Duygusal Zeka Çocuklukta Başlar: Duyguları Tanıma ve Düzenlemenin Gelişimsel Temeli

Bebekler doğuştan temel duygusal sinyallerle gelir: mutsuzluk, huzursuzluk, keyif,
şaşırma... Ancak bu duyguların adlandırılması ve düzenlenmesi yetişkinin rehberliği ile
öğrenilir. Duyguları isimlendiren, aynalayan ve kabul eden bir bakım veren, çocuğun kendi
iç dünyasına daha güvenli bir şekilde adım atmasını sağlar.
“Duygu koçluğu” olarak adlandırılan ebeveynlik yaklaşımı burada önemli bir rol oynar.
Çocuğun duygusunu bastırmak yerine (“ağlama”, “abartıyorsun”), o duyguyu kabul eden
ve düzenlemeyi öğreten bir yaklaşım çocuğun duygusal zekasını güçlendirir.
Okul çağına gelindiğinde sosyal ilişkiler, akran etkileşimleri ve problem çözme becerileri
duygusal zekanın dışa vurulduğu alanlardır. Araştırmalar duygusal zekası yüksek
çocukların akademik olarak daha başarılı, sosyal olarak daha uyumlu ve psikolojik olarak
daha dayanıklı olduklarını göstermektedir.
Duygusal beceriler sonradan geliştirilebilir. Yetişkinlikte bile farkındalık pratikleri, duygu
tanıma çalışmaları, bilişsel-davranışçı teknikler duygusal zekanın güçlendirilmesine
yardımcı olur.
Hazırlayan:
Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

