Mahallenin suç oranına etkisi

Mahallenin suç oranına etkisi

Suçun ahlaki doğası, insan eylemlerinin özgür iradesinden kaynaklanmaktadır. Suçun kökeninin olumsuz dış sosyo-ekonomik koşullar ve yaşanılan durum tarafından yaratılan kimliğin psikofizyolojisinin özelliklerinden biridir. Psikanaliz suçu iki düzeyde açıklar: biri suçlunun yaşam kaderinden, diğeri sosyal yapılardan gelir. Örnek olarak, büyüyen bir şehir ve normalin üzerinde bir nüfusa sahip fakir bir nüfusla çevrili olan Chicago Okulu, Amerikan toplumundaki suç nedenlerinin öncelikle bir bölgede, şehirdeki gecekondularda;  sapkın kültürel normları ve değerleri öğrenen insanlar tarafından işlendiğine inanıyordu. Chicago Okulu'ndaki kriminologlar, suçu, yoksulların nesilden nesile aktarıldığını, geleneksel değerlerini kaybettiği ve suçla ilgili değerleri nedeniyle sosyal çevrelerini suça sürüklediği gerçeğiyle ilgili sosyal bir sorun olarak gördüler.

Cezai davranışa (suça) neden olan ve etkileyen bazı faktörlerin yanı sıra caydırıcı ve önleyici olanlar da vardır. Bu durumda, psikolojik bir ilgi alanı olarak, suç kavramı, insan doğasının sosyal yönleri ile kapsamlı bir şekilde tartışılmaktadır. Suçlunun yetiştirme tarzı, suçtan önce aldığı eğitim, kültürel geçmişi, her türlü gelişimsel bozukluk ve mevcut psikiyatrik bozukluklar suçluluğa katkıda bulunabilir.

Mahalle ikiye ayrılır; bu yüksek ekonomik seviye ve düşük ekonomik seviyedir. Yüksek ekonomik seviyede yaşayan kişinin düşük suç oranı olmasına rağmen, düşük ekonomik seviyede yaşayan kişinin yüksek suç oranına sahip olmasıdır. İnsanlar, suçla dayatılan mahalle ortamında bir değişiklik elde edemediklerinde kendileri ve çevreleri ile ilgili bazı sorunlar yaşayabilirler. Hapishanede yaşamak gibi bir ceza almak bir suçla ortaya çıkabilir. Bu ceza, bir kişinin suç işlemesini engelleyebilir. Normal ekonomik düzeyde bir mahalle, kişinin toplumun normal bir üyesi olmada önemli bir rol oynar. Toplumdaki normal veya yüksek ekonomik statü, kişisel düşük suç oranını getirir. Maslow'un ihtiyaç hiyerarşisinin ikinci seviyesine yükselirken, teknik özellikler biraz daha karmaşık hale gelmeye başlıyor. Bu noktada, güvenlik ve güvenlik ihtiyaçları birincil hale gelir. İnsanlar yaşamlarında kontrol ve düzen isterler, bu nedenle bu aşamada güvenlik ve güvenlik ihtiyacı esas olarak davranışlara yol açar.

Güvenliğin yüksek olması için, bireyin kendini dünyada güvende hissetmesi, kendini yeterince güçlü olarak algılaması gerekir. Suç oranının yüksek olmasına neden olan başlıca faktörler; fiziksel, duygusal, cinsel istismar, ihmal ve güvensiz yaşam koşullarıdır.

Mahalle ve Suç Oranı Arasındaki İlişkiler

Tüm araştırmalara baktığımızda mahallenin ekonomik düzeyi ile suç oranı arasında negatif bir ilişki olduğu söylenebilir. Bazı bireylerin bildirdiği gibi, mahallenin ekonomik seviyesi azaldıkça, orada yaşayan bireyler için suç oranı artar, mahallenin ekonomik seviyesi arttıkça, suç oranı da azalır. Yani, eğer insanlar düşük ekonomik topluluklarda yaşıyorsa, bu insanların suç oranını artıracak ve istenmeyen davranışlara neden olacaktır.

Mahallenin ekonomik düzeyi ve suç oranı günümüzde özellikle halk arasında oldukça tartışılan önemli bir konudur. Türkiye'de ekonomi düzeyi ile insanların suç oranı arasında olumsuz bir ilişki var. Mahallenin ekonomik seviyesinin suç oranları açısından erkeklerin kadınlardan daha yüksek suç oranlarına sahip olduğunu olmasına neden olmaktadır. Kısacası, erkekler düşük ekonomik seviyeye sahip bir mahallede yaşadıklarında kadınlara göre daha fazla suç işlemeye yatkın oluyorlar.

Unutmayalım ki psikoterapi, eğitimli bir akıl sağlığı uzmanı tarafından sağlanan terapötik tedavidir. Psikoterapi düşünceleri, duyguları ve davranışları araştırır ve bireyin refahını iyileştirmeye çalışır. Eğer terapi seansı planlamak ve hayatınızı olumlu bir yönde dönüştürmek isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Sevgiler

Bu makale 13 Mayıs 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Elif Sevim

Uzman Psikolog Elif Sevim, psikoloji lisansını başarı belgesi ile tamamladıktan sonra yüksek lisansını da üstün başarı belgesiyle tamamlayarak uzmanlığını almaya hak kazanmıştır. Bakanlıkta, kliniklerde ve üniversitelerde hem terapist hem de eğitmen olarak çalışmalarda bulunmuştur. Şu anda Üsküdar Üniversitesi Pozitif Psikoloji Laboratuvarında araştırmacı olarak çalışmakta ve kurucusu olduğu Jüpiter Psikoloji Eğitim ve Danışmanlık Merkezinde danışan görmeye devam etmektedir. Bireysel, Ergen ve Çift terapisi vermektedir. Ayrıca, SCL-90, Beck Depresyon Ölçeği, Beck Anksiyete Ölçeği, Hamilton Depresyon Ölçeği ve Hamilton Anksiyete Ölçeğini terapilerinde aktif olarak kullanmaktadır. Psikolog Elif Sevim bir çok eğitime katılmıştır ve katılmaya devam etmektedir. ALDIĞI EĞİTİMLER Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Eğitimi Filial Terapi Eğitimi Biliş ...

Uzm. Psk. Elif Sevim
Uzm. Psk. Elif Sevim
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube