"Estetik ve Kozmetik Dermatoloji Uzmanı Dr. Yusuf Topal, ameliyatsız estetik uygulamalarının günümüzde geldiği noktayı ve nereye doğru ilerlemesi gerektiğini anlattı."
Dolgu uygulamaları, tüm dünyada en çok tercih edilen ve yapılan ameliyatsız estetik uygulamalarıdır. Bu derece sık yaptırılan bir uygulama olması toplumların arz ve talep dengesine de etki ederek neredeyse 30 yaşını geçmiş her kadın için günlük ihtiyaç boyutuna gelmiştir. Bu boyuta gelmesinde ve talep oluşmasında elbette gelişmekte olan dijital medyanın, reklam ve pazarlama çalışmalarının ve özellikle ülkemizde gün geçtikçe büyümekte olan sağlık turizmi sektörünün de katkıları büyüktür.
AMELİYATSIZ ESTETİK UYGULAMALARI GELİŞİYOR!
Dolgu uygulamalarının bu kadar sık yapılmaya başlaması elbette gelişmeyi ve memnuniyeti artırıyor ancak tam zıttı olan ihmali ve memnuniyetsizliği de beraberinde getiriyor. Ameliyatsız estetik uygulamaları yapan hekimlerin tecrübelerini, hastaları ile aralarında olan iletişimi ve uygulama tekniklerini daima geliştirmeleri gerekiyor. Tamamen ticari odaklı, eksik bilgiler ile yanlış işlemler yapmamaları çok önemli.
Hastalar ise yaptırmak istedikleri her işlemi detaylıca araştırmalı ve doktorunu seçmeden önce ne yapılacağını, ihtiyacı olup olmadığını ve yaptıracağı işlem hakkındaki temel bilgileri öğrenmelidir.
DİNAMİK YÜZ DOLGUSU İLE BÜTÜNSEL YÜZ YAKLAŞIMI NEDİR?
Dinamik Yüz Dolgu Uygulaması ihtiyacınız kadar, abartıdan uzak ve mimikleriniz ile uyumlu duru bir yüz çalışmasıdır. Yüz hatlarınızı ortaya çıkaran ve yüzünüzün temel anatomisini oluşturan şakak, elmacık, nazolabial, marionette, çene ucu ve çene hattı (jawline) bölgelerine uygulanır.
Dinamik Yüz Dolgusu ile Bütünsel Yüz Yaklaşımı’nda amaç uygulanan bölgelerin birbirleri ile ortak çalışarak bir uyum yakalamaları ve bu uyumdan gelen genç ve dinamik görünüm ile kişinin aynaya baktığında daha mutlu ve özgüvenli olmasını sağlamaktır. Aynı zamanda Bütünsel Yüz Yaklaşımı, sizleri hayattan koparmadan hayata daha mutlu, doğal ve özgüvenle adapte olmanız için psikolojiniz ile ortak bir çalışmadır.
Tekil bölge dolguları artık eskimektedir...
Yüzümüz birbiri ile daima ortak çalışan hacim noktalarına sahiptir. Bu sebeple yüzünüze uygulatacağınız özellikle dolgu uygulamalarında tek bir bölgeye uygulanan işlemlerden kaçınmak gerekir. Tabii ki burada kişinin ihtiyacı, detaylı ön değerlendirmesi ve son doktor kararı önemlidir. Tek bölgeye uygulayarak bitirdiğimiz işlemler de olur ancak üzerinde durmak istediğim en önemli nokta, doktorların bu son kararı verirken hastalarını eksik bilgilendirerek uyguladıkları işlemlerdir. Sadece nazolabial dolgu ile yüz ifadelerinizi iyileştirmek mümkün değildir.
DİNAMİK YÜZ DOLGU UYGULAMASI NASIL YAPILIR?
İlk olarak tekrar hacimlendirme; özellikle dinamik yüz akışını oluşturan şakak, elmacık, nazolabial, marionette ve çene alanlarına yapılmalıdır. İkinci aşaması cilt kalitesini ve sıkılığını artırmaktır. Genelde yaklaşım fraksiyonel karbondioksit lazer ve mezoterapi uygulamalarından oluşur. Son aşama tekrar pozisyonlama (repositioning) işlemleri olan ip askılama yöntemlerinden oluşur. Bu uygulamaların her hastaya göre uygulama şekli, uygulama aralığı, uygulama dozları değişmektedir ve burada kişiye özgün bir yol izlemeyi bilecek kadar hekimin tecrübe kazanmış olması çok önemlidir.
Bütünsel Yüz Yaklaşımı’nda bu üç önemli nokta özelinde, dinamik yüz akışınızı oluşturan, şakak, elmacık, nazolabial, çene ucu ve jawline bölgelerine Dinamik Yüz Dolgusu yapılmaktadır. Uygulanan işlemlerin önemli bir diğer özelliği ise tek seansta bitmemesidir. İşleme gelen hastaların 0. gün diye adlandırdığımız ilk işlem gününde çok detaylı bir ön muayeneden geçirerek, akıllarında en küçük bir soruyu dahi cevapsız bırakmadan ilk işlemlerine başlanılır. Hastalar ortalama 30-35 dakika süren ilk seans sonrasında, yapılan işlemlerin dinamik yüz akışı ile tamamen oturması için 15 günlük bir tanıma/tanışma sürecine bırakılır. Bu süreçte dolgu, cilt ile tanışma aşamasını geçirir. 15. günde hastalar tekrardan çağrılarak ikinci işlemlerini alırlar. Böylelikle cildin kendini toparlamasına ve dolguyu kabul ederek daha sağlıklı bir sonuç almasına yönelik verilen 15 günlük aranın ardından çok daha sağlıklı ve başarılı sonuçlar elde edilir.
