Doktorsitesi.com

Boşanma Öncesi Çift Terapisi: Ayrılık Sürecinde Psikolojik Destek

Psk. Enes Erdem Barut
Psk. Enes Erdem Barut
24 Eylül 202525 görüntülenme
Randevu Al
Boşanma, bireylerin yaşam döngüsünde karşılaşabilecekleri en stresli ve zorlayıcı deneyimlerden biridir. Yalnızca hukuki ve ekonomik bir süreç olarak değil, aynı zamanda derin psikolojik, sosyal ve kültürel etkileri olan bir yaşam olayıdır. Dünya genelinde yapılan araştırmalar, boşanmanın bireylerin ruh sağlığını olumsuz etkilediğini; depresyon, kaygı, yalnızlık ve özgüven sorunlarını artırdığını ortaya koymaktadır (Amato, 2010). Türkiye’de boşanma oranlarının artışı, bu sürecin yalnızca bireyleri değil, aile yapısını ve toplumsal dinamikleri de etkilediğini göstermektedir. Boşanma öncesi çift terapisi, çiftlere hem evliliğin sürdürülmesi konusunda netlik kazandırmak hem de ayrılığın olası olumsuz etkilerini azaltmak için önemli bir psikolojik destek süreci sunmaktadır.
Boşanma Öncesi Çift Terapisi: Ayrılık Sürecinde Psikolojik Destek

Boşanma Sürecinin Psikolojik Boyutları

Çiftler Üzerindeki Etkiler:
- Duygusal dalgalanmalar: Kaygı, öfke, suçluluk ve umutsuzluk duyguları ön plana çıkar.
- Kimlik krizi: Evliliğin sona ermesiyle bireyler yeni bir kimlik ve yaşam biçimi geliştirme zorunluluğu yaşar.
- İletişim kopukluğu: Çatışmaların yoğunluğu, yapıcı iletişimin kaybolmasına yol açar.

Çocuklar Üzerindeki Etkiler:
- Sadakat çatışmaları: Çocuklar, ebeveynler arasında taraf tutma baskısı hissedebilir.
- Davranışsal sorunlar: Akademik başarı düşüklüğü, öfke patlamaları ve içe kapanma görülebilir.
- Bağlanma sorunları: Çocukların ileriki yaşamlarında güvenli bağ kurma becerileri olumsuz etkilenebilir (Kelly & Emery, 2003).

Sosyal ve Ekonomik Etkiler:
Boşanma, sosyal çevre kaybı ve ekonomik zorluklar yaratarak çiftlerin psikolojik yükünü artırır. Bu durum, özellikle kadınlarda ve çocuklarda yaşam koşullarının bozulmasına neden olabilir.

Boşanma Öncesi Çift Terapisinin Amaçları

1. Karar verme sürecini kolaylaştırmak: Çiftlerin evliliği sürdürme ya da sonlandırma konusunda daha net bir karar almasına yardımcı olmak.
2. Duygusal farkındalık kazandırmak: Partnerlerin öfke, kırgınlık ve hayal kırıklığı gibi duygularını fark etmeleri ve ifade edebilmelerini sağlamak.
3. Çatışma yönetimi: Ayrılık kararı alınsa dahi çiftlerin yapıcı iletişim becerileri geliştirmelerine yardımcı olmak.
4. Çocukların korunması: Çocukların ebeveyn çatışmalarından olumsuz etkilenmesini önlemek ve ortak ebeveynlik becerilerini desteklemek.
5. Sağlıklı ayrılık: Ayrılığın travmatik etkilerini en aza indirerek bireylerin gelecekte daha sağlıklı ilişkiler kurabilmelerini sağlamak.

Terapötik Yaklaşımlar

Duygu Odaklı Terapi (EFT): Çiftlerin duygusal ihtiyaçlarını fark etmelerini ve bu ihtiyaçları güvenli bir ortamda ifade etmelerini sağlar. Ayrılık sürecinde öfke ve kırgınlıkların altında yatan duygulara ulaşmak, daha sağlıklı bir iletişim ortamı yaratır (Johnson, 2008).

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Çiftlerin boşanma sürecine dair işlevsiz inançlarını (örn. 'boşanmak tamamen bir başarısızlıktır') yeniden yapılandırmayı hedefler. Bu sayede bireyler, süreci daha gerçekçi ve sağlıklı bir bakış açısıyla değerlendirebilir (Epstein & Baucom, 2002).

Gottman Yaklaşımı: John Gottman’ın geliştirdiği model, boşanma sürecinde bile partnerlerin saygı çerçevesinde iletişim kurmalarına yardımcı olur. 'Onarıcı girişimler' sayesinde taraflar arasındaki düşmanlığın azaltılması amaçlanır (Gottman, 1999).

Ortak Ebeveynlik Çalışmaları: Çocuk sahibi çiftlerde, ebeveynlerin çocuklarla ilişkilerini sağlıklı biçimde sürdürmeleri için rehberlik sağlanır. Ortak ebeveynlik planları, çocukların psikolojik iyilik halini korumada kritik rol oynar.

Türkiye Bağlamında Değerlendirme

Türkiye’de boşanma süreci, yalnızca çiftler arasındaki bir mesele değil; aynı zamanda geniş aile, akraba ve toplumsal çevreyi de etkileyen bir olaydır. Geleneksel değerler nedeniyle boşanma, bazı kesimlerde hâlâ tabu olarak görülmekte; bu durum, çiftlerin terapiye başvurmasını geciktirebilmektedir.

Boşanma öncesi çift terapisinde, kültürel değerlerin göz ardı edilmemesi; çiftlerin hem bireysel hem de toplumsal rollerini yeniden yapılandırmalarına destek olunması önemlidir.

Tartışma

Boşanma öncesi çift terapisi, yalnızca evliliği kurtarma odaklı bir süreç değildir; aynı zamanda çiftlere ve çocuklara ayrılığın psikolojik yükünü azaltma fırsatı sunar. Bu nedenle terapistler, süreci tarafsız ve empatik bir yaklaşımla yönetmelidir.

Batı literatüründe boşanma öncesi terapiye ilişkin kapsamlı araştırmalar bulunsa da, Türkiye’de bu alandaki çalışmalar sınırlıdır. Daha fazla akademik araştırma, kültürel bağlama uygun müdahalelerin geliştirilmesine katkı sağlayacaktır.

Sonuç

Boşanma, her ne kadar zorlayıcı bir süreç olsa da, sağlıklı şekilde yönetilebilir. Boşanma öncesi çift terapisi, duygusal farkındalık, iletişim becerileri ve çocuk odaklı yaklaşımlar sayesinde çiftlere psikolojik destek sağlar. Böylece boşanma, yıkıcı bir travma olmaktan çıkıp, daha olgun ve yapıcı bir geçiş sürecine dönüşebilir.

Kaynakça

Amato, P. R. (2010). Research on divorce: Continuing trends and new developments. Journal of Marriage and Family, 72(3), 650–666.

Epstein, N. B., & Baucom, D. H. (2002). Enhanced cognitive-behavioral therapy for couples. American Psychological Association.

Gottman, J. M. (1999). The seven principles for making marriage work. Crown.

Johnson, S. M. (2008). Hold me tight: Seven conversations for a lifetime of love. Little, Brown Spark.

Kelly, J. B., & Emery, R. E. (2003). Children’s adjustment following divorce: Risk and resilience perspectives. Family Relations, 52(4), 352–362.

Yazar Hakkında

Psk. Enes Erdem Barut

Psk. Enes Erdem Barut

Psikolog Enes Erdem Barut, Atılım Üniversitesi Psikoloji (İngilizce) bölümünden onur öğrencisi olarak mezun olmuştur.Psikoloji alanındaki uzmanlığı ve deneyimleriyle Çocuk/Ergen/Yetişkin/Çift ve Ailelere psikolojik destek sağlamaktadır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.