Panik bozukluk

Belirtiler
Panik Atak Esnasında
Fiziksel belirtiler
o Çarpıntı, göğüs ağrısı veya göğüste sıkışma
o Nefes darlığı veya boğulma hissi
o Terleme, titreme veya ürperme
o Baş dönmesi, bayılacak gibi olma
o Mide bulantısı veya karın ağrısı
o Uyuşma, karıncalanma
o Sıcak basması veya üşüme
Psikolojik belirtiler
o Yoğun korku (ölüm korkusu, çıldırma korkusu)
o Kontrolünü kaybedeceği endişesi
o Gerçekdışılık hissi (derealizasyon) veya kendinden kopma (depersonalizasyon)
Panik Bozuklukta Uzun Vadeli
Yeni bir atak yaşayacağına dair sürekli kaygı
Atakların sonuçları hakkında aşırı endişe (ör. kalp krizi korkusu)
Atakları tetikleyeceğini düşündüğü durumlardan kaçınma davranışları (örn. toplu
taşıma, kalabalık yerler)
Nedenleri
Kesin nedeni bilinmemekle birlikte birçok faktör rol oynar:
Biyolojik etkenler: Serotonin ve norepinefrin gibi beyin kimyasallarında düzensizlik.
Genetik yatkınlık: Ailede panik bozukluk öyküsü.
Psikolojik faktörler: Aşırı hassasiyet, travmatik yaşantılar.
Stres ve yaşam olayları: Büyük kayıplar, sağlık sorunları, iş/ilişki stresi.
Tanı
Tanı, psikiyatri uzmanı tarafından yapılan klinik görüşme ile konur. Panik atakların
tekrarlayıcı ve beklenmedik olması, sonrasında en az 1 ay süreyle sürekli kaygı ve davranış
değişikliklerine yol açması tanı için temel kriterlerdir.
Tedavi
1. Psikoterapi
o Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Panik atak belirtilerinin yanlış
yorumlanmasını düzeltmeye odaklanır. Kişiye panik belirtilerini yönetme
becerileri kazandırır.
o Maruz bırakma terapisi: Atakları tetikleyen durumlardan kaçınma
davranışlarını azaltır.
2. İlaç tedavisi
o Antidepresanlar (SSRI, SNRI): Uzun vadede panik belirtilerini azaltır.
o Benzodiazepinler: Hızlı etki sağlar ancak bağımlılık riski nedeniyle kısa süreli
kullanılır.
3. Yaşam tarzı düzenlemeleri
o Düzenli egzersiz (özellikle yürüyüş, koşu, yüzme gibi aerobik aktiviteler).
o Kafein, nikotin ve alkol tüketimini sınırlamak.
o Düzenli uyku, gevşeme teknikleri ve nefes egzersizleri uygulamak.
Prognoz
Panik bozukluk tedavi ile büyük oranda kontrol altına alınabilir. Erken başlanan tedavi, kişinin
yaşam kalitesini artırır ve atakların sıklığını belirgin biçimde azaltır.

