Hava sıcaklığının düşmesiyle beraber birçok danışanımın su tüketimlerinin azaldığını gözlemliyorum. Kilo verme sürecinde de önemli olan yeterli su tüketiminin bağışıklık sistemi üzerinde de önemli bir role sahip olduğunu ve vücudumuzdan atıkların uzaklaştırılmasında da görev aldığını unutmamak gerekir. Bundan dolayı bu haftaki blog yazımda su tüketimi hakkında bilgi vermek istedim.
Yeterli su tüketimini sağlayabilmek adına birey öncelikle kendisi için gerekli su miktarının ne olduğunu bilmelidir. Bunun için en basit formül ise bireyin kilosu başına 30-35 mL su tüketmesidir. Örneğin 70 kg olan bir yetişkin bireyin günlük ortalama su ihtiyacı 2-2,5 lt arasındadır. Bu miktar tek başına su tüketimi ile sağlanmalıdır; gün içerisinde tüketilen çay, bitki çayı, kahve gibi sıvı içecekler su tüketimine dahil edilmemelidir. Ayrıca çocuklarda, gebelerde, emzirme döneminde olan kadınlarda, kronik sağlık problemi olanlarda ve spor yapan bireylerde su ihtiyacı değişiklik göstermektedir.
Su tüketimini gün boyunca yeterli seviyeye çıkaramayan bireyler öncelikle su tüketememe nedenlerini tespit etmelilerdir. Eğer sorun gün içerisinde su tüketimini unutmaksa bunun için uygulanabilecek birçok yöntem vardır. Birey eğer çalışıyorsa çalışma ortamında ya da masasında su şişesi bulundurabilir ve gün sonuna kadar şişeyi kaç kez doldurduğuna dikkat ederek gün içindeki su tüketimini tespit edebilir. Çalışma ortamında elinin altında su şişesi bulundurmayan bireylerde işi bölmemek adına ayağa kalkıp su alma eyleminin azaldığı, böylece su tüketiminin de azaldığı gözlemlenmektedir. Birey çalışmıyorsa ve günün çoğunu evde geçiriyorsa su içmeyi hatırlatıcı uygulamalardan destek alması daha doğru olacaktır. Saat başına alarm kurarak su tüketimini hatırlatabilir ya da telefon uygulamalarından da su sesi çıkaran uygulamalar indirerek su tüketimini arttırabilir. Evde olan bireylerde bir diğer sorun ise ne kadar su tükettiğini bilememektir. Bunu sağlayabilmek adına günlük çizelge yaparak her bardak su tüketimi başına çentik konabilir veya şişe takibi yapılabilir.
Su tüketimi konusunda bir diğer zorlanılan konu ise suyun tadı ile ilgilidir. Bu sorunda çözüm çok daha basittir, su içerisine sevilen aromalar katılarak suyun tat ve kokusuna müdahale edilebilir, böylece su tüketimi arttırılabilir. Suyun içerisine elma-çilek-limon-salatalık gibi meyve&sebze dilimleri, nane gibi aromatik yapraklar, zencefil-tarçın gibi baharatlar ilave edilebilir. Bu tarz ilavelerle zayıflama sürecinde olan bir birey için ekstra bir etki sağlanamazken asıl amaç su tüketimini yeterli miktara getirmektir.
Su tüketimini kış aylarında azaltan bir diğer nedense havanın soğumasıyla beraber sıcak içecek tüketimlerinde artış görülmesidir. Yazımın başında da bunların su yerine geçmeyeceğini belirttiğim gibi tam tersi her bardak çay&kahve tüketimi için ilave bardak su tüketilmesi önerilmektedir.
Aslında yapılabilecek küçük müdahalelerle su tüketimini arttırmak oldukça kolaydır, iyi haftalar dilerim.
