Çocuklarda yemek yeme sorunu

Çocuklarda yemek yeme sorunu

Çocuğun yemek yemeyi istememesi veya reddetmesi günümüzde çoğu anne-babanın en büyük sorunlarından biridir. Özellikle annelerden sık sık çocuğun yemek yememesine dair şikayetler duyarız.
‘Ne yapsam yediremiyorum.’
‘Başkasının çocuğuna bakıyorum, ne güzel yiyor, bizimki bir türlü yemek yemek istemiyor.’
‘Arkasından tabakla dolaşmaktan yoruldum’
‘Psikolojim bozuldu.’

Annelerin bu ve buna benzer yakınmaları sıkça karşılaştığımız durumlardandır.
Annelerin bu sorunu ile ilgili önerilere geçmeden önce çocukların neden yemek yemeyi istemediğine bir bakalım.

Çocuklar Neden Yemek Yemek İstemez?

Çocuğun yemek yemeyi istememesinin en önemli nedeni, açlık hissetmemesidir. Nasıl ki biz yetişkinler acıkmadığımızda yemek yemeyi istemiyorsak, çocuklar da acıkmadıklarında yemek yemeyi istemezler.

Çocuk boğaz ağrısı veya başka bir rahatsızlık yaşıyorsa, yerken ağrı çektiği için yemek yemek istemiyor olabilir.

Yemeğin tadını beğenmediği zaman çocuk yemek yemeyi reddedebilir.

Ailenin ilgisini çekmek veya aileyi cezalandırmak için yemek yemeyi istemeyebilir.

Yemekle ilgili zihninde olumsuz bir koşullama veya eşleştirme yaptığı için yemek yemekten kaçınabilir. Yemek yemek ile olumsuz bir durumu zihninde eşleştirmişse, her yemek tabağı gördüğünde aklına olumsuz durum gelebilir. Olumsuz duruma karşı geliştirdiği kaçınma davranışını yemek tabağına yansıtabilir. Örneğin yemek tabağı ile yaşadığı olumsuz durumu zihninde eşleştiren bir çocuk, yemek tabağını her gördüğünde aklına yaşadığı olumsuz durum gelebilir. Yemek tabağının oluşturduğu olumsuz çağrışım çocuğun tabaktan kaçınma davranışı göstermesine neden olabilir.

Anne- Baba Yemek Yemek İstemeyen Çocuğa Ne Yapabilir?

Öncelikle anne-baba, özellikle anne sakin olmaya çalışmalıdır. Anne, sakin ve rahat bir tutum sergilediğinde çocuk da kendini daha rahat ve sakin hisseder.

Çocuk yemek yemeyi reddediyorsa, çocuğa ısrar etmekten ve zorla yedirmekten kaçınmalıdır. Israr etmek ve zorla yedirmeye çalışmak, çocuğun yemekten tiksinmesine ve uzaklaşmasına neden olur.

Çocuğun acıkması beklenmelidir. Acıkmayacağını düşünmek yanlıştır. Çünkü açlık biyolojik bir olgudur. Her insan mutlaka acıkır. Belki acıkma süresi uzun olabilir ama acıkma durumu mutlaka ortaya çıkar. Acıkmanın olmaması, biyolojik olarak mümkün değildir. Çocuğun acıkmasını sağlamak için öğün arasında abur cubur türü yiyecekler vermemek gerekir. Çocuk acıktığında kendisinin yemek yemek istediğinde bulunmasını beklemek gerekir. 

Annenin çocuğuna sık sık ‘acıktın mı, yemek hazırlayayım mı?’ diye soru sormaktan kaçınması gerekir. Anne, yemek talebinin çocuktan gelmesini beklemelidir.

Yemek yeme tutumu ödül veya ceza konusu yapılmamalı. Çocuğa yemek yediği için ödül vermek yanlış olduğu gibi yemediği için ceza vermek de yanlıştır. Çocuk yemeği, ödül almak veya cezadan kurtulmak için değil, yemeğe ihtiyaç duyduğu veya yemekten lezzet aldığı için yemelidir. Yemeğe ihtiyaç duymayan veya yemekten lezzet almayan çocuklar için yemek yeme işkenceye dönüşür. Birinin sizi korkutarak veya ödül vaat ederek yedirdiği yemek size ne kadar lezzet verebilir bir düşünün?

Çocuğun yemeği çok yemesi daha sağlıklı olacağı anlamına gelmez. Çocukların midesi çok küçüktür. Temel besinlerden küçük miktarlarda tüketmesi yeterlidir. Temel besinleri tüketmekte zorlanıyorsa, farklı şekillerde sunarak tüketmesine yardımcı olmak gerekir. Örneğin çocuk sade sütü içemiyorsa, muzlu sütü veya kakaolu sütü içmesi önerilebilir.
Çocuk sağlıklıysa ve boy oranı yaşına uygunsa, az yemesini sorun yapmamak gerekir. Sağlıklı olmak için az yemek, çok yemekten daha az risk oluşturur. Günümüzde çok yemenin oluşturduğu sağlık sorunları çok daha fazladır. Obezite gibi.

Çoğu zaman çocuğa yemek yedirmek isteyen anne; çocuğun dikkatini dağıtmak için televizyon izletmekte veya dikkatini farklı yöne çekerek, yemeği ağzına koymaktadır. Bu davranış, farklı bir şeye odaklanan çocuğun yemekten lezzet almasını engeller. Daha önce de belirttiğimiz gibi; çocuk, yemeği ihtiyaç duyduğu ve lezzet aldığı için yerse faydalı olur.
Anne, çocuğu başkasıyla kıyaslamamalı ve çocuğun yanında, başkasına çocuğun yemek yemediğini anlatıp şikayet etmemelidir. Çocuk anlatılanları beynine kaydeder. Kendisini yemek yemeyen biri olarak tanımlar ve zamanla bilinçaltına yerleşen bu düşünce nedeniyle yemek yemeye karşı olumsuz tutum sergiler.

Çocuk yemek yeme ile olumsuz bir durumu zihninde eşleştirmişse, bu olumsuz eşleştirmeyi olumluya çevirmeye çalışmak gerekir. Yukarıda örnek olarak verdiğimiz yemek yeme ile olumsuz yaşantı çocuğun zihninde eşleşmişse, çocuk her yemek tabağı gördüğünde, olumsuz durumu hatırlar. Bu olumsuz eşleştirmeyi ortadan kaldırmak için yemekten önce çocukla güzel vakit geçirmek, ona olumlu davranmak ve ardından yemeğe geçmek gerekir. Yemek masası keyifli vakit geçirmeye aracı olmalıdır. Bu şekilde yemekle ilgili olan olumsuz eşleşme zamanla yerini olumlu eşleşmeye bırakacaktır.

Çocuk annenin ilgisini çekmek veya anneyi cezalandırmak için yemek yemeyi reddediyorsa, çocuğu rahat bırakmak ve yemesi için zorlamamak gerekir. Anne, çocuğun ilgi çekmek için yemeği kullanmasına izin vermemelidir. Bunun yerine; yemek yeme saatleri dışında çocukla yeteri kadar ilgilenmeli, ona sevgi göstermeli, onunla birlikte oyun oynamalıdır. Böylece ilgilenildiğini ve sevildiğini hisseden çocuk, annenin ilgisini çekmek için yemek yemeyi kullanmaktan vazgeçecektir. Anne, meşgul olup çocukla ilgilenemediğinde mutlaka babanın ilgilenmeye çalışması gerekir.

Son olarak şunu ifade etmek gerekir; yemek yeme fiziksel bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyaç çeşitli takviyelerle sonradan giderilebilir. Sevgi, ilgi, güven, şefkat ise duygusal bir ihtiyaçtır. Bu eksiklik, sonradan giderilmesi çok zor olan ve çocuğun ömür boyu psikolojik sorunlar yaşamasına sebep olan bir eksikliktir. O yüzden anne-babanın çocuğun duygusal ihtiyacını gidermeye çalışması çok daha önemlidir.

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Emine Özdemir

2001 yılında Çukurova Üniversitesi  Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nden mezun oldu. 2017 yılında Mersin Toros Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisans Programını bitirdi. 2022 yılında İstanbul Rumeli Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programını tamamladı. 2012 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Aile Danışmanlığı Sertifika programını tamamladı. Yine aynı sene Prof.Dr.Şahin KESİCİ'den oyun terapisi eğitimi aldı. 2014 yılında 'Çözüm Var Sorun Yok' isimli ilk kitabı yayınlandı. 2015 yılında ise 'Suçlamayın Yol Gösterin' isimli ikinci kitabı okurlarıyla buluştu. 2015 yılında Bilişsel Davranışçı Terapi Derneğİ'nin kurucusu ve yöneticisi Prof.Dr.Hakan TÜRKÇAPAR'dan BDT Psikoterapi Kuramsal Eğitimi aldı. 2015 yılında Girne Amerikan Üniversitesi'den Doç.Dr. Linda FRAIM'den Çözüm Odaklı  Psik ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Yemek sorunu
Uzm. Kl. Psk. Emine Özdemir
Uzm. Kl. Psk. Emine Özdemir
Osmaniye - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube