İdeal burun ya da çok güzel burun konusu, burun ameliyatlarının yapılmaya başlandığı zamandan beri tartışılmaktadır. Çünkü güzellik kavramı görecelidir. Kişiden kişiye, toplumdan topluma ve kültürden kültüre değişebilir. Standart ve tek bir tarif yapmak çok doğru değildir. Bunun yanı sıra tüm dünyada yüzyıllar içinde oluşan güzellik ölçülerine ve altın oranlara uygun olması yanı sıra burunun yüz ile tam uyumlu olması genel anlamda güzel bir burunu tarif edebilir.
İdeal burun karşıdan bakıldığında tek bir parça halinde görünmelidir. Burun sırtı ışığı yansıtırken bir bütünlük olmalı, düzgün bir hatta inmelidir. Burun sırtında iniş çıkışlar, çıkıntılar, çökmeler, asimetrik görünüm olmamalıdır. Burun ucu burun deliklerinin içini gösterecek kadar kalkık, delikleri tamamen kapatacak kadar düşük olmamalıdır. Burun delikleri aşırı geniş ya da çok dar olmamalıdır. Delikler arasında belirgin asimetri farklılıklar olmamalıdır.

Burun – dudak mesafesi çok aralıklı yâda çok kısa olmamalıdır. Yine burun sırtı aşırı dar ve ince ( yanlardan sıkıştırılmış gibi ) ya da basık ve geniş ( boksör burunu gibi ) olmamalıdır. Karşıdan bakıldığında iki göz arası mesafe, burun kanatları genişliği ile uyumlu olmalıdır.

Burun yüzün diğer yapıları ( Çene, alın, , kaşlar, gözler, dudak, yanaklar .) ile orantılı –uyumlu olmasının yanı sıra kendi içinde de; burun sırtı, burun ucu, burun kanatları, burun delikleri bir biri ile uyumlu olmalıdır.

Başarılı bir operasyon sonrası ortaya çıkan güzel bir burun son derece doğal gözükmeli, ‘ estetikli, yapay ‘ bir görüntü vermemelidir. Ameliyat olduğu çok belirgin olmamalıdır. Sonuçlar ‘Doğal ve güzel ‘ olunca hastalarımız yeni burunu yadırgamaz, hatta eski burunlarını hemen unutuverirler.