Dijital Tükenmişlik: Sürekli Bağlantılı Olmanın Psikolojik Bedeli


Dijital tükenmişlik; bireyin teknolojik araçlara aşırı maruziyeti sonucu zihinsel, duygusal ve bedensel olarak yorgunluk hissetmesi durumudur. Geleneksel tükenmişlik sendromuna benzer şekilde, bireyde motivasyon kaybı, dikkat dağınıklığı, huzursuzluk, uykusuzluk ve sosyal geri çekilme gibi belirtilerle kendini gösterir.
Sosyal medya, e-posta, mesajlaşma uygulamaları, haber akışları ve dijital içerikler; bireyin zihinsel kapasitesini sürekli olarak uyarır. Bu da beyin için sürekli bir “alarm hali” yaratır. Zamanla bu durum stres hormonlarında artışa, duygusal regülasyonda bozulmaya ve genel bir tükenmişlik haline dönüşür.
Sürekli Bağlantılı Olmanın Etkileri:
- Dikkat dağınıklığı ve verimlilik kaybı
- Uyku bozuklukları
- İlişki problemleri
- Anksiyete ve depresyon
Özellikle pandemi sonrası dönemde evden çalışma sistemlerinin yaygınlaşması, bireylerin özel hayat ile iş yaşamı sınırlarını daha da bulanıklaştırmıştır. Bu da ekran karşısında geçirilen süreyi artırmış, bireylerin dinlenme ve zihinsel yenilenme kapasitelerini sınırlandırmıştır.
Dijital tükenmişlikle başa çıkmanın ilk adımı, bu durumun farkına varmaktır. Gün içinde ekrana bakma süresini sınırlamak, bildirimleri kapatmak, dijital molalar vermek gibi basit uygulamalarla birey zihinsel kaynaklarını koruyabilir. Ayrıca dijital detoks günleri planlamak, doğayla temas etmek ve çevrimdışı aktiviteleri artırmak önemlidir.
Psikoterapi süreci, bireyin dijital bağımlılık düzeyini fark etmesini ve bu bağımlılığın altında yatan duygusal boşluklarla yüzleşmesini sağlar. Ayrıca dikkat ve zaman yönetimi becerilerinin güçlendirilmesi, tükenmişliği önleyici etkiler yaratır. Mindfulness ve nefes egzersizleri de zihinsel yenilenmeyi destekler.
Dijital çağda yaşamak, beraberinde yeni zorluklar getirmektedir. Ancak bu zorluklarla baş etmek mümkündür. Dengeli kullanım, öz bakım ve psikolojik farkındalık; dijital tükenmişlikten korunmanın anahtarıdır. Sürekli bağlantılı olmak yerine, bilinçli kopuşlarla zihinsel bütünlüğü korumak günümüz insanı için bir lüks değil, bir ihtiyaçtır.
Hazırlayan: Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz