İlişkilerde Tetiklenen Şemalar ve Terapi Yansımaları


Terk edilme, kusurluluk, duygusal yoksunluk, bağımlılık ve onay arayıcılığı gibi şemalar; ilişkilerde belirgin biçimde kendini gösterir. Örneğin, terk edilme şemasına sahip bir birey, partneri geç cevap verdiğinde yoğun bir kaygı yaşayabilir. Kusurluluk şeması ise, sürekli kendini yetersiz hissetmesine ve ilişkide değersizlik algısı oluşturmasına neden olabilir.
Bu şemalar tetiklendiğinde, bireyler çoğu zaman çocukluklarında geliştirdikleri başa çıkma yollarını kullanırlar: aşırı uyum sağlama, kaçınma ya da saldırganlık gibi. Bu da ilişkilerde döngüsel çatışmalara, yanlış anlaşılmalara ve duygusal uzaklaşmalara neden olabilir.
Terapi süreci, bireyin şemalarını fark etmesini, bunların ilişki dinamiklerindeki yansımalarını anlamasını ve yeni başa çıkma yolları geliştirmesini hedefler. Terapötik ilişki, bireyin sağlıklı bir bağ deneyimlemesini sağlayarak, şema odaklı dönüşüm için güvenli bir alan sunar.
Ayrıca çift terapilerinde, her iki partnerin de kendi şemalarıyla ilişkide nasıl tetiklendiklerini anlamaları sağlanır. Böylece suçlama döngüsünden çıkılarak karşılıklı anlayışa dayalı bir ilişki dili kurulabilir.
Sonuç olarak, ilişkiler yalnızca duygusal yakınlık alanları değil; aynı zamanda geçmiş yaraların görünür olduğu aynalardır. Bu aynalarda kendimizi görmek cesaret ister; fakat bu cesaret, bireyin hem kendisiyle hem de başkalarıyla daha derin ve sağlıklı bağlar kurmasını mümkün kılar.
Hazırlayan: Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz