Hayır diyememe ve sınır çizememe

Levent Doğan'ın bu köşe yazısında, bir hayat becerisi olan sınır çizme ve hayır deme davranışlarında sıkıntılar yaşayan bireyler için önemli detaylara değinilmiştir.

Hayır diyememe ve sınır çizememe

Hayır Diyememe ve Sınır Çizememe

Hayır demek ve sınır belirlemekle ilgili birçok yanlış değerlendirmemiz var.

Genelde ilk duyduğumuz şudur:

"Çok özgüvensizim o yüzden kimseye hayır diyemiyorum, sınırlarımı çizemiyorum."

Yanlış!

Sınır çizmediğimiz ve hayır demediğimiz için özgüvensizimdir.

Dolayısıyla, yanlış tespit eşittir çözümsüzlük, eylemsizlik ve süren davranışlar...

İkinci yaygın düşünce şöyle:

"Hayır dersem beni kendini beğenmiş, narsist, benmerkezci biri olarak değerlendirirler. Bu da beni yalnızlaştırır."

Yine yanlış!

Araştırmalara göre, sınırlarını belirleyebilen ve hayır diyen bireylerin çevresi ile daha pozitif bir etkileşime girdiği tespit edildi.

Eşittir: Hayır demek ve sınır çizmek sizi yalnızlaştırmaz aksine daha sağlıklı bir iletişim kurmanızı sağlar.

Son olarak şu düşünceden bahsedelim:

"Hayır dersem kırılabilir. Üzülür. İlişkimiz olumsuz etkilenir."

Aslında terapide de en çok üstünde durduğumuz düşünce kalıbı budur. Çünkü çok ufak da olsa doğruluk payı olabiliyor.

Danışanlarımıza bu konuda bir deneyimi olup olmadığını sorduğumuzda, genellikle hayır dediğini ancak bunu bahaneler üreterek veya yalan söyleyerek yaptığını görüyoruz.

İşte burada karşı tarafa zaten üzülmesi, kırılması için fırsat veriyoruz çünkü bu yalan ve bahaneler o kadar basittir ki bir çocuk bile bunu anlayabilir.

Ayrıca, eğer sınırlarınız siz onları etkili bir biçimde aktarsanız da sıklıkla ihlal edilmek isteniyorsa, bu ilişkinizi zaten gözden geçirmeniz gerekiyordur.

Etkili hayır diyebilmek ve sınırlarınızı belirlemek istiyorsanız, bu düşünce kalıplarınızın aksine deliller toplamanız gerekiyor.

Evet biliyorum, bunu denediğinizde kalp atışlarınız artacaktır. Hatta biraz terleye de bilirsiniz. Belki elleriniz ve sesiniz de titrer.

Çünkü yukarıdaki düşünceler sonrası tetiklediğiniz duygu kaygıdır.

İşte yapılacak şey tam da burada, hayır diyeceğiniz o an oluşan kaygıya rağmen; sonucunda oluşacak potansiyel olumsuz sonuçların yarattığı baskılara rağmen:

"Bu akşam kendime vakit ayıracağım. Birkaç planım var. Seninle, sen de uygun olursan hafta sonu bir kahve içebiliriz."  diyebilmektir.

Bir sonraki yazımda etkili hayır deme ve sınır çizme metotlarından bahsedeceğim.

Sizi şimdilik bu düşünce kalıplarınızı sorgulamanız ile baş başa bırakıyorum.

Bu makale 9 Şubat 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Levent Doğan

Uzm. Psk. Levent Doğan lisans eğitimini Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) şeref derecesiyle tamamladıktan sonra, Birleşik Krallık (United Kingdom) – İskoçya’daki Avrupa’nın en iyi 6’ncı ve dünyanın en iyi 15’inci üniversitesi olan Edinburgh Üniversitesi’nde (University of Edinburgh) Performans Psikolojisi alanında tezli yüksek lisansını merit derecesiyle tamamlamıştır. ODTÜ’deki lisans eğitimi süresince Prof. Dr. Aslı Bugay-Sökmez’den “Bireysel Psikolojik Danışmanlık” ve Prof. Dr. Fidan Korkut-Owen’dan ise “Grupla Psikolojik Danışma” süpervizyonlarını almıştır. Bunun yanında, Edinburgh Üniversitesi’nde de Bilişsel Davranışçı Terapiler ekolüne bağlı olarak bireysel ve grupla psikolojik danışmanlık eğitim ve süpervizyonlarını tamamlamıştır. Ayrıca, yine Edinburgh’taki yüksek lisans eğitimi sırasında, Oxford Mindfulness Centre ve Mo ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
linkedin
Etiketler
#psikoloji
Uzm. Psk. Levent Doğan
Uzm. Psk. Levent Doğan
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube