COVID-19 Pandemisi Sonrası Gelişen Kaygı Bozuklukları ve Toplumsal Etkileri
COVID-19 pandemisi, 21. yüzyılın en büyük küresel sağlık krizlerinden biri olarak yalnızca fiziksel sağlık sistemlerini zorlamakla kalmamış, aynı zamanda bireylerin ruh sağlığı üzerinde ciddi baskılar oluşturmuştur. Dünya Sağlık Örgütü (2020) pandemi sürecinde ruhsal sağlığın korunmasının, salgınla mücadelede önemli bir unsur olduğunu vurgulamıştır. Sosyal izolasyon, ekonomik belirsizlik, sağlık kaygıları ve pandemi kaynaklı belirsizlikler, kaygı bozukluklarının yaygınlaşmasına zemin hazırlamıştır (Pfefferbaum & North, 2020).
Pandemi sürecinde kaygı bozukluklarının artışını gösteren birçok çalışmada, toplumun önemli bir bölümünde klinik düzeyde anksiyete semptomlarının ortaya çıktığı belirtilmiştir. Xiong ve arkadaşlarının (2020) yaptığı meta-analiz, küresel çapta genel kaygı prevalansının %31,9’a ulaştığını göstermiştir. Bu çalışma, pandemi sürecindeki karantina ve sosyal mesafe uygulamalarının bireylerde yalnızlık, izolasyon ve belirsizlik hissini artırarak psikolojik stres yükünü yükselttiğine dikkat çekmiştir. Benzer şekilde Wang ve ark. (2020), Çin’de yaptıkları geniş kapsamlı araştırmada, toplumda anksiyete, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu belirtilerinin anlamlı derecede arttığını rapor etmiştir.
Kaygı bozukluklarının bireysel düzeyde olumsuz etkileri çok yönlüdür. Holmes ve arkadaşları (2020), kaygının bilişsel işlevleri olumsuz etkileyerek, karar verme ve problem çözme yeteneklerini zayıflattığını ve bunun iş performansı ile yaşam kalitesi üzerinde ciddi sonuçlar doğurduğunu belirtmiştir. Ayrıca, kaygı düzeylerindeki artışın, kronik hastalıkların yönetimini zorlaştırdığı ve sağlık sistemleri üzerindeki yükü artırdığı da vurgulanmaktadır (Rajkumar, 2020).
Sosyal bağlamda ise pandemi kaynaklı kaygının toplumsal etkileşimlerde ve sosyal destek mekanizmalarında zayıflamaya neden olduğu görülmüştür. Salari ve arkadaşları (2020), ekonomik kriz ve iş kaybının, özellikle düşük sosyoekonomik gruplarda kaygı düzeylerini yükselttiğini ortaya koymuştur. Bu durum, sosyal adaletsizlik ve eşitsizliklerin psikolojik sağlıktaki rolüne dikkat çekmekte ve toplumsal politika önlemlerinin önemini artırmaktadır.
Risk grupları, özellikle sağlık çalışanları, yaşlı bireyler, kronik hastalar ve düşük gelirli kesimler pandemi sürecinde daha yüksek kaygı düzeyleri yaşamıştır (Lai et al., 2020). Sağlık çalışanları, hem hastalığa maruz kalma korkusu hem de yoğun çalışma koşulları nedeniyle yüksek düzeyde stres ve anksiyete yaşamış, bu durum mesleki tükenmişlik ve psikolojik yıpranmayı tetiklemiştir.
Bu süreçte, psikolojik destek hizmetlerine erişimin artırılması ve toplum genelinde psikolojik dayanıklılığın güçlendirilmesi önemli bir gereklilik olarak ortaya çıkmıştır. Mindfulness temelli müdahaleler, bilişsel davranışçı terapi teknikleri ve online psikolojik destek programları, pandemi sürecinde artan kaygı sorunlarına karşı etkili çözümler sunmaktadır (Hofmann et al., 2010; Wind et al., 2020).
Sonuç olarak, COVID-19 pandemisi sonrası dönemde kaygı bozuklukları önemli bir halk sağlığı sorunu olarak ortaya çıkmıştır. Hem bireysel hem toplumsal düzeyde etkili müdahaleler geliştirilmesi, ruhsal iyilik halinin sürdürülebilmesi için kritik önemdedir. Sosyal destek ağlarının güçlendirilmesi, ekonomik destek politikalarının iyileştirilmesi ve psikolojik hizmetlere erişimin kolaylaştırılması, pandemi sonrası ruh sağlığı krizinin yönetiminde temel stratejiler olarak görülmelidir.
Kaynakça
Holmes, E. A., O’Connor, R. C., Perry, V. H., Tracey, I., Wessely, S., Arseneault, L., ... & Bullmore, E. (2020). Multidisciplinary research priorities for the COVID-19 pandemic: a call for action for mental health science. The Lancet Psychiatry, 7(6), 547-560. https://doi.org/10.1016/S2215-0366(20)30168-1
Hofmann, S. G., Sawyer, A. T., Witt, A. A., & Oh, D. (2010). The effect of mindfulness-based therapy on anxiety and depression: A meta-analytic review. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 78(2), 169–183. https://doi.org/10.1037/a0018555
Lai, J., Ma, S., Wang, Y., Cai, Z., Hu, J., Wei, N., ... & Hu, S. (2020). Factors associated with mental health outcomes among health care workers exposed to coronavirus disease 2019. JAMA Network Open, 3(3), e203976-e203976. https://doi.org/10.1001/jamanetworkopen.2020.3976
Pfefferbaum, B., & North, C. S. (2020). Mental health and the COVID-19 pandemic. The New England Journal of Medicine, 383(6), 510-512. https://doi.org/10.1056/NEJMp2008017
Rajkumar, R. P. (2020). COVID-19 and mental health: A review of the existing literature. Asian Journal of Psychiatry, 52, 102066. https://doi.org/10.1016/j.ajp.2020.102066
Salari, N., Hosseinian-Far, A., Jalali, R., Vaisi-Raygani, A., Rasoulpoor, S., Mohammadi, M., ... & Khaledi-Paveh, B. (2020). Prevalence of stress, anxiety, depression among the general population during the COVID-19 pandemic: A systematic review and meta-analysis. Globalization and Health, 16(1), 57. https://doi.org/10.1186/s12992-020-00589-w
Wang, C., Pan, R., Wan, X., Tan, Y., Xu, L., Ho, C. S., & Ho, R. C. (2020). Immediate psychological responses and associated factors during the initial stage of the 2019 coronavirus disease (COVID-19) epidemic among the general population in China. International Journal of Environmental Research and Public Health, 17(5), 1729. https://doi.org/10.3390/ijerph17051729
Wind, T. R., Rijkeboer, M., Andersson, G., & Riper, H. (2020). The COVID-19 pandemic: The ‘black swan’ for mental health care and a turning point for e-health. Internet Interventions, 20, 100317. https://doi.org/10.1016/j.invent.2020.100317
World Health Organization. (2020). Mental health and COVID-19. https://www.who.int/teams/mental-health-and-substance-use/covid-19
Xiong, J., Lipsitz, O., Nasri, F., Lui, L. M. W., Gill, H., Phan, L., ... & McIntyre, R. S. (2020). Impact of COVID-19 pandemic on mental health in the general population: A systematic review. Journal of Affective Disorders, 277, 55-64. https://doi.org/10.1016/j.jad.2020.08.001