Doktorsitesi.com

Pasif-Agresif Davranışların İlişkilere Etkisi ve Terapötik Müdahaleler

Psk. Enes Erdem Barut
Psk. Enes Erdem Barut
24 Eylül 202529 görüntülenme
Randevu Al
İnsan ilişkilerinde çatışma yönetimi, sağlıklı iletişim ve güven inşası açısından kritik öneme sahiptir. Çatışmaların doğrudan ve yapıcı yollarla ele alınması ilişkileri güçlendirebilirken, dolaylı ve örtük biçimde ifade edilen öfke ve hoşnutsuzluklar ilişkiler üzerinde yıpratıcı etkilere neden olabilir. Bu bağlamda pasif-agresif davranışlar, bireylerin olumsuz duygularını doğrudan değil, dolaylı yollarla yansıttıkları bir iletişim biçimi olarak tanımlanmaktadır (Long, 2016). Pasif-agresif davranışlar, kısa vadede çatışmadan kaçınmayı sağlıyor gibi görünse de uzun vadede iletişim kopukluklarına, güven kaybına ve ilişkilerin doyumunun azalmasına neden olur. Bu makalede, pasif-agresif davranışların ilişkiler üzerindeki etkileri incelenecek; çift terapisi ve bireysel terapi bağlamında kullanılan terapötik müdahaleler tartışılacaktır.
Pasif-Agresif Davranışların İlişkilere Etkisi ve Terapötik Müdahaleler

Pasif-Agresif Davranışların Tanımı ve Özellikleri

Pasif-agresif davranış, öfkenin, memnuniyetsizliğin veya direncin açıkça ifade edilmek yerine dolaylı biçimlerde dışavurumudur. DSM-IV’te ayrı bir kişilik bozukluğu kategorisi olarak yer alsa da DSM-5’te bu sınıflama kaldırılmış, ancak davranış örüntüsü olarak klinik literatürde tartışılmaya devam etmektedir (APA, 2013).

Özellikleri:
- Dolaylı ifade: Duygular açıkça dile getirilmez, ima ve davranışlarla aktarılır.
- Görünürde uyum, içten direnç: Kişi, dışarıdan uyumlu görünürken aslında öfkesini dolaylı biçimde sergiler.
- Süreklilik: Pasif-agresif davranışlar çoğu zaman süreklilik arz eden kalıplardır.
- İlişkisel sabote etme: İletişim ve işbirliği süreçlerini bozar.

Örnek Davranışlar:
- Sessizlik, küslük veya iletişimi kesme
- İşleri sürekli erteleme ya da isteksiz yapma
- İroni, alay, küçümseme
- Dolaylı sabotaj ve sorumluluk almaktan kaçınma

Pasif-Agresif Davranışların İlişkilere Etkileri

Romantik İlişkiler:
- Duygusal mesafe: Partnerler arasındaki yakınlık azalır.
- Kronikleşen sorunlar: Açıkça dile getirilmeyen problemler birikir.
- Güven kaybı: Dolaylı davranışlar, güveni zedeler.
- İlişki doyumunda azalma: Uzun vadede evlilik doyumu düşer (Larsen, 2019).

Aile İlişkileri:
- Aile üyeleri arasında iletişim kopukluklarına yol açar.
- Çocuklar üzerinde modelleme etkisi yaratabilir.

İş İlişkileri:
- İş yerinde işbirliği ve takım çalışmasını bozar.
- Pasif direniş, üretkenliği düşürür.
- Kurumsal güven kültürünü olumsuz etkiler.

Psikolojik Etkiler:
- Sürekli suçluluk ve belirsizlik hissi yaratır.
- Anksiyete ve depresyon riskini artırabilir.
- Çatışma çözümünü erteler, ilişkileri çıkmaza sürükler.

Terapötik Müdahaleler

1. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Pasif-agresif davranışların altında yatan olumsuz otomatik düşünceler belirlenir. Kişiye öfkesini doğrudan ifade etme becerisi kazandırılır. Davranışsal deneylerle yeni iletişim biçimleri geliştirilir (Beck, 2011).

2. İletişim Becerileri Eğitimi: 'Ben dili' kullanımı, aktif dinleme ve net iletişim yöntemleri öğretilir. Çiftlere iletişim kazalarını fark etme ve düzeltme becerileri kazandırılır.

3. Duygu Odaklı Terapi (EFT): Pasif-agresif davranışların temelinde yer alan bağlanma kaygıları ele alınır. Partnerin duygusal ihtiyaçlarının daha görünür hale gelmesi sağlanır (Johnson, 2008).

4. Çift Terapisi Yaklaşımları: Gottman yöntemiyle, eleştiri ve ima yerine yapıcı şikâyetler geliştirilir. Çatışmalarda 'onarıcı girişimler' uygulanır. Partnerler arasında empati ve açık iletişim desteklenir.

5. Öfke Yönetimi ve Mindfulness: Kişi öfkesini bastırmak yerine fark etmeyi öğrenir. Mindfulness teknikleriyle anlık duyguların farkındalığı artar. Duygusal regülasyon becerileri geliştirilir.

Türkiye Bağlamında Pasif-Agresif Davranışlar

Türk kültüründe dolaylı iletişim biçimleri sık gözlenmektedir. Özellikle toplulukçu değerler, bireylerin çatışma ve öfkeyi açıkça ifade etmelerini zorlaştırabilir. Bu durum, pasif-agresif davranışların evliliklerde, aile ilişkilerinde ve iş yaşamında daha sık görülmesine yol açabilir. Terapi sürecinde kültürel normlara duyarlı olunmalı; bireylerin hem toplumsal değerlerini korumaları hem de sağlıklı, açık iletişim becerileri geliştirmeleri desteklenmelidir.

Tartışma

Pasif-agresif davranışların yaygınlığı, ilişkilerde görünmez bir tehdit oluşturur. Çift terapisi literatürü, bu davranışların güven kaybı, duygusal mesafe ve kronik çatışma ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Terapötik süreçte önemli olan, davranışların yalnızca yüzeysel belirtilerini değil, altında yatan bağlanma ihtiyaçlarını ve bilişsel kalıpları ele almaktır.

Türkiye’de yapılacak daha fazla araştırma, kültürel faktörlerin pasif-agresif davranışların yaygınlığı üzerindeki etkisini daha net ortaya koyabilir.

Sonuç

Pasif-agresif davranışlar, kısa vadede çatışmadan kaçınmayı sağlasa da uzun vadede ilişkilerde güveni ve duygusal bağı zedeler. Bu nedenle bireysel farkındalık, iletişim becerilerinin geliştirilmesi ve terapötik müdahaleler kritik öneme sahiptir. BDT, EFT ve iletişim becerileri eğitimi, pasif-agresif davranışların dönüştürülmesinde etkili yöntemlerdir.

Kaynakça

American Psychiatric Association (APA). (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed.).

Beck, J. S. (2011). Cognitive behavior therapy: Basics and beyond. Guilford Press.

Johnson, S. M. (2008). Hold me tight: Seven conversations for a lifetime of love. Little, Brown Spark.

Larsen, R. J. (2019). Personality and interpersonal communication. Routledge.

Long, N. (2016). The psychology of passive-aggressive behavior. Springer.

Yazar Hakkında

Psk. Enes Erdem Barut

Psk. Enes Erdem Barut

Psikolog Enes Erdem Barut, Atılım Üniversitesi Psikoloji (İngilizce) bölümünden onur öğrencisi olarak mezun olmuştur.Psikoloji alanındaki uzmanlığı ve deneyimleriyle Çocuk/Ergen/Yetişkin/Çift ve Ailelere psikolojik destek sağlamaktadır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.