken konulardan birisi şu ki PRP uygulamalarında ne platelet sayısı ve konsantrasyonu konusunda, ne hazırlama safhasında ve ne de uygulama şekli/seans sayısı konularında henüz bir standart yok. En kısa zamanda bir standart bulunup, tüm dünyada belli bir prosedürle bu uygulama yapılana dek, hastaların çok ucuz ve kalitesiz malzemelerle hazırlanan ve maliyetleri düşürülmüş PRP uygulamalarına karşı uyanık ve uzak kalmaları çok önemli. Konudaki otoriteler tarafından kabul gören bir uygulama olsa da dünyada henüz PRP uygulamaları konusunda randomize, plasebo kontrollü araştırmalar ve bilimsel klinik deneyler/makaleler çok az ve halen yetersiz.
