“Duygusal Zekânın Sessiz Devrimi”: Neden 2020’lerden Sonra Duygular En Büyük Yetkinlik Hâline Geldi?

Bunun üç temel nedeni bulunuyor:
1. Belirsizlik çağının duygusal yükü arttı.
Pandemi, ekonomik dalgalanmalar, hızlı değişen iş modelleri… İnsan zihni sürekli adaptasyon hâlinde. Bu da duygusal düzenleme becerilerini her zamankinden daha önemli kılıyor.
2. Dijital iletişim artarken duygusal okuryazarlık azaldı.
Ekran aracılığıyla iletişim, yüz ifadeleri ve beden dilinin yerini metinlere bıraktı. Bu da yanlış anlamaları, duygu karmaşasını ve empati eksikliğini büyüttü.
3. İş dünyası artık ilişki yönetimini merkezde tutuyor.
Liderlik, ekip dinamikleri, müşteri ilişkileri… Hepsi duygusal zekânın alt başlıklarıyla yönetiliyor: empati, öz düzenleme, sosyal farkındalık.
Duygusal zekâ, “soft skill” değil; modern çağın en temel navigasyon aracıdır. Çünkü karmaşık dünyada aklın sınırlandığı yerde, duygular yön gösterir. Ve kişi kendi duygularını yönetebildiğinde, çevresindeki tüm ilişkilerin kalitesi dönüşür.
Duygusal zekânın sessiz devrimi, aslında insanın kendini daha derin tanıma isteğinin bir yansımasıdır. En güçlü yetkinlik, en eski beceriden geliyor: duyguyu anlamak.
Hazırlayan:
Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

