Gün içinde binlerce şey yapıyoruz. Birçok duygudan geçiyor, birçok karar alıyor, birçok davranışta bulunuyor, birçok duyumu hissediyoruz. Kızgın oluyor, birinin boşboğazlığını düşünüyor, heyecanlanıyor, yemek yiyor, televizyon izliyor, dans ediyoruz.
Hangi birinin farkındayız?
Hangi birini yaşarken kendimizi o ana odaklayarak, zihin açıklığı ile sadece ve sadece o anı yaşıyoruz? Bir, iki, üç…?
Hayatımızı ızdıraba çeviren sorunlarımızı yaşarken farkında mıyız neler yaşadığımızın?
Derinlemesine bakabiliyor muyuz nedenlerimize?
Izdıraplarımız, acılarımız, dertlerimiz için şikâyet ederken ya da çözmeye çalışırken nasıl bir tavır içinde oluyoruz?
Yargılayıcı, suçlayıcı, küçümseyen? Peki, neden? Neden bu bakış açısına sahibiz?
Bazen ebeveynlerimize benzeyen, bazen altı yaşımızdaki halimizin tıpatıp aynısını yaşadığımız anlar olmuyor mu?
Öyleyse, farkında olmadan akıp giden bu hayatın ne kadarı bize ait?
Tüm bu soruların ve nicelerinin yanıtları farkındalıklı yaşayarak çözümlenebiliyor.
Farkındalık (awareness), dikkatimizi bulunduğumuz ana verebilmek demektir. Şimdide olan anlık deneyimleri fark edebilmektedir, dikkatimizi ana verebilmek, anda olanı görebilmek, gözlemleyebilmek ile alakalıdır. En basit manası ile şimdiki zamanın farkındalığıdır.
Farkındalık kavramını günümüzde Amerika’da Massachusetts Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Stres Azaltma Kliniği kurucusu Profesör John Kabat-Zinn, mindfulness kavramı ile genişletmiştir. Bilgece farkındalık olarak Türkçeye çevrilmiş mindfulness kavramı Kabat Zinn’e göre, kişinin bulunduğu anda yani şimdi ve burada, içten ve dıştan gelen uyarıcıları, eleştirmeden, yargılamadan, merak, şefkat ve kabullenicilikle izlediği bilişsel bir süreçtir.
Mindfulness, geçmiş yargılamalardan, öğretilerimizden, kalıplarımızdan sıyrılabilmek demektir. Sıyrılmak dile kolay uygulaması zor da olsa, yargılamama gayretinde, çabasında olabilme halidir.
Mindfulness, gelecek endişelerden, kaygı ve korkulardan arınarak şimdiye odaklanabilmek demektir.
Mindfulness; olanı olduğu gibi nazikçe ve şefkatle kabul edebilmeyi içerisinde barındırır. Aslında sadece dikkat ve konsantrasyonla alakalı değildir. Yargısızlığı, kabulleniciliği, saygıyı, şefkati, özeni içeren derin bir yaşam felsefesi ile dolu bir kavramdır. An da olanı fark etmek yetmez, fark ettiğimizle ne yaptığımızda önemlidir.
Farkındalık, Batı’da uzun süredir terapi yaklaşımlarında kullanılsa da kökenleri 2500 yıl öncesine, Budizm’e, Doğu’nun pratiklerine dayandığı görülmektedir. Yavaşlamayı, otomatiklikten uzaklaşmayı, ezberi bozmayı, meditasyonu, kendine dönmeyi, kendini gerçekleştirmeyi kolaylaştırır.
Farkındalıklı yaşamayı kolaylaştıracak neler yapabilirim?
Bazı Mindfulness pratikleri;
- DUR ve SOR: Gün içerisinde belki yüzlerce kez, bazı sorular sorarak kendimize bakmak farkındalıklı yaşamayı geliştiren pratiklerdir.
“Şu an ne yapıyorum? Aklımdan neler geçiyor, ne düşünüyorum? Nasıl hissediyorum? Bedenimde neler oluyor? Bu yaşadıklarım şimdiye mi ait, yoksa geçmişten getirdiğim ezbere bir durum mu?” gibi sorular sormak farkındalığı geliştirecektir.
2. DUR ve BAĞ KUR: Şimdi yaşadığımız ve karar verdiğimiz her hangi bir durumun geçmişle bağlantısını kurabilmek farkındalıklı yaşamayı geliştiren önemli bir antrenmandır. ““Erkek adam ağlamaz” diye öğrendiğim için şuan duygularımı bastırıyorum.” bu duruma basit bir örnek olabilir.
3. DUR ve DİNLE: Anda olan basit günlük yaşam duyularına (ses, tat, koku) odaklanmak, yavaşça, nazikçe ve sanki ilk kez yapıyormuş gibi o anı deneyimlemek farkındalıklı yaşamayı geliştirecektir. Gün içerinde birer kez yavaşça ve tüm duyumları fark ederek yürümek, yemek yemek, doğayı dinlemek, meditasyon ve nefes egzersizi yapmak oldukça etkileyici olacaktır.
Sevgi ve saygılar…
Psikolog
Meltem Şahiner