Depresyon, Özgüven Eksikliği ve Duygusal İçsel Şikayetler: Ergenlik Dönemi Psikolojisine Derinlemesine Bir Bakış


1. Giriş
Ergenlik ve genç erişkinlik dönemleri, bireyin kimlik geliştirdiği, sosyal rollerini keşfettiği ve
geleceğine yönelik önemli kararlar aldığı karmaşık gelişimsel evrelerdir. Bu dönemde yaşanan
duygusal dalgalanmalar çoğu zaman geçici olabilirken, bazı bireylerde daha derin ve kalıcı
psikolojik sorunlara dönüşebilmektedir. Özellikle depresyon, özgüven eksikliği ve duygusal
içsel şikayetler, bireyin akademik başarısından sosyal ilişkilerine kadar pek çok alanda
işlevselliğini olumsuz etkileyebilir.
2. Depresyon
2.1. Tanım
Depresyon, bireyin ruh halinde uzun süreli bir çöküntü, umutsuzluk, isteksizlik ve mutsuzluk
hissetmesiyle karakterize edilen yaygın bir duygudurum bozukluğudur. Her yaşta
görülebilmekle birlikte, ergenlik döneminde başlama riski artmaktadır.
2.2. Belirtiler
Sürekli üzüntü, boşluk hissi
İlgi kaybı, zevk alamama (anhedoni)
Enerji düşüklüğü, yorgunluk
Uyku ve iştah değişiklikleri
Konsantrasyon güçlüğü
Değersizlik ve suçluluk düşünceleri
Ölüm ya da intihar düşünceleri
2.3. Nedenleri
Depresyonun gelişiminde birçok faktör etkili olabilir:
Biyolojik etkenler: Beyindeki serotonin ve dopamin gibi nörotransmitterlerin
dengesizliği
Genetik yatkınlık: Ailede depresyon öyküsü
Çevresel etkenler: Travma, istismar, kayıplar
Psikolojik etkenler: Düşük benlik saygısı, öğrenilmiş çaresizlik
2.4. Müdahale Yöntemleri
Psikoterapi: Özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) etkilidir
İlaç tedavisi: Antidepresanlar (psikiyatrist kontrolünde)
Aile ve sosyal destek: Bireyin çevresel kaynaklarını güçlendirmek
Yaşam tarzı değişiklikleri: Egzersiz, sağlıklı uyku, düzenli sosyal etkileşim
3. Özgüven Eksikliği
3.1. Tanım
Özgüven, bireyin kendi değerini, yeteneklerini ve yeterliliklerini algılayış biçimidir. Özgüven
eksikliği, kişinin kendini yetersiz, değersiz ve başarısız hissetmesine neden olur. Bu durum
hem iç dünyayı hem de sosyal ilişkileri derinden etkiler.
3.2. Belirtiler
Kendiyle ilgili sürekli olumsuz düşünceler
Sosyal ortamlardan kaçınma
Eleştiriden aşırı etkilenme
Hata yapma korkusu ve aşırı onay ihtiyacı
Başarılarını küçümseme, değersiz hissetme
3.3. Nedenleri
Çocukluk döneminde aşırı eleştirel ebeveyn tutumu
Travmatik deneyimler (zorbalık, dışlanma)
Akademik veya sosyal başarısızlıklar
Medya ve sosyal kıyaslamalar
Aşırı koruyucu ya da ihmal edici aile yapıları
3.4. Müdahale ve Gelişim Yolları
Pozitif benlik algısının desteklenmesi
Küçük ve ulaşılabilir hedeflerle başarı hissinin artırılması
Sosyal beceri eğitimi ve olumlu geribildirim
Kendiyle olumlu iç diyalog kurmayı öğrenmek
Gerekirse profesyonel psikolojik destek almak
4. Duygusal İçsel Şikayetler
4.1. Tanım
Duygusal içsel şikayetler, bireyin dışa vurmadığı ama içsel olarak yoğun yaşadığı psikolojik
rahatsızlıkları ifade eder. Bu durum genellikle dışarıdan fark edilmesi güç olan, bastırılmış ya
da ifade edilemeyen duygularla ilişkilidir.
4.2. Belirtiler
Sürekli gerginlik, huzursuzluk
Fiziksel yakınmalar (mide ağrısı, baş dönmesi) – psikolojik kökenli
Sessizlik, içe kapanma
Aşırı duyarlılık, alınganlık
“İyi hissetmeme” hali, ama nedenini ifade edememe
4.3. Olası Sonuçlar
Psikosomatik hastalıklar (vücutta belirti gösteren ama organik temeli olmayan
ağrılar, rahatsızlıklar)
İçe dönüklük ve sosyal izolasyon
Akademik ve mesleki başarının düşmesi
Zamanla depresyon ve anksiyete gelişimi
4.4. Başa Çıkma Yolları
Duyguları tanımayı ve ifade etmeyi öğrenmek
Günlük tutmak, yazı terapisi
Sanat, müzik, drama gibi ifade edici aktiviteler
Empatik ve yargılamayan sosyal çevre oluşturmak
Profesyonel danışmanlık almak
5. Sonuç
Depresyon, özgüven eksikliği ve duygusal içsel şikayetler, bireyin ruh sağlığı açısından ciddi
sonuçlar doğurabilen psikolojik sorunlardır. Özellikle genç bireylerde bu durumların
zamanında fark edilmesi, bireysel ve toplumsal düzeyde ruhsal iyilik halinin desteklenmesi
açısından büyük önem taşır. Erken müdahale, psikolojik sağlamlık kazandırma ve sosyal
destek sistemlerinin güçlendirilmesi bu sorunların çözümünde kritik rol oynar.