Neden Sürekli Yorgun Hissediyoruz?

İnsan zihni, yalnızca dış dünyaya değil, içsel dünyasında da yoğun bir enerji harcar. Özellikle bastırılmış öfke, suçluluk, korku ya da değersizlik gibi duygularla baş etmek için kullanılan savunma mekanizmaları (örneğin bastırma, inkâr ya da yansıtma) farkında olmadan kişinin ruhsal enerjisini tüketir. Bu da gün içinde herhangi bir fiziksel efor sarf edilmeden bile derin bir tükenmişlik hissine neden olabilir.
Çocukluk döneminde yaşanan duygusal eksiklikler, sevgi ve güven ihtiyacının yeterince karşılanmaması gibi deneyimler, yetişkinlikte kişi farkında olmadan yeniden tekrar edebilir. Bu tür içsel yaralar, çözülmeden kaldığında bilinçdışında aktif olmaya devam eder ve bedensel yorgunluk gibi dolaylı belirtilerle kendini gösterebilir.
Psikodinamik kuram, yorgunluğu sadece bir durum değil, aynı zamanda bir mesaj olarak görür. İçsel dünyada çözülmemiş bir şeyler vardır ve bu çözümlenmedikçe beden ve zihin dinlenemez. Bu nedenle, sürekli yorgunluk yaşayan bireylerin sadece semptomla değil, bu semptomun altındaki duygusal süreçlerle de çalışması önemlidir. Bir başka ifadeyle; gerçek iyileşme bu yorgunluğun arkasındaki anlamı keşfetmekle başlar. Kişinin kendini anlamaya çalışması, duygularıyla temasa geçmesi, içsel çatışmalarını çalışması, bu kronik yorgunluk halinden özgürleşmenin kapılarını aralayabilir.