İçsel Çocukla Güvenli İlişki Kurmak: Şema Terapötik Yolculuk


1. İçsel Çocuk Nedir?
İçsel çocuk, bireyin çocukluk dönemine ait duygularını, ihtiyaçlarını, korkularını ve arzularını taşıyan içsel bir temsildir. Bu parça, özellikle reddedilmiş, görmezden gelinmiş ya da duygusal olarak ihmal edilmiş çocukluk yaşantılarını temsil eder. Korktuğunda, utanınca ya da değersiz hissettiğinde tetiklenir.
2. Yaralı İçsel Çocuk Nasıl Ortaya Çıkar?
Bir çocuk, sevgisiz bırakıldığında, sürekli eleştirildiğinde, fiziksel ya da duygusal şiddete maruz kaldığında, aşırı baskı altında büyüdüğünde ya da duygularına alan tanınmadığında içsel çocuk yaralanır. Bu yaralanmalar, yetişkinlikte tekrar eden ilişkisel sorunlara, özgüven eksikliğine, anksiyete ve depresyon gibi duygudurum bozukluklarına yol açabilir.
3. İçsel Çocuk ve Şema Aktivasyonu:
İçsel çocuk, özellikle şemaların tetiklendiği durumlarda sahneye çıkar. “Beni terk edecek”, “Sevilmeyi hak etmiyorum”, “Yetersizim” gibi inançlar bu yaralı çocuğun sesidir. Birey her ne kadar yetişkin olsa da o anki tepkileri çoğu zaman çocukça ve duygusal olabilir. Bu, şemanın içsel çocukla kurduğu güçlü bağdan kaynaklanır.
4. Güvenli İlişki Kurmanın İlk Adımı: Fark Etmek
Terapötik sürecin ilk aşaması, bireyin içsel çocuğunu fark etmesidir. “Bu hissi daha önce nerede yaşamıştım?”, “Bu kırılgan yanım kaç yaşındaki halimi temsil ediyor?” gibi sorular içsel çocuğa ulaşmayı kolaylaştırır. Terapist, bu sürece eşlik ederek bireyin kendine şefkatle yaklaşmasına alan açar.
5. Yeniden Ebeveynlik:
Şema terapide temel müdahale tekniklerinden biri yeniden ebeveynliktir. Bu teknikte birey, terapistin eşliğiyle içsel çocuğuna sevgi, güven, sınır ve destek sunmayı öğrenir. “Seninleyim”, “Haklısın, bu çok zordu”, “Artık güvendesin” gibi cümlelerle içsel çocuğa temas kurulur.
6. Sınır ve Güven Dengesi:
İçsel çocukla ilişki kurarken sadece şefkat göstermek değil, aynı zamanda sağlıklı sınırlar koymak da önemlidir. Aksi takdirde içsel çocuk tüm kontrolü eline alabilir. “Bu duyguyu hissedebilirsin ama davranışını ben yöneteceğim” gibi ifadeler, yetişkin benliğin dengeyi sağlamasına yardımcı olur.
7. Duygularla Kalabilme ve Onarma:
İçsel çocuk genellikle yoğun duygularla gelir: korku, yalnızlık, utanç, öfke… Bu duygularla kalabilmek, onlardan kaçmamak, hem içsel çocuğa güven verir hem de duygusal regülasyon becerilerini geliştirir. Terapist, bu noktada bireyin yanında kalarak duyguların geçici ve işlenebilir olduğunu gösterir.
8. Terapötik İlişkinin Gücü:
Terapist ile kurulan ilişki, bireyin içsel çocukla güvenli temas kurmasında hayati rol oynar. Terapist, şefkatli, tutarlı ve kabul edici tavrıyla bireyin içsel deneyimine eşlik eder. Bu ilişki, bireyin kendi içsel ebeveynini geliştirmesine model olur.
Sonuç olarak, içsel çocukla güvenli bir ilişki kurmak, sadece geçmişi onarmak değil, bugünkü benliğimizi yeniden inşa etmektir. Şema terapide bu yolculuk, bireyin kendi yaralı parçalarıyla barışmasını, onları sarıp sarmalamasını ve daha bütün bir benlik inşa etmesini mümkün kılar.