Depresyonda İşlevsellik Kaybı: Günlük Yaşamda Yeniden Yapılanma


1. İşlevsellik Kaybı Nedir?
İşlevsellik kaybı, bireyin günlük görevlerini yerine getirmekte yaşadığı zorluklar ve motivasyon eksikliğiyle tanımlanır. Bu kayıp sadece fiziksel değil; duygusal, bilişsel ve sosyal alanları da kapsar. Kişi, önceden keyif aldığı aktiviteleri yapmak istemez hale gelir.
2. Depresyonun Nörobiyolojik Temelleri:
Depresyonda beyindeki ödül merkezleri daha az aktif hale gelir. Dopamin ve serotonin gibi nörotransmitterlerin azalması, motivasyon ve zevk alma kapasitesini düşürür. Bu da bireyin harekete geçmesini zorlaştırır. “Yapamıyorum” hissi zamanla “yapmaya çalışmak bile anlamsız” inancına dönüşebilir.
3. Günlük Yapılandırmanın Önemi:
Terapide ilk adım, bireyin gününü yapılandırmak ve küçük adımlarla işlevselliği geri kazanmaktır. “Yataktan kalkmak”, “diş fırçalamak”, “kahvaltı hazırlamak” gibi eylemler küçük ama hayati başlangıçlardır.
4. Aktivite Planlama:
- Terapist, danışanla haftalık aktivite çizelgesi oluşturur.
- Aktiviteler 3 grupta planlanır: Zorunlu işler (fatura ödeme), zevk verici etkinlikler (film izleme) ve anlamlı aktiviteler (kitap okuma, yürüyüş).
- Her başarı, danışana geri bildirimle pekiştirilir.
5. Baş Etme Güçlerinin Hatırlatılması:
Depresyon, bireyin geçmişteki baş etme becerilerini unutturabilir. Terapist, danışanın daha önce başardığı durumları hatırlatarak içsel gücünü yeniden canlandırmasına yardımcı olur.
6. Otomatik Düşüncelerle Çalışmak:
“Yine yapamayacağım”, “Boşuna uğraşıyorum” gibi otomatik düşünceler bilişsel olarak ele alınır ve yerine daha işlevsel düşünceler yerleştirilir. Örneğin: “Bugün sadece kalkmak bile bir başarı.”
7. Öz-şefkat ve Gerçekçi Hedefler:
Danışan, kendisinden mükemmel performans beklemek yerine, içinde bulunduğu koşullarda küçük ilerlemeleri değerli görmeyi öğrenir. Terapist bu süreci yargıdan uzak ve şefkatli bir şekilde destekler.
Sonuç olarak, depresyondaki işlevsellik kaybı geçici ve onarılabilir bir durumdur. Günlük yaşamın yeniden yapılandırılması, sadece bireyin rutinini değil; aynı zamanda yaşam enerjisini, benlik algısını ve umut duygusunu da onarır. Terapist bu sürecin rehberi ve destekleyici gücüdür.
Hazırlayan: Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz