“Hustle Culture” ve Tükenmişlik

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
27 Haziran 202512 görüntülenme
Randevu Al
Günümüz toplumlarında başarı, üretkenlik ve sürekli meşgul olma hali bir yaşam biçimi haline gelmiştir. Özellikle genç yetişkinler ve şehirli profesyoneller arasında yaygınlaşan 'hustle culture' yani durmaksızın çalışma kültürü; tükenmişlik, kronik stres ve kimlik karmaşasına neden olmaktadır. Bu makalede, hustle kültürünün psikolojik etkileri ve bu yapının içinde ruh sağlığını korumanın yolları ele alınacaktır.
“Hustle Culture” ve Tükenmişlik

1. Başarının Yeni Tanımı: Sürekli Çalışmak

Hustle kültürü bireylere, değerin yalnızca üretimle ölçüldüğü bir yaşam modeli dayatır. Bu kültürde durmak, dinlenmek ya da yavaşlamak zayıflık olarak algılanır. Birey, yalnızca yapabildikleri kadar değerli olduğunu düşünmeye başlar ve bu da öz-değer algısının işlevsellik üzerinden şekillenmesine yol açar.

2. Tükenmişlik Sendromu: Görünmeyen Çöküş

Sürekli performans baskısı altında yaşamak, zamanla tükenmişlik sendromunu tetikler. Bu durum, enerji düşüklüğü, motivasyon kaybı, duyarsızlaşma ve hatta depresyonla sonuçlanabilir. Ancak hustle kültüründe bu belirtiler 'zayıflık' olarak görülür ve çoğu zaman birey bu duygularını bastırmak zorunda kalır.

3. Kimlik ve Varoluşsal Sorgulama

Hustle kültürü bireyin içsel kimliği ile dışsal başarıları arasındaki farkı bulanıklaştırır. Kişi, ne olduğu değil, ne başardığıyla tanımlanır. Bu da uzun vadede varoluşsal boşluk hissine ve anlamsızlık duygusuna neden olur. Kariyer başarısının kişisel mutluluğu garanti etmediği anlaşılınca, birey bir kimlik kriziyle karşılaşabilir.

4. Yavaşlamanın Psikolojik Gücü

Hustle kültürüne karşı sağlıklı bir duruş geliştirmek, yavaşlamayı bir tehdit değil, bir iyileşme süreci olarak görmekten geçer. Bilinçli farkındalık, doğa ile temas, kendine zaman ayırma ve amaçların yeniden tanımlanması tükenmişlikle baş etmede önemli araçlardır. Ruhsal esenlik üretkenlikten değil, denge kurabilmekten geçer.

Sonuç

Hustle kültürü, bireyin sürekli hareket halinde olması gerektiğini fısıldayan bir sistemdir. Ancak gerçek psikolojik başarı; kendine temas edebilmek, yavaşlayabilmek ve yaşamla yeniden bağ kurabilmektir. Tükenmişliğe giden bu yolda, durmak bazen en güçlü ilerlemedir.

Hazırlayan: Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

Yazar Hakkında

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Mustafa Cem Oğuz 29/08/1983  tarihinde Ankara'da doğdu. İlkokul – Orta ve   Lise eğitimlerini Ankarada tamamladı. Psikoloji bilimininden aldığı ilhamla  ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacı ile yola çıkan  Mustafa Cem Oğuz  Rusya Fedarasyonunda Psikoloji ve Pedagoji Çift anadal  bölümünden mezun olmuştur.Türkiyede Pedagoji diplomalı nadir pedagoglardandır. Sonrasında gene Rusya Fedarasyonunda Genel psikoloji alanında Yüksek Lisansını tamamlamıştır.  Ankara'da yaşamaktadır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.