“Şahtı şahbaz oldu” veya “Pandemiden önce nasıldı ki pandemide değişsin!” dediğinizi duyuyor gibiyim! Evli olsun olmasın pek çok kadının kanayan yarası cinsel hayatı… Hem ruhsal, hem fiziksel sağlığımız için elzem olan; bütüncül iyilikten bahsettiğimizde en ortada, çekirdekte, oturan cinselliğimiz. Üzerine çok az konuştuğumuz ama farkında olmasak da çokça düşündüğümüz seks hayatımız. Haydi, bugün farklı bir şey yapalım, siz düşünmeye devam ederken ben hepinizin yerine konuşayım seks hayatlarımız ve cinsellik hakkında.
Kadın olmanın yeterince zor olduğu yaşadığımız toplumda, en modern görünümlü ailelerde bile en büyük tabulardan biri olan cinsellik ve seks; beraberinde getirdiği onlarca mitle birlikte tüm hayatımızın üzerine bir gölge gibi çökmekte aslında. Ne diyor bu kadın mı dediniz? Anlatayım…
Kızlar mastürbasyon yapmaz, mastürbasyon yapmak kızlık zarına zarar verir/ bağımlılık yapar, seksi önce erkek istemelidir, kadının fazla istekli görünmesi erkeğin kafasında soru işareti uyandırır, ilk defa seks yapmak çok acılı ve kanlı bir olaydır, sekste zaten acı vardır haz da nereden çıktı, çok haz alan kadın ahlaksızdır, yatakta kadını mutlu etmek zorunda olan her zaman için erkektir, vajinal orgazm olamıyorsan o seks eksik bir sekstir… Daha sayayım mı? Sizlerle bu sayfada tüm bu yazdıklarım üzerine ve hatta çok daha fazlasıyla ilgili konuşacağız. Kadın Hastalıkları ve Doğum ihtisası yapmış olmakla birlikte; yurt içi ve yurt dışında seksolojiye dair aldığım pek çok eğitim ve ilk gençlik yıllarımdan beri beni rahatsız eden “kadın cinselliğinin kapalı kapılar ardında bile konuşulmaması” beni doğum işlerinden uzaklaştırmakla kalmadı, sadece seksoloji üzerine çalışabilme şansını da bana verdi. Artık doğru bildiğimiz yanlışlar üzerine konuşmanın, kendi cinselliğimizin tüm haklarını ellerimize almanın tam zamanı!
Ha ne diyordum? Pandemi günlerinde seks diyordum öyle değil mi? Eğer pandemi sürecinde karı koca evde kalabilme şansına sahip bir çift iseniz (ayrı evlerde kendini izole etmek zorunda kalan sağlık çalışanı değilseniz) bu süreci balayı günlerinize dönme fırsatı olarak değerlendirmiş olabilirsiniz ve kocaman bir tebriği hak edersiniz! Ya da uzun süredir birbirinize karşı duyduğunuz ancak günlük koşuşturmalar arkasına saklamayı başarabildiğiniz gizli öfkenin daha fazla saklanamadan su yüzüne çıktığı bir dönem de yaşamış olabilir; bu süreçten çok büyük ve hayatsal kararlarla da çıkmış olabilirsiniz… Mecburen evde kalıp kendimize “eş” olarak seçtiğimiz kişiyle gerçek anlamda zamanı ve hayatı paylaşmak zorunda kaldığımız bu pandemi döneminde, çoğumuzun sıklıkla yaptığı “sosyal mastürbasyon”dan da mahrum kaldığımız için pek çok gerçek tokat gibi suratımıza çarpmış olabilir. Dışarıda yaşadığımız sosyal hayat ve onu allayıp pullayarak paylaştığımız sosyal medyada kendi doyumumuzu yaşamaya çalışmak olarak tanımlayabileceğim sosyal mastürbasyon imkanımız da ortadan kalkınca kendi gerçeklerimiz ve yalnızlığımızla baş başa kaldık öyle değil mi? Hele hele partnerimizle aramızda tatminkar ve düzenli bir cinsel ilişki yoksa hazza ulaşabileceğimiz hiçbir alan kalmadı. Peki, şimdi ne yapmalıyız?
İşe önce kendi cinselliğimizi ve dişil enerjimizi keşfetmekle başlayalım ama bir sonraki yazıda…
