Çocukluk Travmalarını EMDR ile Yeniden Yazmak: Kapanmamış Hikâyelere Dokunmak

Bazı yaşantılar vardır ki üzerinden yıllar geçse de etkileri hâlâ sürer. Çocukluk döneminde maruz kalınan ihmal, reddedilme, küçümsenme ya da sevgiden mahrum bırakılma gibi deneyimler; zamanla kişinin kendilik algısını, ilişkilerini ve duygularla kurduğu bağı derinden etkileyebilir. Bu deneyimler çoğu zaman “geçmişte kaldı” sanılsa da, bilinçdışında etkisini sürdürmeye devam eder. Günümüzde birçok psikolojik sorunun kökeninde, yeterince işlenmemiş çocukluk travmaları yer almaktadır.
Travma denildiğinde genellikle büyük ve sarsıcı olaylar akla gelir. Ancak psikolojik travma her zaman bu kadar görünür olmayabilir. Sevildiğini hissetmeyen bir çocuk, sürekli eleştirilen bir çocuk ya da duygularına alan tanınmamış bir çocuk da aynı düzeyde derin izler taşıyabilir.
Bu tür yaşantılar kişinin zihninde şu temel inançlara dönüşebilir:
-
“Ben yetersizim.”
-
“Kimseye güvenemem.”
-
“Duygularımı göstermemeliyim.”
-
“Değer görmek için mükemmel olmalıyım.”
Bu inançlar, çocuklukta başa çıkma aracı gibi görünse de, yetişkinlikte kişinin önünü tıkayan kalıplara dönüşür. Zamanla şu belirtiler ortaya çıkabilir:
-
Aşırı tetikte olma hali
-
Yakın ilişkilerde kendini geri çekme
-
Başarıya rağmen tatmin hissedememe
-
Sebepsiz kaygı ya da panik ataklar
-
Fiziksel olarak açıklanamayan ağrılar, yorgunluk
Kişi yaşadığı bu durumların nedenini tam olarak anlayamayabilir. Oysa bu tepkiler çoğu zaman geçmişte donmuş, işlenmemiş duygusal deneyimlerin bugüne yansımasıdır.
EMDR terapisi, bu noktada güçlü bir müdahale aracı olarak öne çıkar. EMDR, geçmişte yaşanmış ancak zihinde işlenmeden donmuş olan travmatik anıları yeniden işleyerek, kişinin bugünkü tepkilerini dönüştürmesini sağlar. Seanslarda, kişinin zihninde “sıkışıp kalmış” duygulara ve anılara kontrollü bir şekilde temas edilir. Bu sayede beyin, yaşanmış deneyimi yeni bir bakış açısıyla yeniden işler ve artık bugünü etkilemeyecek bir biçimde depolar.
Çocukluk travmalarına yönelik EMDR terapisi, sadece acı verici anıları ele almakla kalmaz; kişinin kendilik algısını da güçlendirir. Danışan, geçmişteki kırılmaları onarırken aynı zamanda “bugünkü kendisiyle” daha sağlıklı bir bağ kurmaya başlar.
Çocuklukta yaşananlar silinmez. Ancak o yaşantıların kişi üzerindeki etkisi değiştirilebilir. EMDR terapisi, kapanmamış hikâyelere şefkatle yaklaşmak ve kişinin hayatında yeni bir sayfa açmak için etkili bir yoldur. Travmaların izleriyle yaşamaya alışmak zorunda değilsiniz. Onları dönüştürmek mümkündür.
Eğer siz de geçmişin yükünü hâlâ bugünde taşıdığınızı hissediyorsanız, EMDR temelli bir terapi süreciyle bu yükü hafifletmek ve kendi hikâyenizi yeniden yazmak için bir adım atabilirsiniz.
Detaylı bilgi almak ya da randevu oluşturmak için benimle iletişime geçebilirsiniz.