Narsistler mükemmeldir, şansınıza küsün.
Malum narsistik kişilik bozukluğu o kişinin yakın çevresinde yaşayanlar için ciddi bir zorluktur. Narsistler beslenmiş, büyütülmüş bir önemli olma hissi ve kendilerine hayran olunması için derin, şiddetli ve sonsuz bir ihtiyaç hissederler. Kendilerini diğerlerinden üstün görürler, başkalarının duyguları ile pek de ilgili değillerdir. Bu umursamaz ve sarsılmaz güvenin altında aslında en ufak bir eleştiri ile hemen dağılabilen bir özgüven yatar.
Peki, ya sizin de partneriniz bir narsistse? Haydi bir kontrol edin bakalım, partnerinizde aşağıdaki özellikler var mı? Varsa, çok ciddi bir biçimde ilişkinizi gözden geçirmeniz yararınıza olacaktır.
Çok çekicidirler.
En azından başlangıçta bir süreliğine bu cazibeye kapılmak çok kolaydır.
Bu tehlikeli çekicilik siz ona âşık olduktan bir süre sonra gerçek renklerine dönüşür. Kötü davranışlarını önemsememeye, mazeretlerle kendilerini haklı göstermeye başlarlar.
Narsistler ne kadar harika olduklarını destekleyen biçimde çekici ve cömerttirler, ta ki çevreleri ona beklediği hayranlığı göstermekten vazgeçene kadar. Bu durum karşısında öfke ile saldırırlar.
Cicim aylarında sizi göklerde gezdiren partneriniz, gerçek hayata geçince janjanlı paketi açılmış bir pakete dönüşüverir.
Hızla öfkelenirler.
Herhangi bir durum istedikleri gibi gelişmezse, hızla yükselirler. Trafikte birisi onu solladı mı, park yerindeki araçlar ona göre yeterince düzgün park etmedi mi, ya da restoran rezervasyonunda en iyi masa ona ayrılmadı mı? Bir anda fırtına patlar.
Partnerinizin başkalarına, servis elemanlarına, valelere, güvenlikçilere, evdeki yardımcılara nasıl davrandığını dikkatle gözlemleyin. Sizce de onlara tepeden bakmıyor mu?
Ve dönüp kendi ilişkinize bakın. Siz onun ne kadar muhteşem olduğunu yeterince belirtmediğinizde, hele de onun düşünce ve kararlarına karşı çıktığınızda neler oluyor? Bakın! Kaçınmayın bakmaktan ve görün.
Nezaketi, özeni zayıflık olarak değerlendirirler.
Bir narsistle yolu kesişmiş olanlar çok iyi bilirler; siz nazik davrandıkça o kabalaşır, hırçınlaşır. Bu kişiler, başkalarına karşı acımasız davranışları, insanları devre dışı bırakmaları, onlara sertlikle davranmaları, çevrelerindekileri küçük düşürmeleri ile övünür ve bunun bir beceri olduğunu düşünürler. Hatta bunun için övgü bile beklerler.
Sizin ne kadar mükemmel olduğunuzu söylerler, taa ki mükemmelliğiniz ortadan kalkıncaya kadar.
Narsistler ne kadar muhteşem olduklarını duyabilmek için sizi sevgi bombardımanına tutarlar başlangıçta. Gökten sadece sizin için inmiş bir aşk meleği gibi yazarlar, ararlar, çiçekler, hediyeler yollarlar, sizinle devamlı görüşmek isterler. Ne kadar zeki, çekici, mükemmel olduklarını duymak için sizi göklere çıkartırlar. Ve siz anlamadan ona, ilgisine, çekiciliğine bağımlı hale geliverirsiniz. Sonrasında sizi test etmeye başlarlar eskisi kadar vermeyerek. Bırakıp gidiyor musunuz, yoksa onun “boyunduruğu” altında ilerliyor musunuz?
Peki sizin insan olduğunuzu keşfettikten sonra.. Sadece pek de iyi, becerikli, bilgili, zeki olmadığınızı duymakla kalmayacak, bu abartılmış ya da aslında hiç olmayan yetersizlikleriniz için cezalandırılacaksınızdır da.
“Cezalar” aşağılayıcı, küçük düşürücü ifadelerdir olabileceği gibi, size set çekmek de olabilir. kendinizi ifade etmenize izin vermez. Sevgisini keser, sessizlikle cezalandırır. Kendinizi kötü hissetmenize neden olur. Başarılarınız karşısında sevinip desteklemeyi bırakın, başarılarınızı küçümser, hatta yok sayar.
Devamlı kendilerinden bahseder ve hayranlıkla önemsenmek, yüceltilmek isterler.
Bir sohbette başkalarını dinlemek yerine kendileri başrolde olur. İlgi odağı olmak ihtiyaçtır onlar için. Hayranlığa ve yüceltilmeye olan ihtiyaçları doymak bilmez.
Bencildirler.
Her konuda her istediklerini yapmayı ve söylemeyi hak görürler kendilerine. Asla sınır tanımazlar. Evrenin merkezidirler.
Kendi istediklerine para, emek ve zaman harcarlar, sizinkine değil. Amaa, tüm bunları sizin için yaptığını düşünmenizi sağlarlar.
Empati yoksunudurlar.
Teselli etmekten çok yargılama konusunda başarılıdırlar.
Fedakârlık tanımadıkları bir davranış biçimidir. Kendilerinden asla fedakârlık yapmazlar.
Zorlandığınız, üzüldüğünüz, kendinize dönük olduğunuz süreçler onun için bir zaman ve ilgi kaybıdır. Evrenin merkezine kendisinden başkasının oturmasını asla kabul edemeyeceği için, başkalarının duyguları ile ilgilenmezler.
Başkalarını kıskanırlar.
Mutlu ve başarılı mısınız? Düzgün bir fiziğe ve özgüvene sahip misiniz? Çevreniz tarafından sevilen biri misiniz? Hoşsohbet, bilgili birisi misiniz? Yandınız. Narsist arkadaşınızın tüm okları size çevrilecektir.
Bu özelliklere sahip bir partner olarak bu oklar en çok da sizi yaralayacaktır.
Aldatmaya çok yatkındırlar.
Sizce anlamadıkları, umursamadıkları duygularınıza değer verme çabaları olabilir mi? Hedef daima ilgi odağı olmak ve mükemmelliklerinin yüceltilmesidir.
Bu ihtiyaçlarını karşılamadığınız an çevresine bakar.
Hatta bazen canınızı acıtmak için bile başkaları ile ilgilenirler.
Onlar Einstein’dır, siz ise…
Narsistler gerçekten de buna inanırlar. Sadece kendilerinin en iyiyi, en doğruyu bildiklerini, en sofistike olduklarını düşünürler.
Aksine iddialarınız karşısında sizi çileden çıkartıp pes ettirene kadar da üstünüze gelirler.
Görüşleri ve inançları konusunda son derece keskin ve inatçıdırlar. Kendileri hep en doğruyu bildikleri için, görüş ve inançlarını değiştirmek gibi boş bir çabaya girmeye hiç gerek yoktur.
Her şeyi ve herkesi kontrol ederler.
Güçlü hissetmek narsistler için önemlidir. Partnerleri dahil çevrelerindeki herkes onların bir uzantısıdır ve onların istediği şekilde davranmalıdır.
Kontrol edemeyecekleri durumlara girmezler. Kontrol edemediklerini hemen değersizleştirirler. Aslında kontrol edebildiklerini de zaten değersizleştiriyorlardır.
Öfkelenirler, hem de çok şiddetli bir biçimde.
Bunlar öyle arada sırada gelen küçük öfke nöbetleri değildir. Bunlar yakıp yıkan, karşısındakini yerle bir eden öfkelerdir, küçük düşürme, hakaretamiz ifadeler de eşlik eder.
Kendilerini her tehdit altında hissettiklerinde sizi öyle bir ezerler ki, kendinizi böcek gibi hissedersiniz.
İtibarları ile çok meşgullerdir.
Aşk, güç ve yüceltilme ile ilgili birçok beklentileri vardır partnerlerinden. Bu özelliklerinin aslında gerçek olmadığı ile ilgili oluşabilecek şüphelerle ilgili de kuvvetli kaygıları.
Bu nedenle de aşklarını, güçlerini, muhteşem özelliklerini devamlı gösterme ve teyit alma ile ilgili kuvvetli bir ihtiyaç içindedirler. Bu ihtiyaçlarını siz karşılamazsanız, hemen kafalarını başkalarına çeviriverirler. Hatta bunu sizi cezalandırmak için bile yapabilirler.
Şiddet uygularlar.
Fiziksel şiddet de zaman zaman vardır, ama esas sözel, zihinsel ve duygusal şiddet ile yönetirler ilişkilerini. Siz farkına bile varmadan, zaman içinde sizi süreğen olarak önemsizleştirir, değersizleştirir, ketler, suçlar, ilgilerini çekerler.
Siz yavaş yavaş ısınan suyun içindeki kurbağa gibi, bunu fark etmezsiniz bile.
Değişmezler.
Kusursuz olduklarına inandıkları için, değişme gereği duymazlar, asla profesyonel yardım almazlar, kimseyi dinlemezler. Onlar kendi kusursuzluklarından son derece memnundurlar.
Olur da size değişeceklerine dair sözler verirse narsistik partneriniz, inanmayın, bu da bir manipülasyondur ve içinde olduğunuz su biraz daha ısınmıştır.
Tüm bunları okuduktan sonra, bu özelliklerin birçoğu partnerinizde varsa, siz siz olun, vakit geçirmeden ilişkinizi ciddi biçimde gözden geçirin. Ve bir empatla narsistin zehirli ilişkisine dönüştürmeden ilişkinizi kendiniz için doğru ve sağlıklı olanı seçin.
Bu hayatın sizin olduğunu ve sağlıklı, mutlu, seven ve sevilen birisin olarak güzel bir hayat yaşamanın hakkınız olduğunu ne olur unutmayın.
Sevgiyle kalın,
Dr.phil. R. Meltem KAVCAR SIRMALI
22 Mayıs 2019
